Milli Maçtan önce
prim pazarlığı yapacaksın, milli maçta prim verilmedi diye tafra yapacaksın,
sonra da çıkıp Türkiye için, hem de hiç aklının ermediği anayasa konusunda
ahkâm keseceksin.
Haddin mi be topçu
kardeşim, slagonlar üretip tek adam rejimine destek vermek.
Bak sanatçı Meltem
Cumbul’un hepimizin altına imza atabileceğimiz,
niye “Hayır” dediğini belirten bir açıklama yapmış:
1-HAYIR demezseniz ne
olacak? Tek adam her şey olacak. Başkan seçilecek kişi hem hükümet, hem Meclis,
hem de mahkeme olacak.
2-HAYIR demezseniz ne
olacak? Başkan olan kişi aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacak. Ve
senin hiç oy vermediğin bir parti olacak.
3-HAYIR demezseniz ne
olacak? Seçtiğin milletvekillerinin hiçbir hükmü kalmayacak. Sözünü kimse
dinlemeyecek.
4-HAYIR demezseniz ne
olacak? Başbakan olmayacak. Bakanlar sadece Başkana karşı sorumlu olacak, Meclise
karşı sorumlu olmayacak.
5-HAYIR demezseniz ne
olacak? Başkan kendini ve bakanlarını mahkemeye çıkarma girişiminde bulunan
meclisi fesih edebilecek.
6-HAYIR demezseniz ne
olacak? Asgari ücreti,maaşları,işçi memur alımlarını,dernek,sendika kurulma ve
kapatılmasını tek adam belirleyecek.
7-HAYIR demezseniz ne
olacak?Devlet parti devleti olacak. Başkan senin partinden değilse devlet kapısında
yerin olmayacak.
8-HAYIR demezseniz ne
olacak? Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin
bölünmesine neden olabilecek.
9-HAYIR demezseniz ne
olacak? Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girecek. Buraların hepsi “Başkanın
Partisine” göre düzenlenecek.
10-HAYIR demezseniz ne
olacak?Ekonomi tek adamın keyfine göre vereceği kararlara kurban edilecek.Kriz,
iflaslar, işsizlik ve yoksulluk..
Bak topçu kardeşim, sende
niye “Evet” diyeceğini böyle anlatabilsen, katılmasam bile “eh fikridir
diyeceğim” ama sen sadece birine yaranmak için bunu yapıyorsun.
Örneğin sen, başkan
seçilen kimsenin ömür boyu işlediği suçtan ötürü yargılanmasının önündeki
engeller için ne diyorsun?
Sen “FETO’ya Hocaefendi”,
APO’ya “barış elçisi” İŞİD’e “efkarlı çocuklar” diyebilenler hakkında ne
düşünüyorsun.
Aslında senin ne dediğin
çok önemli değil, bak, 1993 yılında senin liderin Tayyip Erdoğan “Başkanlık
sistemi bir özentinin sonucu ya da Amerika Birleşik Devletleri’nin bize bir
tavsiyesidir”, onun için “EVET” diyerek ne bir özentinin peşinden git, ne de
Amerika Birleşik Devleti yöneticilerinin tavsiyesine uy. Sen kendi iradenle
hareket et.
Senin “Reis’nin” Amerika Birleşik Devletlerinin özenti, tavsiye
dediği gerçek başkanlık sistemlerinde bir kontrol ve denetim mekanizması var, sana
dayatılanda hiç öyle bir şey söz konusu da olmayacak.
O nedenle Laik demokratik
Cumhuriyeti ve milli egemenliği diktatörlüğe, monarşiye; Üniter devleti
federasyona ve bölünmeye; yargı
bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü, Adaletsizliğe; denge ve denetimi ise
kuralsızlığa ve sorumsuzluğa tercih etmemeliyiz.
Bu Anayasa değişikliği
referandumda geçerse, kendi bakanına,
milletvekiline güvenmediği için Anayasa
ve içtüzüğü çiğneyerek, oy kabininden çıkarken oyunu göstermesi için baskı
yapanlar, sana neler yapmaz, hiç bunu düşündün mü?