Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler
Meclisi, düşmanca bir tutum içinde, Türkiye’den öç almak kastı ile sözde Ermeni
soykırım tasarısını kabul etti.
“Ermeni Soykırımı”nın olup olmadığı
siyasetçilerin karar verebileceği bir konu değildir. 1915 olayları ile ilgili
kararı ancak tarihçiler verir. Tarihçilerin sağlıklı bir sonuca varabilmesi
için de, Türk, Rus, İngiliz, Fransız, Amerikan arşivlerinin yanında
Ermeniler’in de, Amerika Birleşik Devletleri Boston şehrinde bulunan, bugüne
kadar kimseye açmadıkları Taşnak arşivlerini
açmaları gerekir.
Bugün Sözde “Ermeni Soykırımı” tasarılarını
onaylayan ülkelerin siyasetçilerine şunu hatırlatmak gerekir:
İstanbul işgal edilmiş, bütün Osmanlı arşivi
elinizdeyken, İttihat Terakkinin önden gelen isimlerini Ermenileri katletmek
suçlamasıyla tutuklayıp, Malta Adasına göndermiştiniz. Sonuç ne oldu?
Söylenenlerin hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı ve bunu ortaya çıkaran
da, olayı araştıran “Majestelerinin”
savcısıydı. İngiliz Savcı dava açılacak bir husus olmadığına karar vererek,
dosyayı takipsizlikle sonlandırdı ve bütün Malta sürgünlerini serbest bıraktı.
Olayın yaşanmasından çok kısa bir süre sonra
yapılmış bu yargısal araştırma en gerçekçi olanıdır.
Yapan da “siyasetçi” değil, hukukçudur. Bu
karardan sonra artık bu konunun kapanması gerekirdi ama kendi iç siyasetlerinde
kullandıkları ve parçalanmış bir Türkiye arzuladıkları için emperyalistler bunu
hep kaşıdılar.
Taşnak Partisi’nin Genel Başkanı ve Başbakan
Ovanes Kaçaznuni “Askeri operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir
doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin
milli mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir
hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör
etmişti. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği büyük
Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiçbir zaman devlet olamadık. Türkiye Ermenistan’ı
diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeğini göremedik.” diyerek, gerçeği
bütün çıplaklığı ile ortaya koymuştur.
Türkiye’nin zayıfladığı bir anda da,
Ermeniler için Toprak talebinde bulunacaklardır.
Tarihi bir olay hakkında siyasetçiler karar
veremez ama, verirlerse de bu konuda en
son karar verebilecek olanlar,
tarihleri birçok soykırım olayı ile dolu olan, Alman, Fransız, İngiliz ve
Amerikalı siyasetçilerdir.
Cezayir
Bağımsızlık Savaşı'nda 1
milyon kişi Fransızlar yüzünden hayatını kaybetti.. Fransa’nın bu yaptıkları hatırlatıldığı
zaman, o tarihteki Fransız Cumhurbaşkanı Francoıs Hollande “bana babalarımızın hesabını soruyorsunuz”
diyen kişi değil miydi?
Ama batı hala Sevr’in yırtılıp atılmasını
ve Lozan’ın yapılmasını içine sindiremediği
için Türkiye Cumhuriyetine duyduğu kin ve nefretten ötürü, tarihe karışmış bir
imparatorluğun hesabını Türkiye Cumhuriyetinden sormaya çalışıyor.
Birilerini soykırım yapmakla suçlayabilecek
en son devlet de Amerika Birleşik Devletleridir.
Eğer dünya soykırım arıyorsa önce dönüp,
gerçek bir soykırım olan, Amerikan Kızılderililerine karşı uygulanan soykırıma baksın.
Hafta sonu Sözcü Gazetesinde vardı; Türkiye
aleyhine soy kırım tasarısını kabul eden
Amerika, Vietnam’ da 4 Milyon, Kore’de 3 milyon, Kamboçya’da 1 milyon,
Afganistan’da 1.5 milyon, Irak’ta 1 Milyon, Japonya’da 350 bin kişiyi
öldürmüştü.
Tabii bunlardan çok daha vahimi Hitler’in
Nazizm’in, Faşizm’in perde gerisindeki gerçek beynin, Yahudi ve komünist
düşmanı Amerikalı Sanayici Henry Ford’un olmasıdır.
Nitekim, İngiliz ekonomist, tarihçi ve yazar..
Antony Cyril Sutton , Amerikan ekonomisinin kalbi olan Wall
Street'in 20. yüzyılın önemli olaylarındaki (Hitler'in güç kazanışı gibi)
etkinliğini araştırıp ortaya koyan kişi olarak Alman Faşizmi’nin Amerikalı
Sanayiciler tarafından yaratıldığını ortaya koymuştu.
Amerikan
General Motors fabrikası Alman savaş
sanayinin temel direğiydi. Nitekim, 1938 Temmuzunda Hitlerin
diplomatları, Hitleri düşünsel olarak biçimlendirip parayla ve teknik olarak
donatan Henry Ford’u “Alman Kartalı’nın Büyük Haçı” Madalyası ile
onurlandırıyorlardı(!)
Almanya’nın
Rusya’yı işgal edebilmesi için ihtiyaç duyduğu milyonlarca varil petrol
gereksinimini çözen Amerikan Standard
Oil petrol şirketiydi.
Tarihçi
Cengiz Özakıncı’nın mutlaka okunması
gereken “Türkiye’nin Siyasi İntiharı Yeni-Osmanlı Tuzağı” kitabında “…Hitler, NAZİ partisi ve Alman Faşizmi, on
yıllara yayılmış bir Amarikan tasarısının ürünü olarak Amerikalılar tarafından
var edilmiş; NAZİ’ler Amerika
tarafından komünist ve Yahudi cellatları olarak kullanılmış, İngiliz ve
Fransızlar da kendi canları yanıncaya dek Hitler’i Sovyetler Birliğine karşı kışkırtmış ve
desteklemişlerdi.” diye
yazarak emperyalist batının iki yüzlülüğünü çok güzel ortaya koymuş.
Milyonların ölümünü planlayan ve
gerçekleştiren, ama bunun hiç hesabını vermeyen
“Çirkin Amerikalı” düşmanca duygularla Türk Milletini mahkum etmeye
çalışıyor.