19 Kasım 2018 Pazartesi

ALBERT EİNSTEİN’NIN HAKLILIĞINI İSPAT ETMEYE ÇALIŞMAYIN



Albert Einstein “Hep aynı şeyi yapıp farklı bir sonuç beklemek aptallıktır” demiş.
Türk siyaset adamları bunu doğrulamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
1950 seçimlerinden sonra Orhan Veli Kanık, kendi çıkarttığı Yaprak Dergisinde 15 Mayıs 1950 de “ Demokrat Parti, Halk Partisi’ni korkunç bir bozguna uğrattı.Oysa ki Halk Partisi;  halkın kazanacağını umarak, fikirleriyle prensiplerinden son zamanlarda ne fedakarlıklar etmişti. Bütün yayınlarına  göz yumulan din dergileri, okullara konan din dersleri, yeniden açılan ilahiyat fakülteleri, imam hatip kursları, türbeler, şahsi sermayeye sağlanan imtiyazlar, her türlü irticaa tanınan haklar ……Hiçbiri kar etmedi. Zavallı Halk Partisi”  şeklinde bir yazı yayınlamış.
Bugün ki Halk Partisi Yönetimi de benzer şeyleri yaparak, kendi ilkelerinden, programından tavizler vererek seçim kazanacağını zannediyor.
 Türkçe dilini savunurken, “Ezan Türkçe okunsa ne olur” diyen milletvekilini, sırf belli çevrelere hoş görünmek için “Kesin İhraç Talebiyle” disiplin kuruluna sevk ediyor.
Laikliğin rafa kaldırılmasına, karşı taraftan oy alacağız düşüncesiyle sessiz kalmak.
 Ayrılıkçı Kürtleri memnun etmek için örneğin Cumhuriyetin Tunceli iline, “Dersim” demek.
Bu yöntemlerle seçim kazanılsaydı, Orhan Veli’nin yazdıkları 1950 seçimlerinde olmazdı.
Bu yöntemlerle iktidar olunmaz, olunmayacağı da görülmüştür. Kimse aslı varken taklidine oy vermez.
Çiftçinin, köylünün sorunlarıyla ilgili bugüne kadar dişe dokunur tek kelime bir şey söylediniz mi?
Tarımda aile işgücü temelinde küçük ve orta ölçekli Köylü işletmelerini yeniden tarımın öznesi yapmak için planınızı, projelerinizi halka anlatıyor musunuz?.
Türkiye de yargı bağımsızlığı olmadığını söylüyorsunuz da,iktidar olduğunuzda yargı bağımsızlığını ve hakim güvencesini nasıl sağlayacağınızı halka anlatmıyorsunuz.
Söylemediniz iktidar olmak için öncelikle bunları söylemeniz gerekiyor.
Türk Halkı rejimin korunmasını ve Atatürk ilke ve Devrimlerinin sürmesini ister. Ancak bunların yanında adalet, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını, bunların yanında, işsizlik sorununun ve köylünün, çiftçinin  sorunlarının  çözümünü, gelir dağılımında eşitliği, barış ve düzenin hakim olduğu bir ülkede ister.
Onun için çürüme noktasına gelmiş AKP’yi iktidardan uzaklaştırabilmek için oluşturulacak nitelikli kadrolar, halkın ekonomik sıkıntılarına, yolsuzluk ve hortumlara, politik çıkar tezgahlarına, talancılık  ve siyasal kirlenmeye bir tepki yaratıp, bir alternatif olduğunu geniş kitleleri ikna edip Cumhuriyet halk Partisini iktidar olunabilinir.
Bu yöntemlerle iktidar olunabilinir ancak Cumhuriyet Halk Partisi’nin şuandaki yönetimi, inatla Albert Einstein’nın haklılığını ispat etmeye çalışır şekilde, 1950 seçimleri öncesi Halk Partisi Yönetimlerinin yaptığı yanlışları yapmaya devam ediyor.