13 Temmuz 2014 Pazar

ORTADOĞU’NUN ASLANI TAYYİP


Ortadoğu kan gölüne döndü. Haritalar söylendiği gibi değişiyor. Ortadoğu’nun ve Balkanların en büyük lideri Tayyip Erdoğan bütün bu olup bitenleri eli böğründe seyrediyor.
Kendisini hakikaten Ortadoğu ve İslam aleminin lideri zanneden Tayyip Bey, aslında kendisinin hiçbir gücü olmadığının, yaptıklarının da büyük abisinin istekleri ile sınırlı  olduğunun bile farkında değil.
Zannediyor ki; Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, kendisi ve can kuşu Abdullah Gül istedi diye İslam Konferansı Teşkilatı’na Genel Sekreter seçtiler.
ABD istemeyecekti de Ekmeleddin İhsanoğlu o koltuğa oturacaktı öğlemi, çok safsın ve dünyayı hiç tanımıyorsun.
Sana ne kadar oynama izni verirlerse o kadar oynarsın.
Hani Esad’ın on beş günlük ömrü kalmıştı, hani Cuma namazını Şam’da kılacaktın.
“Otur oturduğun yerde” dediler. Kımıldayamadın.
Sana sadece terör örgütlerine destek ver dediler, sen terör örgütlerine,Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atarak, hem de Suriye’nin bölünmesine neden olacak şekilde, maddi manevi yardımda bulundun.
Bak Irak da aynen Suriye gibi paramparça oldu sesini bile çıkartamıyorsun.
Senin vatandaşlarını, hem de “elçiye zeval olmaz” denen diplomatlarını kaçırdılar, buradan yalvarıyorsun “Eğer Müslüman san o insanlara eziyet etme” diye.
Bunun Müslümanlıkla ne alakası var, bu bir insanlık sorunu. Onların içinde bebekler var, kadınlar var.
Sen devlet olarak nerdesin.
Aslında hem Irak da hem de Suriye’deki gelişmeler sana BM kararı gereğince müdahale hakkı verdi.
Hadi kullansana bu hakkını, kullanamazsın.
Senin vatandaşların uluslararası sularda, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde öldürüldü, ona bile ses çıkartamadın.
Senin uçağın uluslararası hukuka uygun şekilde uçarken, radyo frekansıyla düşürüldü sessini çıkarabildin  mi?
Açıklasana o uçağı kimin, hangi yöntemle düşürdüğünü.
Filistinliler için buradan bağırırsın ama hiçbir şey yapamazsın. Çünkü Amerika senin bir şey yapmana  izin vermez.
Seni kimse ciddiye almaz. Olaylara objektif bakamıyorsun.
Elbette çocukların, kadınların ve de genel olarak sivillerin Gazze de öldürülmesi kabul edilemez; kabul edilemez ama kadınların, çocukların ve sivil halkın “canlı kalkan” olarak kullanılması da kabul edilemez.
Bunların hepsi insanlık suçudur.
Bunların ikisini de telin edersen belki bir saygınlığın olur.
Ama bu arada yalvar yakar olduğun İŞİD, soydaşlarımız Türkmenleri öldürür, insanların yaşamına müdahale eder, onları görmezden gelirsin.
Yalan yanlış, sırf siyasi istismar konusu yapmak için CHP Camileri kapattı ahır yaptı diye konuşursun, burnun ucunda İstanbul’da Camiye saldırı oldu, failleri kim, bulup açıklasana sen Başbakan değimlisin.
Sakın bunu,Irak’taki diplomatlarımıza “Size bir şey yapmazlar” dediğiniz İŞİD’ciler yapmış olmasın. 
Devlet adamları önce kendi ülkelerinin menfaatlerini korur, müttefikleri varsa onlarla ülkesinin menfaatlerini uyumlu hale getirir.
Bak o beğenmediğin İsrail ulusal çıkarları gerekiyorsa, en büyük müttefiki ABD ile bile ters düşebiliyor.Örneğin İran konusunda olduğu gibi.
Tabii onun için önce devlet adamı olmak gerekir. Dünyayı ve gelişen olayları değerlendirip ona göre politikalar üretmek gerekir.
Irak’la aramızdaki hududun çizildiği Ankara Antlaşması’nın dayanağı olan bir rapor olması lazım, onu senin diplomat zannettiklerine değil, hani o monşerler diyerek küçümsediğin ciddi diplomatlar var ya, onlara bir okut da sana bir anlatsınlar.
Bir devletin ikili antlaşmalardan veya uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanabilmesi için şahsiyet sahibi bir iktidara sahip olması gerekir.
Cuma günü İsrail’e seslenmiş, “Biz seninle nasıl normalleşiriz, normalleşemeyiz” diye.
İsrail hakikaten çok üzülmüştür, korkmuştur bu babalanmalarından.
Senin sayende bağımsız Kürt devleti kuruluyor, artık bu coğrafyada sağlam bir müttefiki var, sana bir ihtiyacı kalmadı ki, dünya da kimsenin ciddiye almadığı, gücü kendinden menkul Ortadoğu’nun aslanı Tayyip.