12 Şubat 2014 Çarşamba

PARTİ KÜLTÜRÜ


Salı günü yapılan CHP Grup toplantısında, Kemal Kılıçdaroğlu, sözünü kesen, kendisine laf atan bir partiliye “ parti kültürünü benimsemeyen, Genel Başkan’ın sözünü kesen hemen burayı terk etsin” diye tepki göstermiş.
Parti kültürü, tüm siyasi partiler için önemlidir ama özellikle CHP gibi devletten evvel var olan, devleti kuran, kökleri Müdafa i Hukuk Cemiyetlerine dayanan CHP de özel önemi vardır.
Parti kültürü öyle üç beş günde elde edilecek bir birikim değildir. O hamurda yoğrulmak gerekir.
Parti hafızası yok edilmeye, silinmeye çalışıldığı için, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu çok yerinde olan uyarısından hareketle, parti kültürünü benimseyenlerin, o hamurda yoğrularak gelenlerin  içtenlikle uydukları bazı hususları hatırlatmakta fayda gördüm.
CHP kültüründe, sol damarı güçlü bir kitle partisi olduğu için zaman zaman kendi sağından da solundan da insanlar partiye kazandırılması vardır.
Ama bu yapılırken, bu kazanılan şahısların, Cumhuriyetin temel değerleri ile sorunları olmamasına dikkat edilir.
Örneğin Atatürk’e İsmet Paşa’ya yani CHP’nin köklerine küfretmiş insanlar partiye alınmazlar.
Türk bayrağı ve Atatürk’ü teferruat gören, bunlara itirazı olanlara da bu partide yer verilmez.
CHP’nin parti kültüründe CHP’nin tarihine yalan yanlış mahalle dedikodularıyla saldırmak yoktur, buna izin verilmez.
CHP’ni parti kültüründe dini inançlara saygı vardır. Dini inançların siyaset malzemesi yapılması yoktur.
CHP’nin parti kültüründe cemaat ağalarına, tarikatlara methiyeler düzenlere yer yoktur.
CHP’nin parti kültüründe Atatürk’e İsmet Paşa’ya katil diyenlerin partiye alınması diye bir şey söz konusu olamaz.
CHP’nin kültüründe ülkenin bölünmesinden yana olanlara partide yer yoktur.
CHP’nin parti kültüründe ulusalcılık, Atatürk Milliyetçiliği yadsınamaz, bunu yadsıyanlara partide yer verilmez.
CHP’nin Parti Kültüründe Parti Meclisi üyeleri hiç çekinmeden fikirlerini söylerler, orada sokak kabadayılığı yapmak yoktur.
   CHP’nin parti kültüründe, parti yetkili organları bir konuda karar verdikten sonra, örneğin, ön seçim, eğilim yoklaması dendikten ve insanlar sekiz dokuz ay önce sokaklara çıkartılıp aday adaylıklarını ilan ettirdikten sonra o bölgelere yöre halkının hiç tanımadığı insanları atamak yoktur.
CHP’nin güçlü olduğu bölgelerde, o yöre insanına saygısızlık edercesine, “Odunu koysam seçtiririm” anlayışı içinde  yöre halkının hiç tanımadığı   yandaşları atamak yoktur.
CHP’nin parti kültüründe, bulunduğu yerlerde partinin oylarını yüzde yirmilerden alıp, yüzde atmışlar, atmış beşlere taşıyan belediye başkanları yerine, sırf yandaş diye, bölücü diye  başkalarının atanması yoktur.
Aslında işini özetini efelerin efesi Yılmaz Özdil yazmış, ülkücü oluyor, Kürtçü oluyor, badem oluyor, paralel oluyor, liboş oluyor fırıldak oluyor
CHP’nin parti kültüründe, Belediye Başkanları’nın Genel Merkez rest çekmesi ve buna boyun eğilmesi yoktur.
CHP’nin parti kültüründe “Eski kötü alışkanlıklardan” söz edip, o eski ve kötü alışkanlık dediğin şeylerin çok daha kötüsünü yapmak yoktur.
CHP’nin parti kültüründe, partinin yetkili organlarında, küfürleşme, yumruklaşma, birbirine su bardağı fırlatmak yoktur.
CHP’nin parti kültüründe, bölgecilik, ırkçılık ve mezhepçilik yapmak yoktur, buna hiçbir zaman izin verilmemiştir.
CHP’nin parti kültüründe eski Genel Başkanlara saygısızlık etmek yoktur.
Bir Genel Başkan’ın eski Genel Başkanlara saygısızlık etmesi, duyulmuş görülmüş şey değildir.
CHP parti kültüründe  bazı kişiler, halefi olunan  genel başkana düşman diye partiye getirilmez.
Hele eski Genel Başkan orada otururken onun gözünün içine baka baka “o kötü eski alışkanlıkları sileceğim” demek saygısızlığı hiç yoktur.
Parti kültürü üç beş günde kazanılamayacağı için, günümüzdeki sıkıntılar yaşanıyor.