24 Ocak 2020 Cuma

KEMALİZM VE SOSYAL DEMOKRASİ



Son günlerde Atatürkçülerin, Kemalistlerin demokrat olamayacaklarını ileri sürmek bir kısım insanlar tarafından görev sayıldı.
Bu özelliklede Türkiye’de Kemalizm’in Türkiye Cumhuriyetinden silinmesini isteyen emperyalistlerin isteğidir.
Diğer bir deyişle, Atatürk’ü silerek çağdaş olabileceğimizi, birilerinin söylediği gibi çağdaş sosyal demokrat olabileceğimiz algılatması, emperyalistlerin ve cumhuriyeti numaralandırma meraklısı entellerin söylemidir.
 Kemalizmin, Atatürkçülüğün hangi ilkesi çağdaş sosyal demokrasinin gerisindedir.
1-“Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ülküsü, batılıların göstermelik “barışçı ilkelerinden” çok daha gerçekçidir. Batılı Sosyal demokratların barışçılığı göstermeliktir. “Göstermelik” diyorum, zira batılı sosyal demokratlar her zaman emperyalistlerle beraber onların hizmetinde olarak hareket etmiştir.
Irak’ta milyonlarca insan öldürülürken, Fransız ve İngiliz Sosyal demokratları ABD ile beraber hareket etmemişler midir?
Sarkozy  Libya’yı bombalatırken, Fransız Sosyalist Partisi kendisine destek vermedi mi?
Bu yakın tarihimizin dumanı tüten örnekleri çoğaltılabilinir.
Bizim Yurtta Sulh Cihanda Sulh anlayışımız, emperyalizmin bir makyaj yapılmış tarzı olan batılı sosyal demokratlardan çok daha gerçekçidir.
Atatürk milliyetçiliği, bağımsızlıkçı ve barışçıdır, saldırgan, irredentist (kaybedilmiş toprakları geri isteyen), rövanşist, yayılmacı bir yanı yoktur; dışa yönelik bir siyasi program değildir.
Nitekim bu  özelliğinin en net göstergesi, misak-ı milli sınırları dışında kalan Osmanlı topraklarını hiç talep etmediği gibi bunu “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesiyle de bir devlet felsefesi haline getirmiştir.
Türkiye, Lozan antlaşmasından bugüne kadar sadece Kıbrıs Barış harekatını yapmış, o da sadece soydaşlarımızın mal ve can güvenliğini sağlamak içindir.
Ayrıca o harekat sonucunda hem komşumuz Yunanistan’a ve hem de Güney Kıbrıs Rum bölgesine demokrasi gelmiştir.
1 Mart Tezkeresinin reddini sağlayan Türkiye  komşularının iç işlerine karışmama politikasını savunurken, hem Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmuş hem de aslında ABD’ye iyilik etmek istemiştir. ABD’ye bu bataklığa girme demiştir.
Nitekim ABD dış politikasında önemli değişiklikler yaşamış ve artık aynen Suriye’de olduğu gibi doğrudan kendi ana karası için tehdit oluşturmayan ihtilaflarda, ülkelerin iç işlerine doğrudan askeri müdahale yapmadan, o ülkenin kendi iç dinamikleri ve çevre aktörlerin işin içine girmelerini teşvik etmektedir.
Nitekim, Afganistan’dan çekilmeyi planlamaktadır.
Yani Kemalizmin, Atatürkçülüğün barışçı ilkeleri, Avrupalı Sosyal demokratların göstermelik barışçılığından çok daha ileri ve tutarlıdır.
2-Çağdaş sosyal demokrasinin hedeflediğini söylediği sınıflar arası barışçı denge, Kemalizm’de çok daha açık bir hedeftir.
Kemalizmin- özel girişimi de yadsımayan- devletin toplum yararına gerektiğinde ekonomiye müdahalesine açık olan DEVLETÇİLİK anlayışının sosyal demokrat söylemlerden nerede geridir veya farklılık gösteriyor.
BATI’DA İNSANLIĞIN KAN VE GÖZ YAŞI DÖKEREK ELDE ETTİĞİ; a) Genel ve Eşit Oy Hakkı b) Sekiz Saatlik İşgünü c) Çeşitli Sosyal Sigortalar, yaşlılık, analık, sağlık gibi… d) Grev ve Toplu Sözleşme Hakkı e) Gelir Düzeyine Göre Değişen Vergi Sistemi f) Parasız Eğitim, 
Sivil Toplum kuruluşları, Halk Evleri, Türk Dil ve Tarih Kurumları gibi kazanımlar “Kemalist Devrimcilik” anlayışı içinde çok daha kısa sürede ve acısız ve kayıpsız sağlanmıştır.
Onun için birileri istiyor diye Atatürkçülüğü bu topraklardan silmeye çalışmak, emperyalizmin uşakları olan “Yetmez ama Evet” diyen şarlatanların kurgulanmış söylem ve arzularıdır.