Türkiye’de yaygın olarak konuşulan, muhalefetin gündemi belirleyemediğidir.
Bu nedenle de Recep Tayyip Erdoğan’a alternatif arayışları da yine AKP içinden olduğu
ve bu ismin de eski Çankaya Noteri Abdullah Gül olacağı söyleniyor. Türkiye
artık bu kısır döngüyü kırmak zorundadır.
Eğer demokrasinin vaz geçilmez unsuru sayılan siyasi partiler bu kısır
döngüyü kırıp, Recep Tayyip Erdoğan’a bir alternatif yaratamazlar ise başkaları
da Abdullah Gül’de olduğu gibi kendi kafalarına göre alternatif arayışlarına
girerler.
Tayyip Erdoğan’ın 17 yıldır bu ülkeyi yönetiyor olmasının sebepleri, bugün
yeni kurulan İYİ partinin doldurmaya çalıştığı merkez sağdaki uzun süreli boşluk
ve ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisinin köklerinden koparılması, iç ve dış politika da gündem yaratacak, halka
dokunacak şeyler söyleyememesi, AKP’nin gündeminin peşinden sürüklenmesidir.
Ekonominin dibe vurduğu, çevremizde ve dünya da tek iyi ilişkimiz
olan devletin kalmadığı bir dönemde, ana
muhalefet partisi geniş halk kitlelerinde heyecan yaratacak bir şey söyleyememektedir.
Heyecan yaratacak bir şeyler söyleyememenin yanında,“Atatürk’e kefere” demek saygısızlığını
gösteren bir Atatürk düşmanından, ya da Amerikalıların “TR 705” diye kod numarası
verdiği PKK’nın avukatı tiplerden medet umarak oylarını arttırmaya çalışması
nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan’a alternatif olamamaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi toplumun bütün kesimlerini kucaklamak istiyorsa Laikliği, Halkçılığı, Devrimciliği, ırk
temeline dayanmayan Milliyetçiliğini, devletçiliğini ve cumhuriyetçiliğini
artık ön plana çıkartarak köklerine dönmek zorundadır.
“Köylü milletin efendisidir” sözünün gereğini yerine getirmek için
tarıma gereken önemi vereceğini, bu nedenle çiftçiyi korumaya alacağını şimdiden ilan etmelidir.
Daha 1926 yılında, yani ülke harpten çıkmış, aydınını, genç nesillerini
savaş meydanlarında yitirmesi nedeniyle, üretim gücünden çok şeyler kaybettiği
bir dönemde bile Cumhuriyet Halk Partisi çıkarttığı 752 sayılı yasa ile
çiftçisinin tarımda kullandığı tüm girdiler üstündeki vergi yükünü kaldıran bir
siyasi parti olmasına rağmen, bugün çiftçisine, işçisine, memuruna, tüccarına,
sanayicisine umut veremeyen bir siyasi parti durumundadır..
Cumhuriyetin, milletin alın teriyle beş kuruş kimseden borç almadan
yarattığı değerleri yani kamu mallarını satanlardan hesap soracağını ve bu
değerleri tekrar geri alacağını tüm Türk halkına söz vermelidir.
Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi:
Çıkıp bugünden halka iktidara gelindiği zaman dar ve sabit gelirlinin
üstündeki vergi yükünü nasıl hafifleteceğini anlatmalıdır.
Tarım girdilerinin üstündeki vergi yükünü azaltıp, köylerini terk ederek büyük kent varoşlarında
ucuz emek olarak sürünen genç nüfusu tekrar tarıma nasıl kazandıracağını
anlatmalıdır.
Türk sanayisini ve sanayicisini vahşi kapitalizmin etkilerinden nasıl
koruyacağını anlatmalıdır.
İşçinin batıdaki gibi kuşaklar
boyu sömürülmeden; tam tersine sosyal haklarını savaşmadan, kan dökmeden nasıl elde
edeceğini anlatmalıdır.
Enflasyonist siyasalar
sonucu kalkınmanın yükünü halk
kitlelerinin sırtına bindirmeden ve Türk parasının değerinin korunması için
nelerin yapılacağı halka anlatmalıdır.
Ekonomik gelişmenin ön koşulu olan huzur, güvenlik ve şiddetin
ulaşamayacağı bir düzenin nasıl sağlanacağını halka anlatılmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak dış politikada Yurt da sulh Cihan da sulh
ilkesini hayata geçirmek için nasıl bir dış politika uygulayacağını halka anlatmalıdır.
Batının değerlerini sahiplenmenin,batı bloğu içinde kalmanın, batılı
emperyalistlerin peşine takılmak anlamına gelmediğini, dış politikada ne ezeli
aşk ne de ezeli kin olmadığını, ama asıl olan Türkiye’nin ulusal menfaatleri
olduğunu anlatmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında sınıf ayrımı yapmadan, ama öncelikle
de“kimsesizlerin kimsesi” olunacağı
da halka anlatılmalıdır.
Bunu yapmak içinde, artık dünya da modası geçmiş ve de
emperyalizme hizmet eden ideolojilere sığınmak büyük yanlış olmuştur ve
olacaktır,
Altı Oku parti felsefesi haline getiren, bu partinin kurucu babası deha, o tarihte de var olan hiçbir
ideolojiyi bu partiyi tarif etmek için kullanmamıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında,
hırsızlardan bağımsız yargı önünde hesap soracağı konusunda şimdiden Türk halkına söz verilmelidir.