25 Kasım 2016 Cuma

TÜRKİYE’NİN SORUNU ANAYASA DEĞİLDİR


Bu ülke anayasa tartışmaktan yorgun düştü; asıl tartışılması, üstünde kafa yorulması gereken meselelere eğilmeye fırsat bulamıyor.
Geçmişte de ekonomik olarak batağa saplanan tüm hükümetler, aynen AKP gibi, kabahati daima anayasalara bulmuşlardır.
Bir gerçeği görmemiz lazım, demokrasi ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde sorunsuz yürür. Orada demokrasiler kesintiye uğramaz. Zira oralarda, açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan insan sayısı çok az olduğu için, seçmen tercihini kömüre, kullanım tarihi geçmekte olan makarna dağıtımına göre yapmaz.
On dört yıldır iktidardasın,  işsizlik rakamları çok daha yüksek olmasına rağmen yüzde on bir olarak ilan ettiğin işsizliğin sorumlusu sen değil misin, şimdi etrafa afra tafra yapıyorsun.
93 yıllık Cumhuriyetin alın teriyle yarattığı bütün değerleri eşe dosta satıp, yerine bir tane tüten baca koymadın.
Hiç üretmeden kalkınma olur mu? Köprüler, yollar ünlü iş adamının söylediği gibi  sadece rant kapısıdır.
 Ondan sonra da dönüp işsizliğin sorumluluğunu kendinden başka herkese yüklüyorsun.
İnsan aklıyla alay edercesine “bankalar paradan para kazanmasın” demek gibi şahane bir  bilgisizlik örneği gösteriyorsun.
Ekonomideki, yanlışların saymakla bitmeyeceği gibi, dış politikadaki yanlışların, tutarsızlıkların da öyle.
Rus uçağını düşürdükten sonra önce babalandın “Hava sahamızı ihlal ederseniz uçağınızı gene düşürürüz” dedin, sonra bu lafları yuttun, “Düşüren pilot FETÖ imiş” diyerek, herkesi aptal yerine koyup, işin içinden  sıyrılacağını düşündün. Ülke ekonomisine büyük zarar verdiğin gibi Rusya’nın da bunu unutacağını zannettin.
Bir şeye dikkat ettin mi? Rus uçağı 24.11.2015 de düşürülmüştü, Rusya destekli Suriye Ordusu’na ait uçaklarda tam bir yıl sonra 24.11.2016 da bizim askerlerimizi vurdu.
Rus uçağını düşürdükten sonra, “Gene vururuz” diyordun ya, hadi tam zamanı, bırak Rus uçağını Suriye’ye bir tepki ver, şehidimin kanı yerde kalmasın.
Peşmerge’nin, hem de bir 29 Ekim günü bu ülkenin topraklarından PYD’ye yardım için Ayn el Araba geçmesine izin verdin, şimdi de PYD’nin başı için “Kırmızı Bülten” istiyorsun.
Dün İsrail’e şov yapıp “One minute” diyordun, 20 milyon dolara, ülke insanın, uluslararası sularda  hukuksuz olarak katlini sineye çektin. Birde bu arada Amerika’da, İsrail’e sempatik gözükmek, yaranmak için Lobbying yapsın kisvesi altında Yahudi şirketlerine 67 milyon dolar aktardın.
Yakalandın.
Senin Dış İşleri Bakanın, bu devletin kurucu antlaşması olan Lozan Antlaşmasını tartışmaya açabiliriz demek hadsizliğini gösterdi.
Hep yanlış yapıyorsun, Rusya ile balayı yaşarken Suriye Türk askerlerini vuruyor, Avrupa Parlamentosu Türkiye ile müzakereler dursun kararı alıyor, Merkez Bankası faiz artırımına gitmesine rağmen, dolar yükselmeye devam ediyor, bir yanda ülkenin itibarı ayaklar altına alınırken, aynı zamanda da sayende  her dakika fakirleşiyoruz.
Bu Anayasa tartışmaları tamamıyla bu basiretsizliklerinin gündeme gelmemesi için oynadığın bir gündem değiştirme oyunu. Türkiye’nin sorunun Anayasa olmadığını sen de biliyorsun.
Sen de bunun olmayacağını biliyorsun. Biliyorsun ama bunu peşine takılıp sürüklenen, birkaç istisna milletvekili dışında, öyle tutarlı, ön görülü bir muhalefette olmadığını bildiğin için bunu yapabiliyorsun.
Senin yanlış politikaların nedeniyle içerde dışarıda her gün günahsız insanlar ölüyor, şehitler veriyoruz.
Sizin çocuklarınızın arasında hiç şehit yok, elbette olmaz, savaşlara karar verenlerin çocukları daima cephenin uzağındadır,
Gariban vatan evlatları sizin çocuklarınız yerine şehit oluyor. Senin ki  de okla yayla şov yapıyor.