14 Kasım 2012 Çarşamba

“BÜYÜK TÜRK ULUSU” NDAN NİYE RAHATSIZSINIZ



TBMM de Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in ön ayak olmasıyla kurulan, İçtüzük’de karşılığı bulunmayan “Anayasa Hazırlık Komisyonu” nun CHP’li üyelerinin Anayasa’nın 81. Maddesinde yer alan Milletvekili Andından “Büyük Türk Milleti önünde” ibaresinin kaldırılmasını teklif ettikleri basında yer aldı.
Böyle bir öneri AKP ve BDP’den gelse hiç kimseyi şaşırtmazdı.
Ama bu öneri CHP milletvekillerinden gelince toplumun Cumhuriyetle, Türk Milleti ile sorunu olmayan kesimlerinde, CHP tabanında, basına yansıdığı kadarıyla da bir grup milletvekili tarafından tepkiyle karşılandı.
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana, yurttaşlık kavramı, birey ile devlet arasında, dil, ırk,renk, mezhep, etnik köken unsurlarından tamamen bağımsız, sadece  hukuksal bağı ifade eder.
Bu Türklük, kültür birliğinden kaynaklı bir Türklüktür.  Türkçe bilmek, Türkçe okuyup yazmak yani aynı kültürü paylaşmaktır. Ama aynen Fransız anayasasında da  olduğu gibi, ırkçılıkla hiç bir alakası yoktur.
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, akılcı çağdaş, medeni, ileriye dönük, demokratik, toplayıcı, birleştirici, insani ve barışçıdır.Irkçılığa, şövenizme ve saldırganlığa karşıdır.
Bu nedenledir ki “Yurtta Sulh Cihanda Sulh”  prensibini bir devlet felsefesi haline getirmiştir
Bizim Türklük anlayışımız Yunanlıların Helenleştirme, Bulgarların Bulgarlaştırma, Sırpların Sırplaştırma anlayışına benzemediği için, ırkçı manada değil vatandaşlık anlamında “Türk”ü kast eder.
Bunun en güzel örneği bugün hala Türkiye’de Türkçe konuşamayan Kürtlerin bulunmasıdır.
“Türk Milleti” sözünden bir ırkın kast edilmediği, yüzlerce yıl evvelden beri bu coğrafya da yaşayan insanlara, her hangi bir ırkı kast etmeden Türk denilebilmesinden de bellidir  Hatta çok uluslu bir imparatorluk olan Osmanlı İmparatorluğu’na bile “Türk İmparatorluğu” diyorlardı.
Fransız vatandaşına  Fransız , Alman vatandaşına  Alman, 72 milletten oluşmuş Amerikan vatandaşına  Amerikalı, bir çok etnik kökenden oluşan İspanya vatandaşlarına İspanyol denebiliyor, ama  bu coğrafyada yaşayan ulusa, yüzlerce yıldır söylendiği gibi, Türk ulusu denirse bu ırkçılık, ayrımcılık oluyor.
1876 Anayasasından başlayarak, 1921, 1924, 1961 ve 82 anayasasına göre milletvekilleri, sadece seçildikleri bölgeyi ya da kendisini seçenleri değil bütün milleti temsil ederler.
O bakımdan milletvekilinin temsil ettiği millet önünde and içmesinin ne gibi mahsuru olabilir.
Nitekim, Romen, Macar, Alman, Ukraynalı, Rus, Bulgar, Türk’ten oluşan Romanya’da milletvekilleri, Romen Anayasası’nın 82. Maddesinin 2. Fıkrasında  “Bütün güç ve yeteneğimi kararlılıkla Romanya ve Roman halkının maddi manevi varlığına harcayacağıma….” diyebiliyor.
Yine Almanya’da Cumhurbaşkanı göreve başlarken ettiği yeminde “Gücümü Alman Ulusunun mutluluğuna adayacağım….” Şeklinde yemin etmekte.
İspanyol Anayasasının daha girişinde İspanyol Milletinden söz edilebilmekte bunların hiç birisi ayrımcılık olmuyor ama Türkiye’de  milletvekili, tümü ulusu temsil ettiği için “Büyük Türk Milleti önünde” diye yemin ederse bu ırkçılık, ayrımcılık oluyor.
“Büyük Türk Milleti” söylemi etnik milliyetçi bölücüleri rahatsız ediyor diye, onlar rahatsız olmasın, onlara sempatik görünelim diye, bunu yemin metninden çıkartmayı teklif edecek kadar eğilip bükülmemek gerekir.
Siz böyle eğilip bükülüp tavizler verdikçe, biriside çıkar “Okullara APO’nun posterini asıp, büstünü dikeceğiz” deme cesaretini de kendisinde bulur.
Siyasetçi omurgalı olduğu sürece saygı görür, birilerine hoş görünmek,   kendini büyük, küçük menfaatler uğruna satmış, hasbelkader okumuş, entelektüellikleri kendinden menkul, üç beş zavallıya hoş görünmek; bölücülere yaranmak için davranış sergileyen siyasetçi, o hoş görünmek çabasında bulundukları tarafından  bile  saygıya değer görülmezler.
Bu öneride bulunanların iki nedeni olabilir, ya hakikaten, korkak ve kişiliksizsinizdir, birilerine sempatik görünmeye çalışıyorsunuzdur, ya da hakikaten bugüne kadar içinizde sakladığınız, bu ulusa duyduğunuz düşmanlığı dışa vuruyorsunuzdur.
“Büyük Türk Ulusu” söylemi sizi bu iki gerekçeden hangisiyle rahatsız ediyor.