Salı günü öğleden sonra Soma’ da maden
ocağında meydana gelen patlama sonucu, bu yazıyı yazdığım Çarşamba sabahı
itibariyle ölü sayısı 205 di ve fakat artmasından korkuluyordu.
Son dakika da gelen haberler, inşallah
olmaz ama, ölü sayısının beş yüzü bulacağı yönünde.
Uygar ülkelerde bu tür büyük maden
facialarının en son ne zaman olduğunu araştırdığımızda bizim açımızdan yüz
kızartıcı bir durum ortaya çıkıyor.
Böyle bir facia Almanya’da kırk beş yıl,
Fransa’ da da kırk yıl evvel yaşanmış.
Gelen haberlere bakılırsa, patlamanın
olduğu maden ocağı on defa denetlenmiş, tespit edilen altmış altı eksiğine
rağmen çalışmaya devam etmiş.
Durum gerçekten böyle ise burada bir
kazadan değil bilinçli taksirle adam öldürmekten bahis etmek gerekir.
Yok eğer Enerji Bakanının dediği gibi,
ocak periyodik olarak, mevzuata uygun şekilde
denetlenip de, bu kaza olmuşsa, o zaman da bizim mevzuatta bir eksiklik,
aksaklık olduğu ortaya çıkıyor.
Aslında,
mevzuatta bir eksiklik yok da,
denetimler anlaşıldığı kadar ile
önceden haber verilerek yapıldığından, bir etkinliği kalmıyor.
Her iki halde de, bu işin sorumlusu on
iki yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarıdır.
Zonguldak’daki Karadon Maden Ocağında 17
Mayıs 2010’da meydana gelen bir maden
faciasından sonra, bu AKP İktidarının , o tarihte çalışma bakanı olan Ömer
Diçer değimlidir, ölen işçiler için “Güzel
öldüler, O konuda ben acı çekmediklerini ve fizik olarak güzel öldüklerini ben
buradan rahatlıkla söyleyebilirim” diyen.
Devrimci Maden İş sendikasının 2013 yılı Madencilik sektörü kaza raporlarına
göre Soma da ocaklarda meydana gelen iş kazalarında meydana gelen ölüm 2012 de yetmiş sekiz,
2013 yılında da bu sayı doksan beşe yükselmiştir.
CHP’li üç Manisa Milletvekili
Soma’nın maden kazalarındaki sicilinin kötü olmasından ötürü, altı ay
önce TBMM’ye Soma Maden ocakları ile
ilgili bir araştırma önergesi vermişlerdi.
Bu önerge ancak yirmi gün önce
görüşülmüştü.
Bu önerge AKP milletvekillerinin oyları
ile red edilmiş, red edilirken de yine bir Manisa Milletvekili ama bu sefer AKP
li Muzaffer Yurttaş Maden Kazaları “işin
doğası” gereği demiş ve önergenin reddini savunmuştu.
Bu red keyfiyetini savunan bir başka zavallı da TV kanallarına çıkıp, bu önerge
meclisi tıkamak için verilmişti, fasa fisoyodu gibi,düzeyine yakışan,
açıklamalarda bulunmuştu.
AKP li milletvekilleri; Tayyip
Erdoğan’dan korkmayın, nasıl olsa bir gün hepiniz eski milletvekili
olacaksınız, sokakta anlı açık, başı dik yürüyememekten korkun.
Bu önergeyi red ederken inandığınız için
red ettiğinizi düşünmüyorum. sırf Tayyip
Erdoğan istemiyor, yani onay vermediği için red ettiniz.
Şimdi artması muhtemel, 500 lere ulaşmasından korkulan can kaybının
hesabını vicdanlarınızda nasıl vereceksiniz.
Acaba bu önerge kabul edilse, bu yaşanan
facianın, bana göre bilinçli taksirle öldürülen insanların, ölümünün önüne
geçilebilir miydi?
Belki de geçilmiş olacaktı.
Bu olasılık dahi sizi hiç vicdan
muhasebesi yapmaya zorlamıyor mu?
Genel başkanınız, “benim bakanım”,
“benim milletvekilim” dediği zaman bu siz hiç rahatsız etmiyor mu?
Genel başkanı tarafından “atanmış” olan sizler, ortalığa çıkıp nasıl oluyor da, atanmışlar,
seçilmişlere soru soramaz diyorsunuz.
“Atanmış”
olduğunuz
için mi, amirinizin emirleri dışında davranamıyorsunuz.
Bu red ettiğiniz önerge hükümeti
ilgilendiren bir gensoru değil, sadece bir araştırma önergesidir.
Yüzlerce insan ölse de bu sizi rahatsız
etmiyor mu?
Mukadderat mı diyeceksiniz.
Bu yazıyı yazarken Başbakan Soma’ya
gelecek diye yüzlerce polis emniyet tedbiri alırken, cenazeleri taşıyacak insan
bulunamıyor.
Cenazeler, mezbahalarda, soğuk hava
depolarında, civar ilçelerin hastane morglarında hüviyet tespiti için
bekletiliyor.
Bu facianın sorumlusu AKP İktidarıdır. Mağduru
ise harp esirlerinden daha kötü şartlardaki, sendikasızlaştırılmış maden
işçileridir.
.