Tayyip Bey gene gündem değiştirme,
gündeme dilediği gibi biçimlendirme becerisini gösterdi.
Bir HAS Parti, Numan Kurtulmuş
operasyonuyla, hem CHP Kurultayının önüne geçti ve hem de uçak olayını tamamıyla
gündemden düşürdü.
Yaklaşık son bir hafta on gündür Türk
halkı merkez medyanın da yardımıyla Numan Kurtulmuş olayını, Tayyip Beyden
sonraki AKP’yi tartışıyordu ki, Suriye de çok üst düzey üç yönetici bir
terörist eylem sonucu öldürüldüler. Olaylar da tırmanmağa başladı.
Bu
nedenle de uçak olayını artık bizim de Ankara’da konuşulanlar ışığında irdelememiz
gerektiği kanısındayım.
ABD yetkilileri olayın nasıl olduğunu
bildiklerini, bütün ellerindeki bilgileri Türk yetkililerine verdiklerini ama
içeriğini açıklamayacaklarını beyan etmişlerdi.
Bu konulara yatkın havacılık tekniğinden
anlayanlar ve Doğu Akdeniz’deki askeri hareketliliği bilenler, bu uçak olayının
acaba “One Minute”ın bir rövanşımı ve aynı zamanda da İsrail’in ve Essed
rejimini yıkmaya çalışan diğer güçlerin Türkiye’yi Suriye ile bir sıcak
çatışmanın içine sokmak çabası mı? Olduğunu tartışıyorlar.
Bu ana kadar uçağın füze atışıyla mı?
Yoksa uçaksavar atışıyla mı düşürüldüğünün tespit edilemediği söyleniyor.
O zaman da insanın aklına Bülent
Arınç’ın “Bir başka aygıt olabilir” açıklaması geliyor.
Bu uçağın Hatay’a kurulan Radar
sisteminin imkan ve kabiliyetini test etmek için uçurulduğu konusunda herkes
hem fikir. Zaten açıklamalarda bu yönde.
Ankara kulislerinde dolaşan söylentilere
göre, doğru yorum yapıla bilinmesi için bazı soruların cevaplarının bilinmesi
gerekiyor.
1-Öncelikle Türkiye “angajman bölgesi
olduğu için” bu bölgede yaptığı uçuşları
hangi ülkelere bildiriyor. Bu uçuş hakkında bölge ülkelerine İsrail dahil
herhangi bir bilgi verildi mi?
2- O gün bölgede uçan başka uçaklar var
mıydı? Örneğin günde otuz kırk sorti
yapan İsrail uçakları o gün bölgede
uçtular mı?
3- Radyo Frekansı gönderilerek bu uçağın
yakıt sistemi çalışmaz hale getirilerek düşürülmüş olunabilir mi?
4-Radyo Frekansı göndererek uçağın yakıt
sistemini çalışmaz hale getirerek düşmesine neden olabilecek teknolojiye sahip
dört ülke var. Bunlar ABD, İngiltere, Rusya ve İsrail.
ABD bütün bilgileri bize verdiğine göre
bunu yapmış olması mümkün görülmüyor. ABD’nin yapmadığı, bütün bilgileri
Türkiye’ye verdiği bir ortam da İngiltere de bu işi yapmış olamaz.
RUSYA MI? İSRAİL Mİ?
O zaman iki ülke kalıyor geriye
bunlardan biri İsrail diğeri ise Rusya.
Şimdi burada irdelenmesi gereken konu,
Türkiye’nin Suriye ile bir sıcak çatışmaya girmesinden menfaati olan ülke
hangisi? Bize göre tartışmasız olarak İsrail’dir.
Çünkü bir Türkiye Suriye çatışmasında
Rusya açıkça Suriye’den yana tavır koyacağını açıkladı. Ama böyle bir silahlı
çatışmada Suriye’ye gerekli olan desteği
verememesi halinde büyük itibar kaybına uğrar. Bu nedenle bir Türkiye Suriye
çatışması işine gelmez. Bölgeye gönderdiği gemilerde sırf bir çatışmayı önlemeye yöneliktir
O zaman böyle bir silahlı çatışmadan
doğrudan menfaattar olacak ülke İsrail’dir.
Türkiye’nin Suriye’ye girmesi bu ülkede
bölünmeye neden olur. Büyük Kürdistan hedefinin Kuzey Irak’tan sonraki ikinci
ayağı kurulmuş olur. Böylece Kuzey Irak Petrol’ü Suriye’nin kuzeyinde bulunan
şimdi atıl ve harap petrol boru hattı tamir edilerek Hayfa ve Trablus limanlarına ulaştırılarak Dünya pazarlarına
açılır ve böylece Kuzey Irak’ın Türkiye’ye bağımlığı asgariye inmiş olur.
Birde “One minute” un rövanşı alınmış
olur.
Akla tabii olarak, Suriye’nin
uçağı biz vurduk açıklamasını niçin yaptığı gelebilir.
Bu daha çok kendi iç politikasına
yönelik olarak, kendi yandaşlarına “bakın biz güçlüyüz” mesajı verirken de,
muhaliflerine de “sizi de rahatlıkla ezerim, güvendiğiniz Türkiye bir şey
yapamaz” mesajının verilmesidir.
Türk halkı, bu uçağı kimin düşürdüğü
sorusunun cevabını beklemektedir. Bu da hakkıdır.