Son günlerde
Atatürkçülerin, Kemalistlerin demokrat olamayacaklarını ileri sürmek bir kısım
insanlar tarafından görev sayıldı.
Bu özelliklede
Türkiye’de Kemalizm’in Türkiye Cumhuriyetinden silinmesini isteyen
emperyalistlerin isteğidir.
Diğer bir deyişle,
Atatürk’ü silerek çağdaş olabileceğimizi, birilerinin söylediği gibi çağdaş
sosyal demokrat olabileceğimiz algılatması, emperyalistlerin ve cumhuriyeti
numaralandırma meraklısı entellerin söylemidir.
Kemalizmin,
Atatürkçülüğün hangi ilkesi çağdaş sosyal demokrasinin gerisindedir.
1-“Yurtta Sulh Cihanda
Sulh” ülküsü, batılıların göstermelik “barışçı ilkelerinden” çok daha
gerçekçidir. Batılı Sosyal demokratların barışçılığı göstermeliktir.
“Göstermelik” diyorum, zira batılı sosyal demokratlar her zaman
emperyalistlerle beraber onların hizmetinde olarak hareket etmiştir.
Irak’ta milyonlarca
insan öldürülürken, Fransız ve İngiliz Sosyal demokratları ABD ile beraber
hareket etmemişler midir?
Sarkozy Libya’yı
bombalatırken, Fransız Sosyalist Partisi kendisine destek vermedi mi?
Bu yakın tarihimizin
dumanı tüten örnekleri çoğaltılabilinir.
Bizim Yurtta Sulh
Cihanda Sulh anlayışımız, emperyalizmin bir makyaj yapılmış tarzı olan batılı
sosyal demokratlardan çok daha gerçekçidir.
Atatürk
milliyetçiliği, bağımsızlıkçı ve barışçıdır, saldırgan, irredentist
(kaybedilmiş toprakları geri isteyen), rövanşist, yayılmacı bir yanı yoktur;
dışa yönelik bir siyasi program değildir.
Nitekim bu özelliğinin en net göstergesi, misak-ı milli
sınırları dışında kalan Osmanlı topraklarını hiç talep etmediği gibi bunu
“yurtta sulh cihanda sulh” ilkesiyle de bir devlet felsefesi haline
getirmiştir.
Türkiye, Lozan
antlaşmasından bugüne kadar sadece Kıbrıs Barış harekatını yapmış, o da sadece
soydaşlarımızın mal ve can güvenliğini sağlamak içindir.
Ayrıca o harekat
sonucunda hem komşumuz Yunanistan’a ve hem de Güney Kıbrıs Rum bölgesine
demokrasi gelmiştir.
1 Mart Tezkeresinin
reddini sağlayan Türkiye komşularının iç işlerine karışmama politikasını
savunurken, hem Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmuş hem de aslında ABD’ye
iyilik etmek istemiştir. ABD’ye bu bataklığa girme demiştir.
Nitekim ABD dış
politikasında önemli değişiklikler yaşamış ve artık aynen Suriye’de olduğu gibi
doğrudan kendi ana karası için tehdit oluşturmayan ihtilaflarda, ülkelerin iç
işlerine doğrudan askeri müdahale yapmadan, o ülkenin kendi iç dinamikleri ve
çevre aktörlerin işin içine girmelerini teşvik etmektedir.
Nitekim,
Afganistan’dan çekilmeyi planlamaktadır.
Yani Kemalizmin,
Atatürkçülüğün barışçı ilkeleri, Avrupalı Sosyal
demokratların göstermelik barışçılığından çok daha ileri ve
tutarlıdır.
2-Çağdaş sosyal
demokrasinin hedeflediğini söylediği sınıflar arası barışçı denge, Kemalizm’de
çok daha açık bir hedeftir.
Kemalizmin- özel
girişimi de yadsımayan- devletin toplum yararına gerektiğinde ekonomiye
müdahalesine açık olan DEVLETÇİLİK anlayışının sosyal demokrat söylemlerden
nerede geridir veya farklılık gösteriyor.
BATI’DA İNSANLIĞIN KAN
VE GÖZ YAŞI DÖKEREK ELDE ETTİĞİ; a) Genel ve Eşit Oy Hakkı b) Sekiz Saatlik
İşgünü c) Çeşitli Sosyal Sigortalar, yaşlılık, analık, sağlık gibi… d) Grev ve
Toplu Sözleşme Hakkı e) Gelir Düzeyine Göre Değişen Vergi Sistemi f) Parasız
Eğitim,
Sivil Toplum kuruluşları,
Halk Evleri, Türk Dil ve Tarih Kurumları gibi kazanımlar “Kemalist Devrimcilik”
anlayışı içinde çok daha kısa sürede ve acısız ve kayıpsız sağlanmıştır.
Onun için birileri istiyor diye Atatürkçülüğü bu topraklardan silmeye
çalışmak, emperyalizmin uşakları olan “Yetmez ama Evet” diyen şarlatanların kurgulanmış
söylem ve arzularıdır.