6 Kasım 2017 Pazartesi

ATATÜRK DEVRİMLERİNİ KORUMAK



1 Kasım da Atatürk devrimlerinin en önemlisi olan   harf devriminin 89. yıl dönümü idi. Bilindiği üzere devrim sözcüğü 1935 yılından sonra  bizzat Atatürk tarafından kullanılmış bir sözcüktür.
Devrimler aydınlanmanın çağdaşlaşmanın toplamıdır.Arap alfabesinden Türkçe ses uyumuna uygun Latin alfabesine geçiş, bu ülkede karanlıkları yırtmanın ilk adımıydı.
Her devrimin olduğu gibi Atatürk devrimlerinin de  bir amacı vardı; o da  Türk ulusunu  çağdaş uygarlık düzeyine taşımaktı.
Harf devrimine kadar, bu ülkede okur yazar sayısı ancak yüzde yedilerde idi. Bu yüzde yedi de İstanbul İzmir gibi kentlerde toplanıyordu. Her devrimin, her atılımın öncüsü olacak kadınlarda ise bu oran on binde dört oranındaydı.
Harf devrimi, diğer bütün devrimlerin anasıdır ve devrimin amacı olan toplumu  çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmayı sağlamakta en önemli adımdır.
Son yıllarda harf devrimine bazı cahillerce defalarca saldırılması karşısında sessiz kalan ise, ulu önderin iki büyük eserimden biri dediği Cumhuriyet Halk Partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bu  büyük devrimi son y yıllarda ki  tutum ve davranışlarından ötürü hatırlamasını doğrusu beklemiyordum. Ama, yine de bir ümit ile acaba  ses verdiler mi, bu devrime sahip çıktılar mı diye  araştırdım.
Kurumsal olarak bir ses çıkmadı, ama sadece Çanakkale milletvekili Bülent Öz, kendi hesabına, yıl dönümünü kutlayan kısa bir mesaj yayınladı, o kadar.
Üzücü olan partinin kurumsal kimliği veya o kimliği temsil edenler tarafından harf devrimini anımsatacak tek söz söylenmemiş olması.
Bu sessizlikte acaba “bir gecede geçmişimizle bağlarınız koparıldı” diyen çarpık zihniyete hoş görünmek için midir?
Böyle gerici duruşlar her dönemde olacaktır,  6 oktan biri olan devrimcilik ilkesi de bunları ortadan kaldırmayı sağlayacaktır.
Unutulmamalıdır ki, devrimcilik her dönemde görülebilecek gerici duruşları ortadan kaldırabilecek bir dinamik değerdir.
Atatürk devrimlerine Cumhuriyet Halk Partisi sahip çıkmaz ise kim sahip çıkacaktır. Elbette Atatürk  devrimlere sahip çıkmak Cumhuriyet Halk Partisi için bir görev, bu sahiplenmeyi ondan   beklemekte bizim  hakkımızdır.
       Devrimler Cumhuriyet Halk Partisinin kurucusunun ona inanan bir avuç arkadaşıyla beraber başardığı bir büyük atılımdır.Dil devrimi de bunlardan en önemlisidir.
Türk dilinin ilkelerine hiç uymayan Arap alfabesi zengin dilimizi yozlaştırdı. Bu alfabe nedeniyle Arapça ve Farsça  kelimeler Türkçenin içine daha rahat girdiler. Türk alfabesine geçiş Türkçenin yabancı (Arap/Fars) kelimelerden arındırılmasının ve dil devriminin önünü açmıştır. Türkiye'nin çağdaş değerlerle ve bilimle etkileşim içine girmesini kolaylaştırmıştır. Ülkemizin, nüfuslarının çoğunluğu Müslüman olan diğer ülkelerden  her bakımdan açık ara önünde olmasında en önemli etkeni de bu çok kısa bir sürede gerçekleştirilen Türk toplumunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmanın önünü açan   harf devrimidir.
Harf devrimi uluslaşmanın kilit taşlarından birisidir. Zaten bu nedenle Türküm demekten kaçınanların saldırılarının hedefidir. 
Türk harflerinin kabulü, Devrimin en önemli bölümlerinden biridir.Türkçenin  zenginleştirilmesi, okuma yazma kolaylığının sağlanması, basılan kitap sayısının birden bire artması hep bu devrimin nimetleridir.Yani TÜRK KÜLTÜRÜ, BU DEVRİM İLE DOĞMUŞTUR.Çoğu skolastik medrese kafasının ürünleri olan eski kitapları okumak isteyen bilim adamları dışında Arap harfleri ulusal bilinçten silinmiş sayılabilir.
Bu alfabe değişimi bazı art niyetlilerin söylediği gibi bir gecede geçmişle bağlarımız koparmamıştır.Tam aksine okur yazar sayısının artması nedeniyle Türk dilinin  ve biliminin Arap harfleri ile  yazılmış eserleri Türk alfabesi ile ve sadeleştirilerek  yeniden yayınlanmakla eski kültür hayatımızla olan ilişki sürdürülmüştür.