14 Ocak 2020 Salı

CUMHURBAŞKANLARI ANAYASAYI KORUMAK ZORUNDADIR


           


.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hakimlere yönelik "Kanuna değil vicdanınıza göre karar verin" cümlesi neresinden bakarsanız bakın yanlış ve korkutucudur.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Cumhurbaşkanı yasaları dinlemeyin demiştir ve bunu  hakimlere  talimat olarak nitelenecek şekilde söylemiştir.
Anayasamızın 138. Maddesi “ Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar.Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere  emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” hükmünü getirmiştir.
Anayasanın getirdiği bu hüküm, hakimlerin kararlarını verirken hür olmalarını, hiçbir dış baskı tesiri altında kalmamalarını sağlamak içindir. 
Anayasa’nın bu açık hükmü karşısında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasayı yok sayarak hakimlere yönelik olarak “Kanuna değil, vicdanınıza göre  karar verin demesi açık bir şekilde anayasayı ihlaldir.
Bu açıklamayı yapan kişi, düz, makam sahibi olmayan bir kişi değildir. Herhangi bir insan için bile yasaklanmış bu durum Partili de olsa Cumhurbaşkanını bağlar.
Çünkü Anayasanın 6. Maddesine göre, cumhurbaşkanı da dahil bütün kamusal yetki kullanan gerçek ve tüzel kişiler, görev ve yetkilerinin kaynağını Anayasa’dan almak zorundadırlar.
Anayasa hiçbir makam, merci ve kişinin hakimlere emir ve talimat veremeyeceğine amir olduğundan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasanın kendisine tanımadığı, yasakladığı bir davranış sergilemiştir.  
Birde o makama seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın göreve başlarken ettiği yeminde, “…Anayasaya, hukukun üstünlüğüne ……..bağlı kalacağıma ……..büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda , namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diyerek yemin etmişse, bu anayasayı korumak onun  birinci görevidir.
Tabii Recep Tayyip Erdoğan, korumak zorunda olduğu anayasayı o kadar çok ihlal ediyor ki, bu Cumhurbaşkanının anayasal görevinin ağır ihmalidir.Son yaptığı hakimlere talimat verir şekilde ki açıklaması da buna örnektir.
Ayrıca Türk Ceza Kanununun “Yargı görevini yapanı etkileme” başlıklı 277. Maddesi yargı görevi yapanlara emir ve talimat veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye çalışanları etkilemeye çalışanların hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörmektedir.
Cumhurbaşkanını “kanuna göre değil vicdanınıza göre karar verin” cümlesini bir baba,bir anne, bir kardeş kendi aralarında konuşurken söylerse bu insani bir tepki olarak kabul edilebilinir. Ama bir Cumhurbaşkanı böyle bir söz söyleyemez.
Siyasetle uğraşan, ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip olan herkesin hukukçu olmak mecburiyeti yoktur, ama hukuka uygun konuşmak mecburiyetleri vardır.   
Türk tipi Cumhurbaşkanlığı sistemi  döneminde yargı bağımsızlığından söz etmek artık mümkün değildir. Yargının  Yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı’nın  emrine girdiği bir  gerçektir. Halbuki  günümüzde liberal rejimlerde, yönetilenler için güvencelerin başlıcası olan yargı güvencesi, bağımsız yargı organları eli ile sağlanmaktadır.  
2017 Anayasa değişiklikleri sonunda Cumhurbaşkanı artık yürütmenin başıdır.
Bir hakim karar verirken hür olabilmesi için yürütme organına karşıda hür olması gerekmektedir. Özellikle başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, tüm yürütme organı mensupları bu konuya çok dikkat etmelidirler