CHP’nin sorunu tüzüğü değildir.
Tüzük partinin iç işleyişini düzenleyen bir belgedir.Sadece aktif parti üyesini
ilgilendirir. Milyonlarca seçmeni hiç ama hiç ilgilendirmez.
CHP’nin bu günkü sorunu halka güven
ve umut verememesidir. Ama bu sadece son yedi sekiz senenin sorunu
değildir. Çok uzun zamandan beri halka umut veremiyoruz. Cumhuriyet Halk
Partisi sağ partilerin söylemlerini kopyalayarak değil, ülke sorunlarıyla
ilgili olarak anlaşılır çözümler ve hedefler ortaya koymalıdır.
İşte ancak o zaman yeni bir
güçle halkın partisi olmak konumuna yükselebilir.
Yoksa parti tüzüğüne “Sosyal
Demokrat bir partidir” yazmak ilericilik
değildir.Olsa olsa emperyalizmin oyununa gelmektir.
Nitekim Bülent Ecevit CHP’nin
başındayken sosyal demokrasi yerine demokratik
sol sıfatını yeğlemesini değişik vesilelerle açıklarken önemli bir gerçeğe
parmak basarak; CHP’nin Marksist
kökenden gelen bir parti olmadığı için sosyal demokrat olarak nitelendirilmesinin
yanlış olacağına işaret etmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi kimsesizlerin kimsesi olmanın
öncülüğünü yapmalıdır.
Türk çiftçisi için ne
yapacağını aynen 1926 yılında çıkarttığı 752 sayılı yasada yaptığı gibi, Ziraat
Makinelerinde ve Ziraatta kullanılan Yanıcı, Harekete Geçirici/Ateşleyici
(Yakıt) Maddeler ile Kimyasal Ürünlerin Vergileri Hakkında Kanun da olduğu gibi
anlatmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi
iktidara geldiği zaman Çiftçinin Tarım
da kullandığı, yakıttan (mazot
benzin), gübreden, ilaçtan vergi almayacağını, ürün planlaması yapacağını
açıkça ilan etmelidir.
Cumhuriyet Halk Partisi
iktidarında her türlü ayrımcılığın reddedileceğini, yasalar önünde eşitlik ve
bütün sınıflar arasında işbirliği ve dayanışmanın sağlanacağını açıklamalıdır.
Türk toplumunun yararının sınıflar arası çelişkiden değil
dayanışmadan geçtiğini anlatmalıdır. Nitekim bu ülke bağımsızlığını sınıflar
arası çelişkiyle değil, tam bir dayanışmayla kazanmıştır.
Ekonomik bağımsızlık
savaşımızın da ancak böyle kazanılabileceğini
halka anlatmak zorundadır.
Cumhuriyet Halk Partisi
iktidara geldiği zaman gerek yerli
sermayeyi, gerekse yabancı sermayeyi üretken yatırımdan alı koyan, kaçıran AKP
iktidarının yok ettiği hukuk güvenliğini
nasıl sağlayacağını halka ve dünyaya anlatmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi
iktidarında yıllarını, alın terini bu
ülke için akıtmış emekliler için ne yapacağını onlara anlatmalıdır.
16 yıllık AKP iktidarı
döneminde dinselleştirilen eğitimin
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında nasıl tekrar Milli Eğitim haline getirileceğini halka ve özellikle de
geleceğimiz olan gençlerimize anlatmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi
iktidara geldiği zaman, Türk Dış Politikasında AKP iktidarının yaptığı gibi
emperyalistlerin kuyruğuna takılmayacağını, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesini hayata geçireceğini, komşuların içişlerine karışmayacağını halkımıza ve dünyaya ilan etmesi gerekiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi
iktidara geldiğinde, AKP’nin Türk Devriminden geriye dönüş çabalarını boşa
çıkartıp geriye dönüşü tersine
çevireceğini, bunun devrimcilik
ilkemizin gereği olduğunu halka ilan etmelidir.
Bu gün, “Yeni Bir Dünya
kuruluyor” bu Dünya, uluslararası sermayenin kayıtsız şartsız egemenliği
temelinde bir dünyadır. Elbette ki böyle bir Dünyayı kurmak isteyenler, yani
Dünyayı küresel bir köy haline getirmek isteyenler ve onların takipçileri, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesini
kendisine bayrak edinmiş bir hareketi, bir inancı yok etmek, etkisiz kılmak
için böyle iki günlük tüzük kurultayları ile avuturlar.
Cumhuriyet Halk Partisi
iktidara geldiği zaman tek adam hemagonyasını dayatan, Türk Tipi Başkanlık Sisteminden, güçler ayrılığı sistemine dayalı
Parlamenter sisteme geçmenin yol ve
yöntemini anlatmalıdır.
Her şeyden evvelde “Devri Sabık” yaratıp, tüm
hukuksuzlukların, yolsuzlukların hesabını soracağını dosta düşmana ilan
etmelidir.
Cumhuriyet Halk Partisinin
tarihi günlerce süren Kurultaylara sahne olmuştur.O Kurultaylardan birinden
“İlk Hedefler Bildirgesi” çıkmıştır. Onun için böyle iki günlük dostlar
alışverişte görsün kıvamında, ideolojik olarak hiçbir şey söyleyemeyenlerin bir
uğraşısı olur.
İdeolojik olarak söyleyecek
sözünüz var mı?