3 Nisan 2013 Çarşamba

DAMAT FERİT’İN HEYET-İ NASİHASI


             
AKP iktidarı gerek iç ve gerekse dış politika da öngörü sahibi olmamasına rağmen ele geçirdiği basın sayesinde muhteşem bir algılatma gücüyle olayları topluma istediği şekilde benimsetmeye çalışmaktadır.
Nitekim, PKK sorununu çözmek için akil adamlardan yardım isteneceği/başvurulacağı söylenmeye başlandığı zaman, herkeste, toplumun her kesiminin saygı duyduğu, olayları objektif olarak değerlendirebilecek ve bundan sonra siyasal iktidara, nelerin yapılması gerektiği konusunda görüş sunacak bir grup insan olacağı düşüncesi yaygınlaşmıştı.
Ben, topluma karşı hiçbir sorumluluğu olmayan  kişi veya  kişilere böyle özel bir güç atfedilip, özel görev verilmesine hep karşı olmuşumdur.
AKP hükümetinin son açıklamalarına bakılınca bu “akil adam” diye nitelenen kişileR “Kürt açılımı veya PKK sorunu” diye  nitelenen bölünme projesi  hakkında çalışmalar yapıp, nasıl olması, ne yapılması  gerektiği konusunda görüş oluşturmayacakmış.
Peki ne yapacaklarmış?
Hükümet yetkililerin yaptıkları açıklamalara göre, yedi gruba ayrılmış bu kişiler, yedi ayrı bölgede “AKP hükümetinin sürdürdüğü açılım politikalarını” halka anlatacaklarmış.
Bu neyi göstermektedir biliyor musunuz?
Yönlendirilmiş basına rağmen büyük halk kitlelerinin AKP’nin açılım politikasına destek vermediğini açıkça ortaya çıkmasından dolayı, AKP’li milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin alanlara çıkıp, ülkeyi bölünmeye götüren bu oluşumu halka anlatacak yüzleri kalmadığından AKP İktidarı şimdi de  “PROPAGANDİST” kullanma yoluna gitmiştir.
“Akil Adamlar” diye topluma takdim edilenler, Kurtuluş Savaşı öncesinde  Damat Ferid Paşa’nın oluşturduğu “Heyet-i Nasiha” lara tıpa tıp benzemektedirler.
Anadolu’nun paylaşılmasına, işgaline karşı Anadolu’da ki direnişten halkı vaz geçirmek için heyetler gönderilmiş ama başarılı olunamamıştır.
İşgalcilere yaranmak için oluşturulan bu heyetler  umduğunu bulamadığı gibi, İzmir’in Yunanlılar tarafından  işgaline de engel olamamışlardır.
Bugün kurulan ve halka AKP iktidarının yanlış ve ülkeyi bölünmeye götürecek  politikalarını anlatıp iknaya çalışacak heyetlerde aynen damat Ferit’in “Heyet-i Nasiha”ları  gibi başarısız olacaktır.
Birkaç kişi hariç körü körüne AKP ve bölücü PKK yandaşlarından oluşan bu heyetler bölünme anayasası ve açılım politikasını halka anlatamazlar ve halkın desteğini alamazlar.
AKP bu yöntemlerle ABD ve AB’ yi kızdırmadan, bunların istediği  Büyük Kürdistan’ı kurdurmayı, halk desteğini alarak  sağlamak çabasındadır.
Damat Ferit’te Monduros Mütarekesinden sonra işgal kuvvetlerin kızdırmadan bir anlaşma yapmaya çalışıyordu.Ama bu Heyet-i Nasihalar fazla etkin olamadı, Sivas ve Erzurum Kongrelerinden bir müddet sonra da yok olup gittiler.
Akil Adamlar komisyonları da aynı sona uğrayacaklardır.
“Akil Adamlar” listesine baktığınız zaman büyük çoğunluğunun bölücü Kürtler ve yandaşları olduğunu görmekteyiz.
Damat Ferid’de aynı yanlışı yapmıştı. O da heyete azınlıkları almıştı; ama bunlar azınlıkların, Osmanlı egemenliğinden ayrılma arzularına engel olamadılar. Bölücü Kürtlerin ve bölünmeden yana olan liboş entellerin varlığı bu ülkenin bölünmesine engel olmayacağı gibi tam aksine bölünmeyi hızlandıracaktır.
Geçmişi taklit ederek bir yere varılamaz, geçmişten sadece ders alınır. Eğer geçmişteki bu Heyet-i Nasihalar başarılı olmuş olsaydı, Osmanlı İmparatorluğu dağılmazdı.
Bu akil adamların yapacağı AKP ve bölünme süreci propagandası  bu ülkede tarafları daha da keskinleştirir.
Bu keskinleşme, PKK yandaşları tarafından arzu ediyor olabilir; Zira,AKP’nin yanlış uygulamaları, bebek katili ve onun terör örgütünü fiilen uluslararası hukukun bir süjesi haline getirdiğinden, en ufak bir çatışmada Birleşmiş Milletlerin veya bir başka uluslararası kuruluşun müdahalesini isteyebilirler.
Bu Akil Adamlar Komisyonu’nda görev almış birkaç iyi niyetli, dürüst insana da yol yakınken bu komisyondan çekilmelerini salık veririm.