Devleti kuran, bu
ülkeye demokrasiyi getiren Cumhuriyet Halk Partisinin en uzun süre Genel
Sekreterliğini yapan Önder Sav’ın, ön yargılı olmadan okunması gereken parti
içi demokrasi çağrısı.
“Değerli Dostlar,
CHP'de ilçe ve il
kongreleri ve delege seçimlerine ilişkin TAKVİM’in ilan edilmesi ile birlikte
pek çok ilçe ve ilde parti içi demokrasi yok sayılarak kıyasıya bir uygulama
başlatılıp örgütler istifaya zorlanmaktadır. Direnenler de görevden alma yoluna
gidilmektedir. Üzülerek belirtelim ki uygulamanın arkasında siyasi gelecek
kaygusu taşıyan milletvekilleri ile Genel Merkez yetkilileri de var. Siyasi
partiler kanununun 19 ve 20. maddeleri ve tüzüğün bunlara göre düzenlenmiş
hükümleri hiçe sayılarak vahşi ve acımasız bir şekilde örgütler darmadağın
ediliyor. En ilginç örneği Sivas Merkez ilçe ve il yönetim kurullarının aynı
gün boşaltılmasında yaşanmıştır. Yönetmelik, kanun ve tüzük maddeleri
çiğneniyor. Görevden alınmalarda ilçelerde 30, illerde ise 45 gün içinde
OLAĞANÜSTÜ KONGRE YAPILMASI zorunludur hükmü çiğnenmektedir.
Olağanüstü kongrelerin
yapılmasının hiçbir gerekçe ile savsaklanamayacağına ilişkin Anayasa Mahkemesi
ve Yargıtay kararları çiğnenerek aynen AKP de olduğu gibi “BEN YAPTIM OLDU”
uygulaması sürdürülmektedir. Bu tür hukuka aykırı yıkım kararları geri teper ve
kimseye yarar sağlamaz. Zaman geçirmeden "kongre takvimi başladı"
safsatasına sapmadan kanun ve tüzük gereği olağanüstü ilçe ve il kongrelerinin
derhal yapılması örgütlerin YARGI yoluna gitmeye zorlanmaması kaçınılmazdır.
CHP kuruluşundan
buyana örgütlerine dayanan ve güvenen, başarılarını onlara borçlu bir siyasal
partidir. Bugünün yöneticilerinin kendi siyasal geleceği için ufak ayak
oyunlarına tenezzül etmesi çok üzücü ve düşündürücüdür. KORKUNUN ECELE
FAYDASI YOKTUR. CHP örgütleri asla teslim olmayacak, DİRENE DİRENE
kazanacaktır. Direniş mücadelesinde örgüt emekçilerine başarılar diler, sevgiler
saygılar sunarım. ÖNDER SAV”
Eğer bir parti kendi
iç uygulamalarında, yasaları, tüzüğünü, mahkeme kararlarını yok sayarak
uygulamalar yapıyorsa, “ben yaptım oldu” uygulamasını ülkeye dayatan siyasi
iktidarı bu yönde eleştirmek hakkına sahip olmadığı gibi yaptığı eleştirilerde
de inandırıcı olamaz.