12 Aralık 2012 Çarşamba

“TUTUKLU ADALET”



Yazı başlığı bana ait değil, başlık toplumda  “Balyoz Davası” diye bilinen, bana göre de verilen kararın kamu vicdanını kanattığı davanın, Atatürkçü ve laik tutuklu sanıklarının onurlu haykırışlarına attıkları başlıktır.
Lütfedip bu küçük risaleyi bana da göndermişler. 32. Sayfalık risalenin/kitapçığın hepsini buraya almak elbette imkânsız. Ama asıl bence “son söz” çok önemli onu buraya aynen alıyorum.
“  ‘SUÇLU İNSAN BUNLARI YAPAR MI?’
1.Suçlu insan; ‘Duruşmalar Televizyondan canlı Yayınlansın’ diye imza kampanyası başlatıp, 50.000 imza ile Adalet Bakanlığına  başvurur mu?
2.Suçlu insan; savcının iddianamede ‘darbeyi önlemiştir’ dediği kişinin tanık olarak dinlenmesi için ısrar eder mi?
3.Suçlu insan; aleyhine delil olarak gösterilen CD’lerin ‘sahte’ olduğunu gösteren, üniversitelerden (ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi v.s) yeminli kişilerden ve yurtdışı adli bilişim kuruluşlarından30 adet bilirkişi raporu alabilir mi?
4.Suçlu insan; ısrarla mahkemeden ‘kimi seçersen seç, yeter ki mahkeme olarak sen bir bilirkişi tayin et’ der mi?
5.Suçlu insan; aleyhine rapor verdiği iddia edilen bilirkişilerin mahkemede dinlenmesini talep edebilir mi?
6.Suçlu insan; Türkiye Büyük Millet Meclisi darbeleri Araştırma Komisyonu’na ısrarla bu davayı da inceleyin der mi?
7.Suçlu insan;Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurur mu?
8.Suçlu insan; Birleşmiş Milletler Konseyi Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’na müracaat eder mi?
9.Suçlu insan; mahkemenin çağırmasını beklemeden yurt dışından gelip beni yargılayın der mi?
10.Suçlu insan; Ömür boyu hapis cezası ile yargılanırken, mahkemeyi uzatmamak için ‘1 dakika’ savunma yapar mı?
11.Suçlu insan; savunma yaparken mahkeme heyetine ‘Lütfen gözümün içine bakarak beni dinleyiniz’ der mi?
12.Suçlu insan; çapraz sorgu esnasında ‘Lütfen bana soru sorunuz’ der mi?
13.Suçlu insan; hazırladığı söylenen listede görev verdiği veya TSK’dan atılmasını teklif ettiği iddia edilen kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep eder mi?
14.Suçlu insan’ın kendi avukatı, müvekkili için suç duyurursunda bulunmayı göze alır mı? Mahkeme suç duyurusunda bulunduğu zaman ‘Bu benim için şeref madalyasıdır’ der mi?
15.Suçlu insan; aleyhine bilirkişi raporu düzenleyen, bilirkişiler, polisler, savcılar ve hakimler hakkında suç duyurusunda bulunur mu?
16.Suçlu insanın haksız yargılandığı Avrupa Birliği İlerleme Raporu’nda yazar mı?
17.Suçlu olduğu iddia edilen 326 kişinin aleyhine Allah rızası için tek bir sanık olmaz mı?
18.Suçlu insan hakkında, hadi tanık bulunmadı, tek bir imzalı belge, telefon dinleme kaydı v.s herhangi bir şey olmaz mı?
19.Suçlu olduğu iddia edilen 326 kişinin, toplumda, sicillerinde  20.000’in üzerinde takdir belgesi, göğüslerinde  100’lerce madalya, vücutlarında 10’larca PKK mermisinin izi olur mu?
20. Suçlu insan toplumun her kesiminden bu kadar destek görür mü?
SEN SÖYLE EY HALKIM, SUÇLU İNSAN BU KADAR DİK, BU KADAR ONURLU OLABİLİR Mİ?
Diye haykırmışlar.
Öncelikle şunu söyleyeyim hepiniz çok suçlusunuz, çünkü sizler, Atatürkçüsünüz ve laiksiniz.
Bundan daha büyük suç olabilir mi?
Sizler, bu nitelikleriniz nedeniyle,  ABD’nin ordudan tasfiye edilmeleri gerekir dediği subaylarsınız.
Bende, bu ülkedeki yüz binlerce hukukçudan biriyim,   kendi adıma , böyle bir hukuk faciası karşısında sizlerden yüzüm kızararak  özür diliyorum.
Dünyanın en büyük hukuk devrimini yaptık, ama maalesef  evrensel hukuk kurallarını uygulama donanımına sahip  hukukçu yetiştiremedik.
İnsan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik laik, sosyal hukuk devleti ancak ve sadece hukukun üstünlüğüne inanmış, hukukçular tarafından, evrensel hukuk kuralları uygulanarak korunabilinir.
Zira; bu niteliklere sahip bir hukukçunun tek yol göstericisi, vicdanı ve hukukun üstünlüğüne olan inancıdır.
Bugün yaşanan hukuk facialarının sebebi bu nitelikte hukukçular yetiştirememiş olmasıdır.