29 Haziran 2014 Pazar

VİCDANIM RAHAT

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nun önerisi ile CHP-MHP’nin ortak Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesinden sonra, bu adaya karşı görüşlerimi defalarca anlattım.
Değerli dostum, düşün adamı Nazım Güvenç’in söylemiyle  laik bir ülkenin Cumhurbaşkanından ziyade “Halife” olmaya yakışacak birini CHP Genel Başkanı’nı emri vakisiyle, PM’nin yetkilerini gasp ederek  önermesi, en başta Atatürkçü, laik kesimde  bir şok etkisi yarattı.
Bu şahsı  AKP aday göstermiş olsaydı, laik kesim buna yine tepki verir fakat şaşırmazdı, ama öneri  ciddi ciddi CHP Genel Başkanı’ndan geldiği için hayretler içinde kaldılar.
Bu hayretlerini birde Kılıçdaroğlu’nun “Ekmeledin beyi tanıdıkça seveceksiniz” sözü daha da arttırdı.
Bu söz daha çok ebeveyn zoruyla, görücü usulü evlendirilen çiftler için söylenir. “Yavrum takma kafanı bir birinizi tanıkça seveceksiniz”
İşte olay tam bu kıvamdadır.
Milletvekillerini köşe yazılarımda olsun, katıldığım  televizyon programlarında olsun uyarmaya çalıştım. Anlaşılıyor ki, bir kısım milletvekilleri imza vermese de CHP Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterecek.
Ben bir CHP’li olarak üstüme düşen görevi partim açısından yaptım.
Ama Kılıçdaroğlu’nun ŞİMDİ, YERİ, ZAMANI DEĞİL korosu, “Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermemek Tayyip Erdoğan’a yarar”, “Şimdi destek verelim sonra içerde hesaplaşırız gibi” aklımızla alay eden söylemleri gene bülbül gibi şakımağa başladılar.
Hele birde gücü, ağırlığı, derinliği kendinden menkul biri de çıkıp “Gerekirse disiplin hükümlerini uygularız” demedi mi; ört ki ölem.
3 Temmuzdan sonra Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında tek satır yazmayacağım. Televizyon programlarında adını ağzıma almayacağım.
Ana sakın bunu hiç kimse hele gücü, ağırlığı, derinliği kendinden menkul zatı muhterem, onun tehdidinden korktuğumuzu falan zannetmesin.
Aklımızla alay eden bül bül korosunun mensupları da söylediklerini ciddiye aldığımızı zannetmesinler.
Susmamızın tek sebebi Kılıçdaroğlu’na kaybedilecek seçimin sorumluluğunu üstünden atmasına fırsat vermemek içindir.
Ey CHP’li Milletvekilleri, halife adaylığına daha çok yakışacak bir zatı muhteremi CHP Cumhurbaşkanı olarak aday göstermek için imza attınız ya tarih sizi affetmeyecek.
Hiç kimse çıkıp da  “içimize sindiremedik ama ne yapalım parti kararına uyduk” demesin.
Öncelikle alınan karar bir parti kararı değildir, zira partinin yetkili organlarının bir kararı değildir.
Kılıçdaroğlu’nun şahsi kararıdır.
Sizin İmza atma nedeniniz 2015 seçimlerinde adaylık tehlikeye girmesin diyedir.
 Ne olur aklımızla alay etmeyin.
Davranışınızı kabul etmek mümkün değildir. Bu davranış gerçek CHP’li bir milletvekilinin davranışı olamaz.
Bu sessizliğiniz ilk defa olmuyor.
Alıştık sizin bu davranışlarınıza.
Partimizden milletvekili yapılıp da “Ben CHP Milletvekiliyim ama CHP’li değilim” diyen devşirmelerin, Atatürk’e, İsmet Paşa’ya katil demelerine bile ses çıkartamadınız.
Niye ses çıkartamadınız çünkü bu devşirmeleri Kılıçdaroğlu getirmişti partiye, onu kızdırmamak için sustunuz.
Kılıçdaroğlu çıktı, Cumhuriyetin söylemi TUNCELİ yerine, feodalitenin söylemi olan “Dersim” dedi, oralı bile olmadınız.
Kılıçdaroğlu bugünkü CHP, 1930 ların CHP si değil dedi, aynı sözü devşirme bir Fetocu söyledi, yani şanla şerefle dolu CHP tarihine dil uzatıldı sesiniz çıkmadı.
Bu söylemi bir ilericilik zannetiniz.
Bundan sonraki yazımda 1930 larda neler yapıldığını yazacağım, belki yüzünüz kızarır.
Şimdi bir sözüm de sayıları az da olsa, yeni bir aday çıkartma çabasında olan iyi niyetli Milletvekillerine, görülüyor ki CHP-MHP’nin çatı adayı diye Türk halkına yutturulan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çekilmesi söz konusu olmayacak, o zaman sakın bir yeni aday çıkartmayın.
Bu Kılıçdaroğlu’nun işine yarar, Ekmeleddin Bey seçimi kaybedince, “İşte bu ulusalcılar aday çıkarttılar da biz seçim ondan kaybettik demesine” yardımcı olur.

Ben bugüne kadar bir CHP li olarak yazmam söylemem gereken her şeyi adaya imza atanlara da, buna essiz kalanlara da söyledim, yazdım o bakımdan vicdanım rahat.