10 Ekim 2016 Pazartesi

YÜZÜNÜZ BİLE KIZARMIYOR.



Hakkari’nin Şemdinli İlçesinde gene bombalı saldırı gene bu yazıyı yazdığımız ana kadar on sekiz can kaybı.
Kim bu can kaybını sorumluları, bunlar ne zaman hesap verecekler. Bu ülkede “terörle müzakere edilmez, mücadele edilir” diyenlere ağız dolusu hakaretler yapıldı.
Bunlar barışa karşıymış, bunlar kandan besleniyormuş. Bunu yazanların acaba yüzleri hiç kızarıyor mu çok merak ediyorum? Ama hiç zannetmiyorum.
Bugün gene Başbakan, damat bakan konuşuyorlar. Başbakan  “katil terör örgütü” diyor. Terör örgütleri prensip olarak ahlaksızca, kalleşçe can alırlar. Terörün ahlakı mı var zannediyordunuz. Eğer hakikaten böyle düşünüyor iseniz, size saf bile denmez.
Emperyalistler böyle istiyor diye, emperyalistlerin uşağı terör örgütüyle masaya siz oturmadınız mı?
Recep Tayyip Erdoğan da “Her yıl belli sayıda şehit vermeyi, büyük bedeller ödemeyi sineye çeken, kabullenen bir anlayış, ne insanidir ne de vicdanidir” buyurmuş.
Doğru, doğru da siz bu ülkede iktidarı sıfır terörle aldınız, sizden evvelkilerin kafası sizin kadar çalışmıyor muydu da, katil terör örgütüyle müzakere etmediler.
Onların kafalarının sizlerinkinden çok  çalışmasının yanında, devlet adamı kimliğine de sahiptiler.
Terör örgütü Şemdinli de beş ton patlayıcıyı patlatabiliyorsa, bu patlayıcı  siz terör örgütüyle masaya oturduğunuz sırada bu ülkeye sokuldu, sizin o çok bilmiş bürokratınız, terör örgütü mensuplarına “Ülkenin her tarafına cephane yığıyorsunuz, hepsini biliyoruz”  derken, aslında hiç bir şey bilmediğini ortaya koyuyor.
Eğer onlarla işbirliği içinde değilse, bu patlayıcıların armut toplanır gibi toplanması gerekirdi.
İşbirlikçi olmadığı kabul edildiğine göre, demek ki terör örgütü bu zavallıyı  işletmiş.
Sizden evvel bu ülkeyi yönetenler, komşu ülkelerin içişlerine karışmamak gerektiğini, oralarda devlet düzeni bozulursa,  Türkiye’ye  terör ihraç edileceğini bilecek kadar devlet adamıydılar.
Onlar, ne  Irak’ta ve ne de Suriye’de  sizin Suriye’de geldiğiniz oyuna gelmediler.
Nitekim sizden evvelki iktidarlar, Irak’ın içişlerine karışmaya yanaşmadıkları için, Irak’ı parçalamak isteyenler, önce Saddam’ı teşvik ederek Irak’ı Kuveyt’e sokup,  Irak’ı işgale gerekçe yaratıp sonrada parçaladılar.
Bütün bu oyun dünyanın gözleri önünde oynanırken, bundan hiç ders almadan Suriye ile ilişkilerimizi bozdunuz.
Bugün ne Irak’ta ve ne de Suriye’de devlet otoritesi kalmadı. Kalmayınca da zamanında sırtınızı sıvazlayan emperyallerin izin verdiği ölçüde, o ülkelerle aramızdaki hudutlarda güvenliği sağlamaya çalışıyorsunuz.
İktidarınız sayesinde bugün gelen şehit sayısı terörün en yoğun olduğu 90 lı yıllardaki rakamlara ulaştı.
Artık bugün yapıldığı gibi sadece terör örgütüyle mücadele etmek yetmez; onların dış destekçileriyle de mücadele etmek gerekiyor. Elbette terörle yapılan mücadeleye  top yekun destek vermemiz lazım, ama aynı zamanda dönüp terör örgütüyle zamanın da masaya oturanlardan da hesap sorulmalı.
Devleti feodal aşiret reislerinden yardım istemeye mahkûm edenlerden hesap sormalıyız.
Devlet 2000 li yılların başında terörü sıfırlarken aşiret reislerinden mi medet ummuş, yardım almıştı?
  Bu hesabı sormalıyız ki, birileri şehitler arasında ayırım yapamasın. Mısırlı Esmaya gösterdikleri kadar saygıyı şehitlerimize de göstersinler. Terörle mücadele sırasında şehit düşenler, AKP iktidarının yanlışları nedeniyle, bu vatan toprağını korumak için canlarını bu topraklara ekiyorlar; herhalde en az Esma kadar saygıya layıklar.
Başbakan konuşurken 15 Temmuz kalkışması sırasında şehit düşenlerin fotoğrafları önünde konuşuyor. Şehitleri bile böldünüz 15 Temmuz şehitleri, terörle mücadele de ölenlerden daha kıymetli şehit.
Bu ayırımı yaparken bile yüzünüz kızarmıyor.

Bir milletvekiliniz çıkıp “PKK terör örgütü değildir” derken siz bu şahıstan hesap soramıyorsanız, korktuğunuz, yüzünüzün kızarmasına neden olacak bildikleri var demek ki.