Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
Erdoğan'ın, terör örgütü yandaşlarının vatandaşlıktan çıkartılmasına ilişkin
sözleri üzerine açıklama yaptı. Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın
açıklaması yeni bir kuralı öngörüyor. Gerekli çalışmalar yapılacaktır"
dedi.
Teröre, şiddete karışmamış bazı “ siyasal suç” sanıklarının yurda iadesini sağlamak,şiddete
karışmış insanlardan, daha zordur.
Çünkü, genellikle demokratik ülkelerde
“ siyasal suç “ hele düşünce suçu kavramı ya hiç yoktur ya da çok sınırlıdır. Onun için
“siyasal suç” veya “düşünce suçu”
işledikleri öne sürülen kimseler, demokratik ülkelere kendilerini siyasal mülteci olarak kabul ettirmekte güçlük
çekmezler.
Şiddet eylemlerine karışmış olanlar için durum değişiktir. Şiddet eylemi
demokratik olsun olmasın hemen hemen bütün ülkelerde kınanıyor.Bunların
yakalanıp cezalandırılması için uluslararası işbirliği yapılması gerektiğini
bütün Dünya kabul ediliyor.
Ancak AKP iktidarı ve destekçisi MHP,
türbinlere oynarcasına ölüm cezasını geri getireceğiz diye
bağırmaktadırlar. Bu Teröre bulaşmış suçluların iadesini de imkansız hale
getiriyor.
Nitekim Türkiye'nin Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok geri verme talebinin de, ilgilinin
Türkiye’ ye geri verilmesi halinde işkenceye uğrayacağı veya daha ağır
cezalarla cezalandırılacağı gibi
nedenlerle reddedildiği görülmüştür.
Bütün bu gerçekler ortada dururken, Fethullah Gülen dahil bütün terör
örgütü yandaşlarının vatandaşlıktan çıkartılması ve başka ülke vatandaşlığına
geçmelerini ve adaletin yakalarına yapışmasını engellemekte ne yarar umuluyor
bunun anlamak mümkün değildir.
Bunların mahkeme önünde konuşmalarından mı korkuluyor düşüncesi insanın
aklına geliyor.
Böylelerini vatandaşlıktan
çıkarıp dosyalarını kapatmak yerine
Türkiye’ye gönderilmeleri için
gerekli girişimleri yoğunlaştırmak, bu girişimlere olumlu yanıt vermeyen
Devletleri de bütün dünyaya, demokrasi düşmanı teröristleri koruyan Devletler olarak teşhir etmek daha uygun
olacaktır.
Vatandaşlıktan çıkartılacak olanlar bir başka ülkenin vatandaşı
olacaklardır.
Vatandaşlıktan çıkartılıp bir başka ülkenin vatandaşlığını kazanan kişi,
vatandaşın geri verilmezliği ilkesinden ötürü geri verilmeyecektir. Vatandaşların geri verilmezliği ilkesi, tüm
suçluların iadesini düzenleyen uluslararası belgelerde yer almıştır.
Yani işin özeti, AKP’nin yanlışı ve belki de bilerek yaptığı yanlıştan
ötürü kaçan kurtuluyor.
Aynı yanlışı 12 Eylül cuntası da yapmıştı, aynen bir zamanlar bir banka reklamında söylendiği gibi “bir
birimizden farkımız yok biz Osmanlı Bankasıyız”.