Ekmeleddin
İhsanoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nun önerisi ile CHP-MHP’nin ortak Cumhurbaşkanı
adayı olarak gösterilmesinden sonra, bu adaya karşı görüşlerimi defalarca
anlattım.
Değerli dostum, düşün adamı Nazım Güvenç’in
söylemiyle laik bir ülkenin
Cumhurbaşkanından ziyade “Halife” olmaya yakışacak birini CHP Genel Başkanı’nı
emri vakisiyle, PM’nin yetkilerini gasp ederek
önermesi, en başta Atatürkçü, laik kesimde bir şok etkisi yarattı.
Bu şahsı AKP aday göstermiş olsaydı, laik kesim buna
yine tepki verir fakat şaşırmazdı, ama öneri ciddi ciddi CHP Genel Başkanı’ndan geldiği
için hayretler içinde kaldılar.
Bu hayretlerini birde Kılıçdaroğlu’nun
“Ekmeledin beyi tanıdıkça seveceksiniz” sözü daha da arttırdı.
Bu söz daha çok ebeveyn zoruyla, görücü usulü
evlendirilen çiftler için söylenir. “Yavrum takma kafanı bir birinizi tanıkça
seveceksiniz”
İşte olay tam bu kıvamdadır.
Milletvekillerini köşe yazılarımda olsun,
katıldığım televizyon programlarında
olsun uyarmaya çalıştım. Anlaşılıyor ki, bir kısım milletvekilleri imza vermese
de CHP Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterecek.
Ben bir CHP’li olarak üstüme düşen görevi partim
açısından yaptım.
Ama Kılıçdaroğlu’nun ŞİMDİ, YERİ, ZAMANI DEĞİL korosu, “Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy
vermemek Tayyip Erdoğan’a yarar”, “Şimdi destek verelim sonra içerde
hesaplaşırız gibi” aklımızla alay eden söylemleri gene bülbül gibi şakımağa
başladılar.
Hele birde gücü,
ağırlığı, derinliği kendinden menkul biri de çıkıp “Gerekirse disiplin
hükümlerini uygularız” demedi mi; ört ki ölem.
3 Temmuzdan sonra Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında
tek satır yazmayacağım. Televizyon programlarında adını ağzıma almayacağım.
Ana sakın bunu hiç kimse hele gücü, ağırlığı, derinliği kendinden menkul
zatı muhterem, onun tehdidinden korktuğumuzu falan zannetmesin.
Aklımızla alay eden bül bül korosunun mensupları
da söylediklerini ciddiye aldığımızı zannetmesinler.
Susmamızın tek sebebi Kılıçdaroğlu’na
kaybedilecek seçimin sorumluluğunu üstünden atmasına fırsat vermemek içindir.
Ey CHP’li Milletvekilleri, halife adaylığına
daha çok yakışacak bir zatı muhteremi CHP Cumhurbaşkanı olarak aday göstermek
için imza attınız ya tarih sizi affetmeyecek.
Hiç kimse çıkıp da “içimize sindiremedik ama ne yapalım parti
kararına uyduk” demesin.
Öncelikle alınan karar bir parti kararı
değildir, zira partinin yetkili organlarının bir kararı değildir.
Kılıçdaroğlu’nun şahsi kararıdır.
Sizin İmza atma nedeniniz 2015 seçimlerinde
adaylık tehlikeye girmesin diyedir.
Ne olur
aklımızla alay etmeyin.
Davranışınızı kabul etmek mümkün değildir. Bu
davranış gerçek CHP’li bir milletvekilinin davranışı olamaz.
Bu sessizliğiniz ilk defa olmuyor.
Alıştık sizin bu davranışlarınıza.
Partimizden milletvekili yapılıp da “Ben CHP
Milletvekiliyim ama CHP’li değilim” diyen devşirmelerin, Atatürk’e, İsmet
Paşa’ya katil demelerine bile ses çıkartamadınız.
Niye ses çıkartamadınız çünkü bu devşirmeleri
Kılıçdaroğlu getirmişti partiye, onu kızdırmamak için sustunuz.
Kılıçdaroğlu çıktı, Cumhuriyetin söylemi TUNCELİ yerine, feodalitenin söylemi olan
“Dersim” dedi, oralı bile olmadınız.
Kılıçdaroğlu bugünkü CHP, 1930 ların CHP si
değil dedi, aynı sözü devşirme bir Fetocu söyledi, yani şanla şerefle dolu CHP
tarihine dil uzatıldı sesiniz çıkmadı.
Bu söylemi bir ilericilik zannetiniz.
Bundan sonraki yazımda 1930 larda neler
yapıldığını yazacağım, belki yüzünüz kızarır.
Şimdi bir sözüm de sayıları az da olsa, yeni bir
aday çıkartma çabasında olan iyi niyetli Milletvekillerine, görülüyor ki
CHP-MHP’nin çatı adayı diye Türk halkına yutturulan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun
çekilmesi söz konusu olmayacak, o zaman sakın bir yeni aday çıkartmayın.
Bu Kılıçdaroğlu’nun işine yarar, Ekmeleddin Bey
seçimi kaybedince, “İşte bu ulusalcılar aday çıkarttılar da biz seçim ondan
kaybettik demesine” yardımcı olur.
Ben bugüne kadar bir CHP li olarak yazmam
söylemem gereken her şeyi adaya imza atanlara da, buna essiz kalanlara da
söyledim, yazdım o bakımdan vicdanım
rahat.