24 Eylül 2018 Pazartesi

YASAMA DOKUNULMAZLIĞI



Yasama dokunulmazlığı müessesi, özellikle muhalefet milletvekillerini iktidarın baskısından ve hışmından korumak için kabul edilmiş bir müessesedir. Maksat milletvekillerinin görevlerini serbestçe yapabilmeleridir. Bu nedenle yasama dokunulmazlığı  diktatoryal rejimlerin amansız hasmıdır.
Çoğunluğu oluşturan partinin ya da partilerin milletvekillerinin yasama faaliyetlerini yerine getirmelerine iktidarların engel çıkartmaları pek rastlanan bir olay değildir.Bu nedenle yasama dokunulmazlığı özellikle muhalefet milletvekillerinin yasama görevlerini korkusuzca herhangi bir engellemeyle karşılaşmadan yapabilmelerini sağlamaya yöneliktir.
İktidar partilerinin zaman zaman, açık hukuk dışılıklarını ortaya çıkartan milletvekillerine karşı  duydukları infiallerden korunabilmeleri için getirilmiş bir zırhtır.
Bugün yaşanan Enis Berberoğlu  olayı, yeniden meclise seçilen vekilin tekrar dokunulmazlık kazanıp kazanmayacağı tartışmasıdır.
Meclis bir milletvekili hakkında herhangi bir fiilinden dolayı dokunulmazlığını kaldırmışken, Meclisin bu dokunulmazlığı kaldırma kararından sonra yapılan seçimde aynı kişiyi tekrar milletvekili seçmesi, yani yeni bir seçme muamelesi karşısında, Meclisin daha önce vermiş olduğu dokunulmazlığı kaldırma kararın mevcudiyetinden ve hukuki neticeler doğuracağından bahis edebilmek artık mümkün değildir.
Zira; asilin (seçmenin)  verdiği son karar, vekilin daha önce verdiği kararı ortadan kaldırmaya  kafidir.
Milli egemenlik millete aittir, meclis ona sadece vekillik etmektedir. Dokunulmazlığı kaldırılmış yargılaması devam eden bir kişi tekrar milletvekili seçilirse, seçildiği andan itibaren tekrar yeniden dokunulmazlık kazanır.
Milletvekili, her seçimden sonra daha önceki devreden müstakil yeni bir milletvekilliği sıfatını kazanır.
Örneğin 26. Dönemde dokunulmazlığı kaldırılıp hakkında ceza davası açılmış bir milletvekili 27. Dönemde tekrar seçilmiş ise 27. Dönem milletvekilliği sıfatını kazanır, yani daha önceki  devreden tamamen müstakil olarak milletvekilliği sıfatını ve yasama dokunulmazlığını tekrar kazanır.
Milletvekilleri Anayasamızın 81. Maddesine göre yemin ederek göreve  başlarlar. Örneğin 26. Dönemde yemin ederek göreve başlayan bir milletvekili 27. Dönemde seçilse göreve başlayabilmesi için tekrar yemin etmek zorundadır. 
Örneğin 26. Dönemde dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili 27.dönem milletvekili adayı olup seçimlere katılabiliyorsa, bu milletvekilinin seçilmesine engel bir halin olmadığını ortaya koymaktadır, o zaman 27. Dönemde de milletvekili seçilen kişi tutukluysa derhal salıverilmeli, hakkında açılmış dava dönem sonuna kadar durdurulmalıdır.
Nitekim, Anayasamızın 83. Maddesinin 4. Fıkrası aynen”tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma , Meclisin yeniden dokunulmazlığın kaldırılmasına bağlıdır.” demektedir
Yargıtay Enis Berberoğlu davasında bunu yapmayarak hem anayasanın bu açık hükmünü çiğnemiş ve hem de “tek adam”, “şeflik” düzenine güç katmıştır!
Bu konu ülkemizde ilk defa bu dönemde de tartışılmamaktadır, 1957 lerde de bu durum tartışılmış, o dönemin bütün bilim adamları da  aynı görüşü paylaşmışlardır, yani o günde tekrar seçilmenin Meclisçe kaldırılan dokunulmazlığın tekrar kazanılacağı yolundadır.
Aksi düşünce Milletvekili olan şahısla, olmayan şahıs arasında, milletvekili olan aleyhine bir eşitsizlik yaratacaktır.
Milletvekili olmayan bir şahıs milletvekili seçilmesi halinde, hakkında Meclisin bir  kararı olmadıkça tutulamayacak, sorguya çekilemeyecek, tutuklanamayacak ve yargılanamayacak ama eski milletvekili Anayasanın 83. Maddesinin 4. Fıkrasına rağmen yargılaması devam edecektir.
Enis Berberoğlu olayı, Anayasa’nın bir Yüksek Yargı organı olan Yargıtay tarafından ihlal edilmesidir.