8 Aralık 2017 Cuma

CUMHURBAŞKANI ADAYI


Şuana kadar Tayyip Erdoğan ve Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı adaylıklarını açıkladılar. İkisi de partilerinin genel başkanlarıdır.Bu durum karşısında CHP’nin de bir an evvel adayını açıklaması gerekir.
Normal olan Cumhuriyet Halk Partisinin adayının da Genel başkan olduğu için  Kemal Kılıçdaroğlu’nun olmasıdır. Ama eğer Kemal  Kılıçdaroğlu kendisi aday olmayacak ise Cumhuriyet Halk Partisinin adayını şimdiden belirlemesi şarttır.
Halkçı devrimci bir parti olan Cumhuriyet Halk Partisi, bu aday belirleme işlemini, diğer partilerin ve kendisinin bundan önceki seçimde yaptığı gibi, bir tek şahsın ya da Merkez Yönetim Kurulu gibi dar bir grubun da tercihine bırakmamalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisinin göstereceği Cumhurbaşkanı adayının seçiminin çok geniş tabanın iştirakiyle, yani bütün kayıtlı parti üyelerinin katılacağı bir ön seçimle olmalıdır.
Bu aday sağ seçmenden de oy alsın diye, Ekmelettin İhsanoğlu gibi, Cumhuriyetin temel değerleri ile sorunu olan bir kişi olmaması gerekir. Zaten bu gerekçeyle geniş parti tabanı seçmelidir diyorum, yoksa çok yanlış bir aday gene bize dayatılır ve “tıpış tıpış oy vereceksiniz” denir.
Aday kültürel derinliği olan, dünya da saygınlık uyandıracak, diploması şaibesiz, uluslararası ilişkileri dirayetli ve tutarlı bir şekilde götürecek, bir söylediğini üç gün sonra değiştirmeyecek ve böylece Türkiye’nin ağırlığını ve saygınlığını koruyacak, hakikaten tüm toplumun başkanı olacak,  sokak ağzıyla konuşmayan  bir insan olmalıdır.
Toplum, siyasetçiler arasında dozu giderek artan  seviyesiz ağız dalaşının  üstüne çıkarak ve orada kalarak, doğrudan doğruya kendisine hitap eden, bunu yaparken de, ülke sorunlarını nasıl çözmeyi düşündüğünü açıklayacak bir aday istemektedir.
Bu aday öyle bir kişi olmalıdır ki, “ Madem ki halk beni seçti o halde her istediğimi yaparım” düşüncesi içinde, kendisine göre ordu, kendisine göre yargı yaratma çabası içinde olmamalıdır;
 ayrıca kendi arzu ettiği gibi her dediğini alkışlayan, her yaptığında keramet bulan bir basın yaratma çabası içinde olmaması gereken bir kişi olmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı “Dini siyasete alet etmemeyi kendisine prensip edinmiş bir kişi olmalıdır. Çünkü kurtuluş mücadelemizi yapan o idealist insanlar, halife tarafından dinsizlikle damgalanmışken, Anadolu insanı o günde bugünkü kadar dindarken, gerilik ve cehalet bugünkünden çok daha ileri düzeydeyken, bu ülkenin insanları hakiki dindar ile sahtesini birbirinden inanılmaz bir başarıyla ayırmıştır.
Bu nedenle aday belirlerken, bu ülke insanının sağduyusundan şüpheye düşülüp   HATA yapılmamalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisinin Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi  ciddi ve önemli bir iştir. Bu nedenle aday adaylarını belirleme işinin kurultayda yapılması, ondan sonra bu aday adayları arasından seçimin partiye kayıtlı bütün üyelerin katılacağı bir ön seçimle yapılması gerektiği kanısındayım.
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi, halkın egemenliğini savunanlarla tek adam egemenliğini savunanlar arasında geçecektir. 
Cumhurbaşkanı adayının seçileceği Kurultay aynı zamanda CHP’nin kendisini sorgulayacağı bir toplantı  haline getirilmelidir. Zira sadece AKP’nin politikalarını eleştirmenin, AKP’nin yolsuzluklarını gündeme getirmenin  CHP’ye kazandıracağı bir şeyin olmadığı artık görülmelidir. Bu nedenle iç ve dış politikada nelerin yapılacağını  belirleyerek,  kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Burada alınacak kararlar tüm partililerin seçeceği Cumhurbaşkanı adayına hem talimat ve  hem de kamuoyuna Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra nelerin yapılacağının taahhüdü olur.    Zira bugünkü CHP’nin konumu AKP’nin gündeminin peşine takılmış giden bir parti konumundadır.Bu yüzden ülke politikalarını belirlenmesinde, gündem yaratmada  hiçbir ağırlığı yoktur. Diğer bir deyişle Cumhuriyet Halk Partisi artık üretemeyen bir parti konumundadır.
Cumhurbaşkanı adayını belirleme kurultayı, CHP’nin  üstündeki ölü toprağını atmasını sağlayacağı gibi, tekrar geçmişin üretken CHP si olmanın yolunu da açmış olacaktır.