31 Aralık günlü Sözcü Gazetesi’nde aklı
başında bütün partililerin içini
karartacak bir haber yayınlandı.
Haber, size İstanbul’da bir işadamının tahsis ettiği
binada çalışma ofisi hazırlandığı, bu ofisin kurulması için beş kuruş para
harcanmadığı, sizin de bu binayı çok beğendiğiniz, sahibi işadamına teşekkür
ettiğiniz, “Burasının CHP’nin seçimlerdeki beyni olacağını” söylediğiniz yazıldı.
CHP’nin tek bir beyni vardır, orası da Ankara’dır. CHP’nin
katıldığı her seçim Ankara’dan yönetilmiştir, bundan sonra da böyle olmalıdır.
Bu tutumunuz Tayyip Erdoğan’ın
İstanbul’un başkent yapma hayaline öğle veya böyle, az da olsa destek vermekten
başka hiçbir işe yaramayacağı gibi, kendi parti tabanınızda da büyük algılama
hatalarına sebep olur.
CHP için İstanbul’dan başka il ve
ilçelerde yapılacak yerel seçimlerin hiç önemi yokmuş gibi bir düşünce
oluşmasına neden olur.
Haberi dikkatlice okuduğunuz zaman,
haberde İstanbul il teşkilatı ve başkanından tek kelime bahis edilmediğini
görürsünüz.
İstanbul İl başkanı benim gibi düşünen
insanlar için hiç de sempatik bir
isim değildir.Ama her şeye rağmen İstanbul
Belediye seçimlerinin koordinasyonunu İstanbul İl teşkilatı yapar.Bu davranışınızdan sonra o
il başkanının teşkilat üstünde en ufak bir saygınlığı kalır mı?
CHP Genel Başkanı’na İstanbul’da bir
çalışma ofisi düzenlenecekse bunu İl Başkanlığı yapar.
O İl Başkanı’nı siz getirmiş olmanıza
rağmen, bu aşamada kifayetsiz, kabiliyetsizde bulabilirsiniz, o zaman aynen
nasıl Diyarbakır’da Sezgin Tanrıkulu istemiyor diye, tam on bir kere il başkanı
değiştirdiyseniz, bu İl Başkanını da görevden alır bir başkasını atarsınız.
Bu kadar büyük ekonomik fedakarlık da
bulunan bu işadamı, hangi ekonomik faaliyeti sonucunda bu binaya sahip olmuş ve
yaklaşık on beş, on altı ay bu binanın getirisinden nasıl fedakarlık
edebilmektedir.
Bu büyük ekonomik fedakarlık karşısında
akıllara ,bu iş adamına her hangi bir
taahhütte bulunulup bulunmadığı sorusu geliyor.
Bugün yaşadığımız ve yaşadığınız en büyük sorunun nedeni parti tarihini ve geleneğini bilmemenizden
kaynaklanmaktadır.
Bir Genel Başkan bir İl’e gittiği zaman
yanında daima İl Başkanı olur. Onu yok sayamaz. Bu İsmet Paşadan beri böyledir
ve doğrusu da böyle olmasıdır.
Bakın gazetenin haberine göre, bu merkeze ilk ziyaretinizi yaparken, yanınızda
Genel Başkan yardımcıları Gürsel Tekin ve Umut Oran bulunmuşlar, birde danışmanlarınız
Rasim Bölücek ve Şükrü Karaca eşlik etmiş. İl başkanının esamisi bile okunmuyor.
Bu davranışınız alternatif İl teşkilatı
yaratmaktır.
Korku imparatorluğunu yıkıyoruz dediniz
ama maalesef yerine siyasetin derebeyliğini yaratıyorsunuz.
Çok iyi hatırlıyorum, İstanbul’da
beraber olduğumuz özel bir yemeğe Deniz Baykal yanında, il Başkanı olduğu
için Gürsel Tekin’i de getirmişti. Elbette orada yapılacak konuşmalara Gürsel
Tekin’in sağlayacağı engin katkılarından dolayı değil, İl Başkanlığı makamına
gösterdiği saygıdandı bu davranışı.
Kemal bey, yapmayın bu yanlışı.Red edin
bu çalışma ofisini ve İl teşkilatlarıyla götürün yerel seçim çalışmalarını . Gerek İstanbul’da ve gerekse
tüm diğer illerde.
Bu Yerel Genel Seçimler sadece
İstanbul’da yapılmayacak, sizde sadece İstanbul’da çalışmayacaksınız.
Bu yaptığınız yanlışın diğer İller
teşkilatları üzerinde yaratacağı çöküntüyü düşünmek dahi istemiyorum.
Siz İzmir’i gözden mi çıkarttınız Kemal
bey?Tayyip Erdoğan’ın en az İstanbul kadar
almak istediği bir diğer şehir de İzmir’dir.
O İzmir Cumhuriyetçilerin harman olduğu
yerdir.
Ankara’da hiç mi iddialı değiliz? Siz bu
yerel Genel seçimler sırasında Türkiye’yi hiç mi dolaşmayacaksınız. Mersin’de,
Antalya’da Edirne’de diğer illerde çalışmayacak mısınız?
Yanlıştan dönmek erdemdir Kemal bey,
yapmayın bu yanlışı.