18 Şubat 2015 Çarşamba

ALTI OK’A KUŞ KONDURMAK


Birkaç gün önce Sayın Kılıçdaroğlu DSP’ye bir çağrıda bulunarak,“DSP’nin bir parti olarak yoluna devam etmesini doğru bulmuyorum. Gelmeliler CHP’ye artık. Bizim altı okumuz var altında şöyle kırmızı bir boşluğumuz var. Gerekirse  güvercini de oraya yerleştiririz, amblemimizi de değiştiririz” demiş.
Bu söz çok yüzeysel  bir şekilde, bir başka partiyi CHP’ye davet etmenin çok ötesinde, geçmişle bazı bağları koparabilmek için yapılan bir propagandadır.
Uzun zamandan bu yana CHP’de Atatürk ile bağları kopartmak yolunda algı operasyonu yapılmaktadır.
Dikkat edilirse Atatürk doğrudan hedef alınmamakta ve fakat ima yoluyla gözden düşürülmeye çalışılmaktadır.
Örneğin bir CHP Genel Başkan Yardımcı çıkıp “BEN DERSİMDE ÖLENLERDEN CHP ADINA  ÖZÜR DİLİYORUM” diyerek kendince Atatürk’ü mahkum etmeğe çalışıyor. Bu söylem Atatürk hakkında, onun adından hiç söz etmeden kuşku yaratmak çabasıdır. Toplumun nefretini Atatürk’ün üzerine toplamaya çalışmaktır.
Atatürk’e bu dolaylı saldırının yapıldığı günlerde, “Biz 1930 ların CHP’si değiliz”  denirken de aynı ruh hali dışa vurulmuştur.
Bütün bu söylemlerin amacı, devletin kurtarıcısı ve kurucusu Atatürk’ü dolaylı olarak yıpratmaya çalışmaktır.
Bu kafi gelmemiş ki, şimdide Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını değiştirerek CHP’nin tarihi ile bağlarını  kopartmak istiyorlar.
Geçmişini inkar edenlerin, ülkemin Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile bağını koparmaya çalışanların buna güç yetmez.
Bu milyonlarca CHP’liyi yok kabul etmek mümkün değildir, onlar da Genel Başkanların her  sözünüzü koşulsuz kabul eden  köleler değillerdir.
Nitekim, partinize katılmaya çağırdığınız DSP’nin Kurucusu rahmetli Ecevit’in CHP’de milletvekili  iken, hem de İsmet Paşa gibi karizmatik bir tarihi kişiliğe söylediği “Biz kapıkulu değiliz, CHP’de kapıkulu yoktur" sözünü hatırlatmakta fayda var.
Amblemi değiştirmeye tek yetkili  organ Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kurultayıdır.
Hukuk devrimini yapan partinin yetkilileri, parti iç hukukunu çiğneyemezler/çiğnememelidirler.
Bir ara , geçmiş dönem de HADEP olan ve şimdinin siyaset sahnesinde  HDP adı altında yer alan bir siyasi örgütlenmenin simgesini partiye taşımaya çalıştılar ama tutmadı.
Nedir bu Cumhuriyet halk Partisinin geçmişine duyulan  kinin nedeni.
Bu Altı Ok Cumhuriyet Halk Partisi için çok önemlidir. Bunun Tüzüğünde yer almasının dışında bir de halen yürürlükte olan “Bayrak Talimatnamesi”  vardır. O nizamnamenin 2. Maddesinde “Alt Ok, fırkanın  altı ana vasfını temsil eder. Milleti yükseltmek için fırkanın ruhunda kaynayan hızın ve ileriliğin gösterilmesi fikri fırka işareti olarak okların kabul edilmesine esas olmuştur”  demektedir.
Bu Altı Ok Cumhuriyet Halk Partisi’nin ana vasfını temsil eder. En güzel şeklini de kurucusunun göğsünde almıştır. Bu nedenle de manevi değeri vardır.
Ne O kurucusunu ve ne de onun ilkelerini yok kabul etmek mümkün değildir.
Bu ilkelere sahip çıkmak tutuculuk değil, ilericiliktir. Zira o ilkeler top yekûn kalkınmayı,çağdaşlığı, devrimciliği simgeler, bugün parti yöneticilerini yardımıyla örselenmeye çalışılan, aslında Cumhuriyetin ve demokrasinin olmazsa olmazı, laikliği simgeler.
Bu partiye bir çok lider vasfını taşıyan, entelektüel derinliği olan Genel Başkanlar geldi, bunların hiç birisi bu amblemi değiştirmeyi düşünmediler, zira onların hiç birisinin Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi ile bir sorunları yoktu.
Onlar bu ülkenin insanlarını etnik kökenlerine, mezheblerine bakmadan , eşit yurttaş gözüyle bakıp, kucakladılar.
Partinin tarihi, ruhu, gelenekleri gerçek, sağlam, dürüst bir bakışla görülmelidir.
Siyaset insanla yapılır, kimseye danışmadan, yetkili kişi ve kurumların görüşünü almadan yapılan düşünce açıklamaları siyasetçiyi sıkıntıya sokar.
Bugün bu yanlış açıklamaya, “acaba beni milletvekili yapar mı diye” sessiz kalanlar, yarın eğer milletvekili yapılmazlarsa her türlü saldırıyı yapacaklardır. Bugün ki sessizlikleri, “Altı Ok’a kuş kondurmayı” doğru buldukları için değil bu beklentileri nedeniyledir.