8 Şubat 2012 Çarşamba

ZAVALI BİR SALI KONUŞMASI


Deveye sormuşlar boynun niye eğri diye, o da nerem doğru ki demiş, işte  Tayyip Erdoğan’ın Salı günü yaptığı grup konuşması aynen böyle.
Muhterem grup konuşmasında, 31 Mart’ın bir mürteci ayaklanması olmadığını, aynen Menemen faciasında olduğu gibi “dindarları” ezmek için kullanıldığını söylüyor.
31 Mart bu ülkede “şeriat devleti isteriz” sloganı ile sık sık tekrarlanmış gericilik ayaklanmalarının en önemlisi en büyüğüdür.Cumhuriyeti ilk yıllarında çıkartılan Şeyh Sait isyanında da olduğu gibi her gerici ayaklanmanın arkasında  emperyalizm vardır.O tarihte de onun önde giden temsilcisi İngiltere vardı. Bunun nedeni de Osmanlı İmparatorluğunda meşrutiyetin başarıyla uygulanmaya başlaması halinde aynı talebin Mısır’da gündeme geleceği korkusuydu.
Menemen’ de kimin kafası kesildi, orada koyun mu boğazladılar. Menemen bir mürteci ayaklanması değildir diye bilmek için, ya bilgisiz ya da  gerçekleri çarpıtıyor olmak gerekir. Bu bir yorum farkı değildir.
Bu ülkenin Başbakanı bu ülkede camiler kapatıldı derken, hangi Cami’nin hangi gerekçeyle kapatıldığını da söylemesi gerekir.
Kapatıldığını iddia ettiği camiler,  İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların İstanbul’u bombalama ihtimaline karşı, Topkapı Sarayında bulunan “kutsal emanetler” zarar görmesin diye bunların Orta Anadolu kenti olan, o tarihteki teknolojik imkanlarla Almanların vuramayacağı Niğde deki üç ayrı  uygun Camiye  taşıtılıp askerlerce koruma altına alınmasıdır.
Bu mudur Cami kapatmak?
Örnekler vereceksin, bu ülkede Kuran’ın nerede ne zaman yasaklandığına dair.
Tek parti döneminde dinin öğrenilmesi yasaklandı diyorsun, devletin bütün arşivleri elinde, Bu ülkede ilk İlahiyat Fakültesi 21 Nisan 1924 de Daru’l-Funun’a bağlı olarak İstanbul’da açıldı.
Yine 1924 yılında 29 yerde İmam Hatip Okulları açıldı.
21 Şubat 1925 tarihinde TBMM’ne verilen bir önerge üzerine “Kuran-ı Kerim ve Hadis Tercümesi yaptırılması için Diyanet Bütçesi’ne ek bir ödenek konması kabul edilerek “Hak Dini Kur’an Dili” adlı tefsir ile Muhtasar-ı Tecrid-i sarih Tercümesi ve Şerhi” yaptırılmıştır.
Bunlar mı dinin yasaklanması? Devletin bütün arşivleri elinde, bunları bilmiyorsan bile öğrenmen on dakikanı alır, bütün bunların dışında İmam Hatip kökenli olduğuna ve “bu konuda mürekkep yaladığını” söylediğine göre bunları bilmediğini kabul etmek mümkün değil, o zaman gerçek dışı beyanda bulunuyorsun. Bütün Semavi Dinler “YALAN SÖYLEMEYİ” yasaklar.
Gerçekleri sırf halkın din duygularını istismar ederek oy bezirganlığı yapmak için mi çarpıtıyorsun? Eğer hakikaten bu konuları bilmiyorsan İslam Dinin “OKUYUNUZ”  buyruğuna uy, oku ve öğren
Her iktidarın kendisine uygun bir nesil tasavvuru olduğunu söylüyorsun, sen demokrasiyi de bilmiyorsun. Bu senin söylediğin tornadan çıkmış gibi nesiller yaratmak “totaliter” rejimlerin tarzıdır.
Bak o suçladığın, laikliği bu ülkeye getiren tek parti rejimi bile dinini bilen insan yetiştirmek için İlahiyat fakültesi ve İmam Hatip okullar açmıştır. Senin söylediğin ve istediğin gibi tek tip insan yaratmak için kimseye bir şeyi dayatmamıştır.
Onlar, fikri hür vicdanı hür nesiller istemişlerdir.
Suriye de insanlık dramı yaşandığını iddia ediyorsun, İran’da yaşanmıyor mu? 2009 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde rejim muhalifleri öldürülmedi mi? Gazeteciler hapis edilmedi mi? O zaman karnından konuşmaktan başka ne yaptın. Ciddi bir eylemde bulundun mu?Tehdit edebildin mi?
Yabancı basının sizin döneminizde Türkiye’ye çok yer verdiğini söylüyorsun.
Bak Sayın Başbakan pek okumaktan hoşlanmıyorsun, onun için ben sana bir gerçek olay anlatayım. Fidel Castro, Gorbacov’a yazdığı mektupta “Düşmanların seni övüyorsa sende bir bokluk var demektir” demiş.
Hatırlayacaksınız o tarihlerde batı basını Garbacov’u yere göğe koyamıyordu.
Bu batı basını yere göğe koymadığına göre, Türkiye’yi Suriye’de maşa olarak mı kullanacak. Bunlara çok dikkat etmek gerekir.
Batı basının şimdi ne yazdığı değil, önemli olan, tarihin ileri de ne yazacağıdır.
Tabii haklısın bu kadar fütursuz ve gerçekleri çarpıtarak  konuşmalar yapmağa, öyle bir muhalefet var ki;  köpeksiz köy buldun değneksiz  dolaşıyorsun.