2 Şubat 2018 Cuma

TERÖRİST Mİ ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇİLARI MI?


Bu hafta başında CHP sözcüleri “ÖSO teröristtir, Türkiye teröristlerle birlikte hareket ediyor, dedikleri için çok ağır eleştirilere maruz kaldılar.
Bu konuda bilen de bilmeyen de ahkam kesti, hatta bir köşe yazarı CHP’yi eleştirirken “Efendim Neymiş? ABD, Arap ülkeleri,İran, AB, Rusya falan ÖSO terörist demezken CHP’nin demesi tuhaf geliyormuş.
Bu yorum kötü niyetle ya da  birilerine sempatik görünmek arzusuyla  yapılmamışsa, tam bir bilgisizlik daha da ötesi cehalet işaretidir.
ÖSO için hangi ülkenin ne dediği önemli değildir. Suriye’nim ne dediği önemlidir ve Suriye ÖSO’ya terörist demektedir.
Üstelik Suriye bu tanımında haklıdır. ÖSO, Suriye rejimini yıkmak ve aynen PKK’nın Türkiye de yaptığı gibi ülkesini bölmek için silahlı mücadele yürüten bir yapıdır.
Bugüne kadar dünya da  üstünde anlaşılmış bir terör tanımı yoktur. Onun için birisi için terörist olan diğerleri için özgürlük savaşçısı olarak kabul edilebilmektedir.
Yani örneğin ABD ve AB, PKK için şimdi şeklen yaptıkları “terör örgütü” tanımını geri çekseler, PKK Türkiye için terörist bir yapılanma olmaktan çıkacak mı? O  nedenle “bir terör örgütü ile mücadele başka bir terör örgütü ile yapılmaz” söylemi çok doğrudur.
Daha yakın geçmişte AKP iktidarı, ABD’nin  İŞİD ile mücadelesinin PYD/PKK ile işbirliği yapılarak yürütülmemesi gerektiğini söylemiyor muydu?
İster iktidar ister muhalefet olun her konuda tutarlı olmak gerekiyor ama özellikle dış politikada bu daha da önem arz ediyor.
CHP, tutum ve yaklaşımlarını zamanında alacağı sert ve kurumsal tavırla kamuoyuna yansıtırken de AKP’nin daha doğrusu Tayyip Erdoğan’ın yanlışlarını da aynı şekilde halka anlatmalıdır.
Türkiye, Kuzey Suriye’de gerekli temizliği yaptıktan sonra bölgeyi ÖSO’ya teslim ederse bu Birleşmiş Milletlerin 2005 yılında Kuruluş Yıldönümü nedeniyle 150 devlet ve hükümet başkanın iştirakiyle toplanan zirvede; amacı ne olursa olsun ve kimin tarafından yapılırsa yapılsın, terörizm, güvenlik ve barışın bir numaralı tehdidi olarak ilan edilmiş, terörle ilişkisi saptananların barınabileceği “güvenli bölgeler” yaratılmaması  kararına aykırı olacaktır.
Kılıçdaroğlu  “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’deki başarılarının  ÖSO’ya mal edildiğini söylerken, sanki TSK/ÖSO işbirliğine itirazı yokmuş gibi bir anlam çıkıyor.
Ama  yardımcısı Öztürk Yılmaz daha doğru ve daha sert bir açıklama yaparak, Afrin operasyonunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü El Kaidenin uzantısı ÖSO ile birlikte yapmasını eleştirmişti.
Tabii El Kaide uzantısı bir örgüt olan ÖSO AKP Genel başkanı tarafından  kurtuluş savaşının Kuva i Milliyesi ile nasıl özdeşleştirilir anlamak  da mümkün değil.
ÖSO ABD’nin teşvikiyle kurulmuş, Suriye ordusundan kaçanların kurduğu bir örgüttür.
Türkiye bölgede haklı olarak kendisi için terör tehdidi yaratan PYD/PKK’nın yok edileceğini söylüyor ve buna yönelmiş durumda, ancak PYD/PKK dan temizlenecek bölge, Suriye’nin meşru yönetimine değil de, ÖSO’ya teslim edilirse, bu kez de ÖSO içine cihatçıların sızmasına müsaade edilmemelidir.
Aslında Türkiye’nin güvenliği Suriye’nin toprak bütünlüğünden geçmektedir. Bu toprak bütünlüğünü de Esad’ı devirerek, yok ederek sağlamamız mümkün değildir.
Ayrıca Esad bölge devletlerinden Rusya ve İran tarafından da desteklenmektedir. Esad’ı devirmek arzu ve çabası bizi bu iki bölge devletiyle Türkiye’yi karşı karşıya getirir.
Biz nasıl PKK ile mücadele ediyorsak, Suriye devleti de, kuzeyinde kantonlar kurmaya çalışan PYD ile İran ise PEJAK ile mücadele etmektedir.
O nedenle Türkiye ortak düşmana karşı bölge ülkeleriyle müşterek hareket etmek durumundadır.
Zira; dış politika hedefe, güce, olanaklara, ihtiyaçlara, tehdit algılarına göre belirlenir.
Türkiye, manda ve himayeyi reddederek kurulmuş bir ülkedir,kendisiyle ilgili hazırlanan senaryoları yırtmıştır,  bölgede doğru bir politika takip etmek için, bölge ülkelerinin hudutlarını ABD istediği gibi  değiştirmeyi hedefleyen  BOP eş başkanlığını reddedip, ABD adına hareket  eden bir ülke olmadığını, onun dayatmalarına direnen bir ülke olduğunu dosta düşmana kanıtlamak için öncelikle İncirlik Hava Üstünü ABD uçaklarına kapatmalıdır.