4 Ocak 2019 Cuma

GENE GEÇ KALDINIZ KEMAL BEY



Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanına "sen meşru değilsin" demiş. Bunu 24 Haziran seçimlerinin sonuçları üstüne söylüyorsa YANLIŞ. 
Zira 24 Haziran seçimleri hem Cumhurbaşkanlığı ve hem de Milletvekilliği genel seçimleri idi. Yani bu seçim gerek Cumhurbaşkanı için gerekse sayın Kılıçdaroğlu için işgal ettikleri makamların yasallık kaynağıdır.
Bu nedenle, bu iktidar veya parlamento yürürlükteki hukuk kurallarına uygun olarak kazanılmış statüler ise yasaldır.
Ama  bilindiği üzere 16 Nisan’da yapılan anayasa referandumu sırasında   henüz oylama devam ederken, Yüksek Seçim Kurulu tam kanunsuzluk yapmış, mühürsüz oy pusulalarının da geçerli olacağını ilan ederek, seçim sonuçlarına gölge düşürmüş, yani halkın oy hakkı zedelendiği gibi şaibeli bir referandum sonra rejim değişmiştir.
 Bu zedelenme karşısında, oy veren milletin tamamının   veya bunların bir parçasının direnmesi, en mukaddes hak ve en kaçınılmaz vazifesidir.
İşte siz Sayın Kılıçdaroğlu, halkın gasp edilen hakkı karşısında tepkisiz kalarak, sandığa gidip demokratik görevini yapan milyonların hakkını koruyamadıktan ve bu olayın üstünden 1.5  yıldan fazla zaman geçtikten sonra dönüp  Recep Tayyip Erdoğan’a “Sen meşru değilsin” demek, dostlar alışverişte görsün, kıvamında bir söylemdir.     
O gün, yani Yüksek Seçim Kurulu’nun bu kararı açıklandığı gün, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, halkın demokratik direnme hakkını hayata geçirmesi lazımdı.  
Eğer  bu seçim sonuçlarına dayanarak Kemal  Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan’a “Sen meşru değilsin” diyorsa, O zaman kendisine söylenecek tek söz kalıyor. “Geç kaldınız beyefendi Avusturalya’ya gidecek gemi kalkalı 1.5 yıl oldu,”    
16 Nisan 2017 referandum’u şaibeli ise bu sizin sessiz kalmanızın sonucudur. Bu şaibeli  referandum sonucu oluşan yapı maalesef sayenizde YASAL HALE GELMİŞTİR.
Nitekim,sizin bu tepkisiz tutumunuz nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan, “Atı alan Üsküdarı geçti” dememiş miydi? 
Artık kalkıp sizin Cumhurbaşkanı’nın meşruiyetini tartışmanızın hiçbir anlamı kalmamıştır.
Tabii zamanında teslimiyetçi olup sessiz kalırsanız, Recep Tayyip Erdoğan da size dönüp "9 seçim kaybettin, hala koltuğunda oturuyorsun. Git de CHP tabanı rahat etsin!" der.
Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözü, biz gerçek Cumhuriyet Halk Partilileri rahatsız eder. Ama çevrenizdeki partiyi tümden ele geçirmeye çalışan, “10 Aralık Hareketi” mensuplarını mutlu eder.
Bakın partiyi kimlere teslim ettiniz, Anayasadan “Türk” isminin çıkabileceğini savunan Anayasacılara, Cumhuriyet Halk Partisi kapatılsın, vakıf haline getirilsin diyen, 10 Aralık Hareketi mensuplarına, Dersim olaylarından ötürü, ben CHP Genel Başkan yardımcısı olarak Dersim halkından özür diliyorum diyen bölücülere, Cumhurbaşkanlığı seçimi gecesi 50.000 Avukatla YSK’nın önündeyim dedikten sonra, bir daha ortada görünmeyen Cumhurbaşkanı adayına   teslim ettiniz.
Yani hem partiyi bitirdiniz ve hem de şaibeli bir referandum sonucu rejimin değişmesine sessiz kaldınız.
Siz gitmeden, parti restore edilmeden ne parti kurtulur ve ne de Türkiye.