14 Ekim 2012 Pazar

REFERANDUM



Yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin Anayasa değişikliği teklifi TBMM Genel Kurulundan referandum aralığında geçti.
Nedir referandum aralığı?
Referandum aralığı, Anayasamızın 175. Maddesinin 4.fıkrasına göre, Anayasa değişikliklerinin  meclis üye tam sayısının en az beşte üçü olan 330 kabul oyu ile veya üçte ikisi olan 367 den  az oyla kabul edilmesi durumudur.
Eğer Anayasa değişikliği bu 330-366 aralığında bir oyla kabul edilirse, bu Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu Cumhurbaşkanı tekrar görüşülmek üzere Meclise iade etmez ise, halk oyuna sunulmak üzere Resmi gazetede yayınlanır.
Daha açık bir anlatımla Anayasa değişikliği 330 ila 366 kabul oyları ile meclisten geçmiş ise bu Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girip girmeyeceğine Halk oylaması ile karar verilir.
Yerel Seçimlerin öne alınmasına ilişkin  Kanun TBMM’den  geçmiş ama uygulanabilir hale gelebilmesi için, Cumhurbaşkanı bir daha görüşülmek üzere TBMM’ye  iade etmediği takdirde, halk oylamasına katılanların yarısından bir fazlasının  “evet” oyu  vermesi gerekmektedir.
Anayasa değişikliği yapılmış ama , yürürlüğe girip girmeyeceğine seçmenler karar verecektir.
Eğer halk oylamasında “Evet” oyu çıkarsa yasa yürürlüğe girecek ve yerel seçimler 2013 yılının son Pazar günü olan 27 Ekim de yani yapılması gereken süreden beş ay önce yapılacaktır.
Muhalefet partilerinin seçimin erkene alınmasına bir itirazları olamaz, aksi sandıktan kaçmak gibi demokrasilerde izahı ve savunulması mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar.
Ancak  Geçici 20. Madde olarak getirilen bu değişikliğin birinci maddesinin ikinci fıkrasında “Seçim Kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde  uygulanmaz” hükmünün 27 Ekimde yapılması düşünülen Yerel Yönetimler seçimlerinde uygulanmayacak olmasıdır.
Böylelikle AKP bu Anayasa değişikliği  referanduma da götürülüp Aralık ayında yapılacak halk oylamasında kabul edilse de bu tarihten bir yıl evvelinden yani 27 Ekim 2012 tarihinden sonra da Yerel yönetimlerle ilgili her türlü yasa değişikliğini işine geldiği şekilde yapıp 2013 te yapılacak yerel seçimlerde uygulayabilecektir.
Gerek seçimlerin öne alınmasına ilişkin birinci fıkra ve asıl önemli olan son bir yıl içinde yapılacak değişikliklerin uygulanması yasağını getiren 2. Fıkrası ayrı ayrı maddeler halinde getirilmeyerek bu hukuksuzluğa tepki verecek hukukun üstünlüğüne inan namuslu milletvekillerinin de hareket kabiliyetleri kısıtlanmış oldu.     
Muhalefet partilerinin karşı çıkması gereken asıl önemli noktanın bu olması gerekirdi.
Anayasanın 67. Maddesinin son fıkrasına 2001 yılında AB’ye uyum çerçevesinde yapılan bu değişiklik, her seçimden evvel siyasi iktidarların seçim kanunlarında işine gelen değişiklikleri yapmasını engellemek için getirilmiş bir düzenlemedir.
Hatırlanacağı üzere, merhum Turgut Özal Başbakanlığı döneminde, bazı illerin birden fazla seçim bölgelerine ayrılması için hem de Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nı makamına çağırarak seçim bölgelerini kendince partisinin işine gelecek şekilde düzenlemişti.
İşte bu çirkinlikler yaşanmasın diye bu anayasa değişikliği 2001 de demokratikleşme adına yapılmıştı.
Yani şimdi yapılan “Anayasa’yı bir kere delmekten bir şey olmaz” mantığının tekrar hayata geçirilmesidir.
Maalesef bu anayasa delinmesi işlemine MHP de ortak olmaktadır.
Eğer MHP bu değişiklik önergesine imzaları ile destek vermeseydi, AKP en azından hem yerel Seçimleri öne alıp hem de bu değişikliği bir arada yapamazdı.
AKP, ABD ve AB’nin isteği olan  otoriter tek parti hedefine, önünü arkasını okumaktan aciz  böyle muhalefet partileri var oldukça  çok rahat kavuşur.