.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hakimlere yönelik "Kanuna değil vicdanınıza
göre karar verin" cümlesi neresinden bakarsanız bakın yanlış ve
korkutucudur.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Cumhurbaşkanı yasaları dinlemeyin
demiştir ve bunu hakimlere talimat olarak nitelenecek şekilde
söylemiştir.
Anayasamızın 138. Maddesi “ Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar.Anayasaya,
kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar verirler.
Hiçbir organ, makam,
merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez;
tavsiye ve telkinde bulunamaz” hükmünü
getirmiştir.
Anayasanın getirdiği bu hüküm, hakimlerin kararlarını verirken hür
olmalarını, hiçbir dış baskı tesiri altında kalmamalarını sağlamak
içindir.
Anayasa’nın bu açık hükmü karşısında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, anayasayı yok sayarak hakimlere yönelik olarak “Kanuna değil,
vicdanınıza göre karar verin demesi açık
bir şekilde anayasayı ihlaldir.
Bu açıklamayı yapan kişi, düz, makam sahibi olmayan bir kişi değildir.
Herhangi bir insan için bile yasaklanmış bu durum Partili de olsa
Cumhurbaşkanını bağlar.
Çünkü Anayasanın 6. Maddesine göre, cumhurbaşkanı da dahil bütün kamusal
yetki kullanan gerçek ve tüzel kişiler, görev ve yetkilerinin kaynağını
Anayasa’dan almak zorundadırlar.
Anayasa hiçbir makam, merci ve kişinin hakimlere emir ve talimat
veremeyeceğine amir olduğundan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasanın kendisine
tanımadığı, yasakladığı bir davranış sergilemiştir.
Birde o makama seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın göreve başlarken ettiği
yeminde, “…Anayasaya, hukukun üstünlüğüne ……..bağlı kalacağıma ……..büyük Türk
Milleti ve tarih huzurunda , namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diyerek
yemin etmişse, bu anayasayı korumak onun birinci görevidir.
Tabii Recep Tayyip Erdoğan, korumak zorunda olduğu anayasayı o kadar çok
ihlal ediyor ki, bu Cumhurbaşkanının anayasal görevinin ağır ihmalidir.Son
yaptığı hakimlere talimat verir şekilde ki açıklaması da buna örnektir.
Ayrıca Türk Ceza Kanununun “Yargı görevini yapanı etkileme” başlıklı 277.
Maddesi yargı görevi yapanlara emir ve talimat veren veya baskı yapan veya
nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı
olarak etkilemeye çalışanları etkilemeye çalışanların hapis cezası ile
cezalandırılmasını öngörmektedir.
Cumhurbaşkanını “kanuna göre değil vicdanınıza göre karar verin” cümlesini
bir baba,bir anne, bir kardeş kendi aralarında konuşurken söylerse bu insani
bir tepki olarak kabul edilebilinir. Ama bir Cumhurbaşkanı böyle bir söz
söyleyemez.
Siyasetle uğraşan, ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip olan herkesin
hukukçu olmak mecburiyeti yoktur, ama hukuka uygun konuşmak mecburiyetleri
vardır.
Türk tipi Cumhurbaşkanlığı sistemi döneminde yargı bağımsızlığından söz etmek
artık mümkün değildir. Yargının Yürütmenin
başı olan Cumhurbaşkanı’nın emrine
girdiği bir gerçektir. Halbuki günümüzde liberal rejimlerde, yönetilenler
için güvencelerin başlıcası olan yargı güvencesi, bağımsız yargı organları eli
ile sağlanmaktadır.
2017 Anayasa değişiklikleri sonunda Cumhurbaşkanı artık yürütmenin
başıdır.
Bir hakim karar verirken hür olabilmesi için yürütme organına karşıda hür
olması gerekmektedir. Özellikle başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, tüm yürütme
organı mensupları bu konuya çok dikkat etmelidirler