Türk yetkililerin açıklamalarına
bakınca, aptal yerine konmaktan çok rahatsız oluyorum.
Ülkemize yerleştirilecek olan patroit
füzeleri güya Türkiye’yi koruyacağı gibi Avrupayı da koruyacakmış.
Neresinden bakarsanız bakın çocukça bir
kandırma, insan bilgisi ve zekasıyla alay etmek.
Bir dostum bilgi notu göndermiş, İran’ın
elinde menzili 2000 kilometreyi aşan füze yok.
Bu ne demek?
Şu demek.
İran füze rampalarını Türkiye hududuna kadar getirip füzeleri fırlatsa.
Balkanlara ya ulaşır ya ulaşmaz.
Hadi ulaşabilir var sayalım. İnsan biraz
mantıklı olur, İran’ın herhangi bir Balkan ülkesiyle en küçük bir sorunu yok ki
onlara niye füze fırlatsın.
Şimdiki İran yönetimini beğenirsin
beğenmezsin, ama iki bin yıllık devlet geleneği olan İranlı yöneticiler Avrupa
ya füze atıp durup dururken onların düşmanlığını üstüne çeker mi?
Böyle bir durumda Avrupa’nın silah
gücünün kendisinde taş taş üstünde bırakmayacağını bilmez mi?
İşte bu basit nedenlerden dolayı, hem
Küreciğe kurulan radar sistemi ve hem de önleyici füzelerin buraya
yerleştirmesinin sebebi sadece İsrail’i korumaktır.
Tabii, Tayyip bey ve onun derinliği
kendinden menkul, hayalperest Düş
İşleri Bakanı da aslında olayın
gerçeğinin bu olduğunu bilirler de, bunu Milletimize anlatamazlar.
Zira; öyle üst perdeden atıp “one
minute”, “sen çocuk öldürmeyi iyi bilirsin” dedikten sonra, şimdi çıkıp da Türk
halkına nasıl bu radar ve önleyici füzelerin Türk halkının canı pahasına İsrail’i
korumak için kurulduğunu anlatsınlar.
Başka anlatacak adam da kalmadı, Ana
Muhalefet Partisi, İngiliz Ajanı Seyit Rıza ve biri hariç arkadaşlarının
itibarını iade etmekle meşguller, böyle konular kendileri için önemsiz
olduğundan bunlarla uğraşmazlar zaten.
Halkımız da henüz hangi ilimize
yerleştirileceği bilinmeyen bu füzelerin, görevinin ülkemizi korumak olduğunu
zanneder.
Hepimizin bilmesi ve görmesi gereken
gerçek, Acemlerin İsrail’e karşı ilk hamleyi yapıp saldırmak gibi bir niyeti
yok ve zaten de olamaz.
Baksanıza Filistin ile ilgili BM
oylamasından sonra Almanya da İsrail’in
arkasında olduğunu açıkladı.
Bütün bu gerçekler ortadayken, batının
bütün acımasızlığıyla darmadağın edilecek bir İran’ın, İsrail’e karşı ilk
saldırıyı yapması düşünülebilinir mi?
Bu yerleştirilen radar ve koruyucu
füzeler, İsrail’in İran’ı vurmasından sonra, İran’ın kendini savunmak için
İsrail’e karşılık vermesini engellemeye yöneliktir.
Yani bir başka anlatımla, İran bu radar
ve önleyici füzeler sistemi sayesinde İsrail’e karşı mahkum durumdadır.
Aslında dikkatle izlenmesi gereken bir
başka konu daha var. ABD ve Hollanda ile beraber bize Patroit füzeleri verecek
Almanya, bu füzelerin verilip verilmemesi konusunu gelecek ay Alman
Parlamentosu Bundestang’da görüşeceklermiş.
Hani o benzemeye çalıştığımız aslan
Alman Sosyal Demokratlar ve Yeşiller de buna şimdiden desteklerini
açıklamışlar.
İnsanın aklına hemen, bu aslan Alman
Sosyal Demokratlar ve Yeşiller değil miydi, bağış yoluyla bize verilen Doğu
Alman postalları ve miğferlerinin Güneydoğu Anadolu’da kullanılmasına karşı
çıkanlar, sorusu geliyor.
Demek ki asıl amaç, Türkiye’yi falan
korumak değil, İran füzeleri’nin Almanya’yı Hollanda’yı vurması da mümkün olmadığına göre bir başka
devleti, yani İsrail’i korumaktır.
Gönderen ülkenin Parlamentosu füzelerin
gönderilmesini tartışacak oylayacak, aslan Sosyal demokratların desteğiyle de
geçecek, peki siz, buraya yerleştirilecek patroit füzeleri ve onu kullanacak
yabancı askeri personelin buraya gelmesi konusunun da TBMM görüşme yapıldığını
duydunuz mu?
Birde hafızanızı zorlayın, ya da gazete
arşivlerine girip bir bakın ulusalcılık elbirliği ile itibarsızlaştırmaya
çalışılmadan evvel 1991 de ve 2003 de ne olmuştu.
Bu ülkeyi yönetenler ve
yönetmeye talip olduğunu söyleyenler, lütfen Türk halkını aptal yerine koymayın,
onlara gerçekleri anlatın