AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan Macaristan dönüşü uçakta,
CHP’nin İş Bankası hisselerinin Hazineye
devri için MHP’nin desteği ile bir yasal düzenleme yapılabileceğini açıklamış.
Bu söylemin üç gerekçesi var. İlki toplumun
dikkatlerini ekonomik çöküntüden başka noktalara çekmek. Onların beklediği, bu
açıklama üzerine toplumun bütün kesimleri dikkatlerini ve haklı eleştirilerini
ekonomi üzerinden çeksin bu konuya odaklansınlar.
İkincisi içini boşattıkları devlet bankaları
Halk Bank ve Vakıflar Bankasından sonra, İş Bankası’ndan da yandaşlarına fon
aktarma arzuları ve asıl önemli olan üçüncüsü de kin ve nefret duydukları Ulu
Önder Mustafa Kemal’e bir şekilde dokunmak, hem de hukuku alenen çiğneyerek bunu yapmaya çalışmak.
Zira Medeni Kanuna göre Atatürk’ün vasiyeti
açıldıktan sonra ona bir ay içinde iptali istenmediği için kesinleşmiştir.
Vasiyetname, miras bırakanın (olayımızda ulu
önder Atatürk) son istek ve arzularını mirasının paylaşım esaslarını belirleyen
yazılı belge veya sözlü beyandır.
Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk’ün maddi
mirasçısı olmayıp, sadece vasiyeti tenfiz memurudur.
Nedir vasiyeti tenfiz memuru?
Miras bırakan, yasal veya atanmış
mirasçıları dışında, bir kişiyi seçerek, son arzularının yerine getirilmesi
görevini ona verir.
İşte ulu önder Atatürk, Cumhuriyet Halk
Partisi’ni, vasiyetini yerine getirmekle görevlendirmiştir.
Vasiyeti yerine getirme memurları(vasiyeti
tenfiz memuru) vasiyetten nemalanmaz sadece vasiyette konu bir akar var ise o
akarın, müteveffanın (Olayımızda) ulu önder Atatürk son arzusuna uygun olarak
dağıtılıp dağıtılmadığını kontrol eden kişidir.
O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi İş
Bankasının karından en ufak bir pay almamaktadır.
Aslında bir Cumhurbaşkanı için bu olayın
hukuki boyutunu uzmanlara sorup öğrenmesi işten bile değildir.
Ama Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmak istediği
asıl şey açıkça Atatürk’ün hatırasına saygısızlık edememesi, halkın buna büyük
tepki vermesi nedeniyle dolaylı şekilde bunu yapmaya çalışmasıdır.
Bu hukuksuzluğuna da Milliyetçi Hareket
Partisini alet etmek istemektedir.
Böylece Atatürk’ün aziz hatırasına bir
şekilde tasallut etmiş olacaktır.
Vasiyet bir özel hukuk kurumudur. Bir
kişinin iradesine yasa ile müdahale edilmeye başlanırsa ve buna tepkisiz
kalınırsa bunun duracağı nokta belli olmaz.
Bana öyle geliyor ki; buna sessiz kalınırsa
bundan sonraki aşama Anıtkabiri inşaata açmak olacaktır
İktidarın tüm işlemlerini her daim “Beşuş”
bir çehre ve alkışlarla karşılayan işadamları,
bu durum gerçekleşirse, bir sabah kalkarsınız ki bütün malınız mülkünüz,
herhangi bir mahkeme kararına da gerek görmeksizin elinizden alınmış olur.
Güncelliğini her daim koruyan bir slogan var
“ susma, sustukça sıra sana gelecek” diye,
bu suskunluk bana bunu anımsattı.
Bu hukuk güvenliğinin kalmadığını ortaya
koyar ki, bu ülkeye yabancı yatırımcı gelmez. İçerdeki yatırımcı da dışarı
kaçar. Bu durum kendi ayağına kurşun sıkmaktır.Ülke ekonomisinde çok derin
yaralar açar.