8 Kasım 2019 Cuma

EKONOMİK KRİZİN SONUÇLARI



Başta Damat bey olmak üzere Tayyip Erdoğan’ın atadığı memurlar, ekonominin çok iyi olduğunu, bütün dünyanın bizi kıskandığını falan söylüyorlar.
Ama gerçek hayat hiçte bunun böyle olmadığını bize söylüyor.Ülkeler ekonomik olarak çöktüğü zaman bazı konular artış gösterir. Bunlardan ilki İcra dosya sayısında ki artışlardır.
Türk halkının büyük çoğunluğu borç içinde ve icralık. Banka kredi kartı borçlarını ödeyemedikleri için milyonlarca insan icralık.
Ekonomi çöktüğü zamanlarda bazı suçlar artar. Nedir bunlar? Bunlar hırsızlık, fuhuş, gasp, rüşvet gibi  suçlardır.
Adalet Bakanlığı yıllık olarak bu suçlardaki artış oranlarını yayınlasa da bunu net olarak görebilsek, ama bu suçlardaki artış oranını açıklamak bir yana, iktidar nerede ise “ekonomi kötü” demeyi bile yasaklayacak.
Menderes dönemini yaşayanlar anlatırlardı. Ekonomi çökünce mal kıtlığı başlamış, karaborsayı da önlemek için bir milli Korunma kanunu çıkartmışlar, bu kanun çerçevesinde, talep edilen bir mal için “Yok” demek yasaklanmış onun yerine “kalmadı” denecek denmiş. Ama tabii bu yasa ne karaborsayı engellemiş ne de malların “yok” olmasını.
Bugünkü iktidarda şimdilerde “Ekonomi Kötü” demeyi yasayla engelleyecekmiş.
Siyasal iktidar bunu yapacağına, ahbap çavuş kapitalizminden vaz geçip öncelikle ekonomide yapısal reformları yapması gerekiyor. Bu da yetmez, siyasetende parlamenter rejime dönüp, yargı bağımsızlığını ve basın özgürlüğünü demokratik ülkelerde ki gibi gerçekleştirmelidir.
Ekonominin kuralları vardır, o hükmünü icra eder, yasal düzenlemelerle ne olmayan üretimi arttırabilirsiniz ve ne de insanların karnını doyurabilirsiniz.
Bu ülkedeki gerçek enflasyon mutfaktaki enflasyondur. İktidar sahipleri enflasyon rakamlarını nasıl maniple ederlerse etsinler, halk mutfaktaki yangından gerçek enflasyonu yaşayarak tespit eder.
Daha iki gün evvel beraberce intihar eden dört kardeş, ekonomik refahtan mı intihar ettiler.İstenildiği kadar bu olayın üstü örtülmeye çalışılsın, ama bu acı olay bu ülkede yaşandı.
          Ekonomik kriz sadece açlık çeken insanlarımızın, aklını başından almadı. İktidar sahipleri de ne diyeceklerini şaşırdılar.
Milletin efendisi dediğimiz Türk köylüsü geçinemez halde iken, Türkiye hayvancılığını kalkındırmak için Afganistan’dan 150.000. çoban getirecekmiş.
Mantık güzel(!) malı üretme, ithal et. Çobanı ithal et
Zaten hasta olan Türk ekonomisi ölümcül hale gelmiştir. Dünyada kimse bizi kıskanmıyor Türk ekonomisi, Türk milletinin ihtiyaç duyduğu, talep ettiği mal ve hizmetleri üretmekten aciz hale gelmiştir! Sağlıklı, iyi işleyen  bir ekonomi sadece kendi ülkesinin  ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üretmekle kalmaz diğer ülkelere de mal ve hizmet ihraç ederek cari fazla verir! Bir kere konunun bu boyutunu anlayıp kabullenmeden güncel ekonomik hareketlere tepki olarak politika üretmek, çözüm değildir, olamaz.
Türk ekonomisinin Türk halkının ihtiyaç duyduğu talep ettiği mal ve hizmetleri üretip üretemediğini anlamanın birinci yolu dış ticaret rakamlarına bakmaktan geçer. Türk ekonomisi çok uzun yıllardır dış ticaret açığı veren bir ekonomidir. Özellikle son on altı yıllık AKP iktidarı döneminde dış ticaret açığı fahiş miktarda artmıştır.
Amerikan kaynaklı neoliberal politikaları Türkiye’ye getiren ve uygulayan Turgut Özal’ın bile bir yılda verdiği dış ticaret açığından fazlasını Erdoğan iktidarı sadece ve sadece bir ayda vermektedir! Bilimsel makaleler böyle olduğunu söylemektedir.