On üç yıldır bu
ülkeyi tek başına yönetiyorsun. Bu ülkenin hiçbir sorununu çözemediğin gibi
ülke her gün bir adım daha ekonomik ve siyasi uçuruma doğru sürükleniyor.
Şişirme büyüme
rakamları ile ülke ekonomisini uçurduğunu iddia ediyorsun, yakın çevren dışında
ekonomik refaha eren olmadığı gibi, geniş halk kitleleri sayende açlıkla
mücadele ediyor.
Eğitim desen çökmüş,
alay konusu olacak hale gelmiş. Genç insanlara “Hun Devleti, Türk
Vatandaşlarına vizeyi kaldırmış, ne diyorsunuz?” diye soran gazeteciye, “Ne
güzel oraya tatile gideriz” diye cevap verilir düzeyde.
Aman sakın Arapça
eğitimini ihmal etme, çağı yakalamanın tek yolu bu. Varsın senin çocukların
İngilizce öğrensinler.
Ekonomi, eğitim
çökmüş, toplumun güvenliği deseniz yerlerde sürünüyor. Başkentin göbeğinde
güvenliğin en yoğun olması gereken noktasında teröristler bomba patlatıp 28
kişinin ölümüne 60 kişinin yaralanmasına neden oluyor, asayişten sorumlu
bakanın saçmalıyor.
“Bakanın” diyorum,
zira sen devletin valisine “Valim”, Bakanına “Bakanım” diyorsun da onun için.
Bu arada herkes de
seni kandırıyor. Hadi ilk defasında seni kandıranı kınayalım, ama eğer bu
kandırılma durumu devamlılık gösteriyorsa, o zaman bir aynaya bakmak lazım. Galiba
sorun sende.
Dış politikada dünya
liderliğine soyundun, şu anda dünya da espri konususun. Senin kişiliğin hiç
önemli değil, ama maalesef bu ülkenin Cumhurbaşkanısın, espri konusu olman,
ciddiye alınmaman, ülkesini seven herkesi, ülkesi adına üzüyor.
Eyy Amerika, Eyy
Avrupa diyorsun, diyorsun da, sonunda bir halt olmuyor.
Elbette olmaz, sen bu
ülke topraklarından, hem de 29 Ekim gibi çok anlamlı bir günde PYD’ye yardım
etsin diye Peşmergenin geçmesine ABD istiyor diye, uluslararası hukuka aykırı
bir şekilde izin verdin mi? Vermedin mi? Liderini Ankara’da kırmızı halılarla
karşıladın mı? Karşılamadın mı?
Bundan sonra PYD
terör örgütü desende kimse seni ciddiye almaz, bu ne perhiz, ne lahana turşusu
derler.
Bütün kurumların
içini boşalttın, çalışamaz hale getirdin, sayende ülke hudutları yol geçen hanına
döndüğü için, canlı bombalar, teröristler ülkede cirit atıyor, devşirdiğin
kifayetsiz muhteris MİT başkanın da sade vatandaş gibi olayları seyrediyor.
Hem teröristlere,
şehirlere cephane ve silah doldurdunuz bunların hepsini biliyoruz diyor, ama
bilmesine rağmen insanların ölmesini engelleyecek tedbirleri alamıyor, yani
aciz.
Sen de şimdi başkanlık sistemi gelsin ki, bu kaos bitsin
diyorsun.
Bugüne kadar hangi
yetkiyi kullanamadın da, başkan olursan ne değişecek. Değişecek tek şey var,
sayıları azalmış da olsa, dik durabilen yargıçlar var, onların da sesini
keseceksin herhalde.
Tabii sen bilemezsin
ama, şu yanında gezdirdiğin danışmanlarından biri açıklasın, “Kuvvetler uyumu”
ne menem bir şeydir bizde öğrenelim.
Ama onların ne
söyleyeceğini beklemeye lüzum yok, sen adı konmamış padişahlık istiyorsun.
Ama her şeye rağmen o
kadar şanslısın ki, tanrı bütün iktidarlara bizdeki gibi muhalefet nasip etsin.
Ciddi, vurduğu yerden
ses getiren, demokrasiye aşık Türk
evlatlarının, demokratik haklarını kullanmasının önünü açan, bir muhalefet
olsa, sen bu yaptıklarının hiç birini yapabilir miydin?
Elbette yapamazdın.