Özellikle son 5-6 yıldır, Kılıçdaroğlu ve
etrafına topladığı parti yönetimini muhalif hareketlere karşı canla başla
savunan bir "şimdi zamanı değil" korosu var.
Biz bu koroyu özellikle 2015 yılından beri iyi
tanıyoruz. Kılıçdaroğlu ve etrafında oluşturduğu parti yönetiminin her
başarısızlığından sonra bu koro sahne alıyor ve yönetime karşı oluşabilecek her
hareketi engelliyor.
2015 yılında ne olmuştu, anımsayalım. 7
Haziran seçimlerinde AKP yenilmiş ve TBMM'de çoğunluğu yitirmişti. Bu durumda,
parlamanter sistemin henüz yürürlükte olduğu o dönemde, bir koalisyon veya bir
azınlık hükümetiyle ülke yönetilmeliydi.
Ne var ki, AKP'nin hükümeti başka bir partiyle
paylaşmaya tahammülünün olmadığı başından belli idi. Nitekim, hükümeti kurmakla
görevlendirilen AKP genel başkanı Ahmet Davutoğlu, sözüm ona koalisyon
görüşmeleri öncesi "istikşafi müzakerelerle" Kılıçdaroğlu'nu ve
etrafındakileri, anayasanın öngördüğü 45 günlük sürenin dolmasına birkaç gün
kalıncaya kadar, haftalarca oyaladı. Kılıçdaroğlu da göz göre göre bu oyalamaya
razı oldu. Sürenin dolmasına birkaç gün kala, laf olsun diye, hükümet kurma
görevini istedi. Ama artık geçmiş olsundu. Seçimlerin yenilenmesi koşulu
oluşmuştu.
1 Kasım seçimlerinde ise, CHP yönetimi ağır bir
yenilgiye daha uğradı.
Bu fiyasko ve yenilgi sonrası Kılıçdaroğlu
yönetimine karşı parti içinde hareketlenme başlayınca, "şimdi
zamanı değil" korosu sahne aldı. Aynı koro, 15 Temmuz 2016 darbe
girişimi sonrası ile, 16 Nisan 2017 anayasa halk oylaması öncesi, sırası ve
sonrasında alınan skandal tutumlar üzerine de iş başındaydı.
Maalesef, Kılıçdaroğlu ve yönetiminin girdiği
bütün seçimlerden yenilgilerine çıkmasına, AKP'nin cumhuriyet karşıtı
eylemlerinin HİÇBİRİSİNE engel olamamasına karşın, bu "şimdi zamanı
değil" korosu CHP yönetimini muhalif hareketlere karşı geçen
yıllar içinde korumayı başardı.
Son günlerde, Muharrem İnce'nin parti kuracağı
söylentisi ortaya çıkınca, "şimdi zamanı değil" korosu
derhal yeniden faaliyete geçti.
Saygı Öztürk'ün Sözcü gazetesinde yazdığına
göre, Muharrem İnce bir yakınına şu değerlendirmeyi yapmış:
"Türkiye'nin gidişatından memnun değilim.
Cumhuriyet'in kazanımlarını yok ediyorlar. İktidardan da, muhalefetten de
memnun değilim. Türkiye'ye yeni bir çıkış yolu lazım...... Kılıçdaroğlu,
‘Dostlarla birlikte iktidara geleceğini' söylüyor. Kendi partisindeki
dostlarını unutmuş olan Kılıçdaroğlu mu dostlarıyla iktidar olacakmış?.... Bu
haliyle CHP umut olamıyor.
Muharrem İnce'nin CHP yönetiminin
başarısızlığını görmesi ve şimdi harekete geçmesi için bu kadar zaman
yitirilmesi ve son dönemde, söylediğine göre, kendisine karşı saygısızlıklar mı
yapılması gerekiyordu? Bu saygısızlık yapılmasaydı, bu başarısızlıklar
görülmeyecek miydi? İşin özü kendisine saygısızlık yapılması mıydı? Kendince,
kendisine yapılan saygısızlığı ön plana çıkartması ve bunlara ilaveten,
İnce'nin geçmişte ve yakın zamanda yaptığı kişisel hatalar da inandırıcılığını
azaltıyor.
Ancak, Muharrem İnce'nin özel durumundan
bağımsız olarak, "şimdi zamanı değil" korosuna
şu iki soruyu sormak gerekiyor:
Birincisi, sadece laf üretmeye dayanan etkisiz
siyaset yapma tarzıyla başarısızlığı yıllar içinde iyice belirgin hale gelmiş
Kılıçdaroğlu ve ekibi yaşamları boyunca yönetimde mi kalacaklar? Son beş yıldır
onları değiştirmek için uygun zaman bir türlü olmadıysa, ne zaman olacak?
İkincisi, Muharrem İnce'den naklen aktarılan
yukarıdaki değerlendirmenin neresine itirazınız var? Cumhuriyet'in bütün
kazanımları yok edilirken CHP yönetimi ne yaptı? AKP'nin hangi girişimine karşı
etkin bir demokratik bir tepki verip engel oldu? Toplumda CHP'nin umut olduğuna
dair bir işaret var mı? Kılıçdaroğlu yönetiminin parti içindeki gerçek ve
kökten CHP'lileri kucaklamak bakımından herhangi bir girişimi oldu mu? Yoksa,
"hayatının CHP zihniyeti ile mücadeleyle geçtiğini" söyleyen
Davutoğlu'nun partisi ile işbirliği mesajları verilmesi mi tercih edildi?
Koro "şimdi zamanı değil" diye
bağırırken, yukarıdaki sorulara da ikna edici laf ebeliği yapmadan yanıtlar
vermesi gerekiyor.
Ama hiç kimse şüphe etmesin ki, bu partinin
Atatürkçüleri bu partiye tabanın gücüyle en yakın zamanda el koyacak.