Tayyip Erdoğan,
Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar, Erdem
Gül kararıyla ilgili olarak bir müddet sustuktan sonra nihayet geçtiğimiz Pazar
günü konuştu.
Konuştu ama ne
konuşma.
Anayasa Mahkemesi’nin
verdiği kararı, kabul etmiyorum, bu karara uymuyorum, saygıda duymuyorum,
dedikten sonra, yerel mahkemenin bu karara direnebileceğini söylemiş.
Tam bir hezeyan hali.
Tayyip Erdoğan,
Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye bağlı kalacağına dair yemin etti.
Tayyip Bey, Anayasa Mahkemesi
kararını kabul etmiyormuş. Anayasa Mahkemesi’nin kararları her hangi bir
kişinin kabulüne bağlı değildir.
Anayasamızın 153.
Maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararları “Yasama, Yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve
tüzel kişileri bağlar” demektedir.
Yani Tayyip bey bu
kararı kabul etmiş, etmemiş, onun da hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz, sadece
aklı başında çevrelerde tebessümle karşılanmasına neden olur.
Karara uymayacağını
da söylemiş. Hayrola uygulama makamı mısın da? Uygulamayacağını söylüyorsun.
Bu savcılara,
hakimlere yeni bir emir ise, bu oyun çok tehlikeli bir oyundur. Kimseye yararı
olmaz, sadece ülkeye zararı olur.
Karara saygı da
duymuyormuş.
O kararına saygı
duymadığın Anayasa Mahkemesi, diğer tüm mahkemeler gibi “Türk Milleti” adına karar
verir.
Bir kararı
beğenmeyebilirsin, senin veya danışmanlarının hukuk bilginiz yetiyorsa o kararı
dilediğiniz gibi eleştirebilirsiniz ve bu ideal hukuka erişmek için yapılmalıdır
da, ama o karara “saygı duymuyorum”
demek hakkına sahip değilsin.
Asıl komik tarafı,
yerel mahkemenin Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına karşı direnebilirmiş.
Direnmek demek, bir
yerel mahkemenin, kendi kararını bozan bir üst Mahkeme kararına karşı, kendi
kararının doğruluğu konusunda ısrarı etmesidir.
Böyle bir direnme
olayından sonra da yargı merciine göre bu yerel mahkeme kararı Yargıtay hukuk
ve ya ceza genel kuruluna ya da Danıştay dava daireleri kuruluna gider, bu
mercilerin vereceği artık karar kesindir.
Ama Anayasa Mahkemesi
kararlarına karşı direnme hakkı diye bir şey söz konusu değildir.
Nasıl ve hangi
sıfatla direnecek.
Tayyip Erdoğan bu
açıklaması ile demokrasiye inanmadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Tayyip Bey Cumhurbaşkanı
ve Başbakan’ın eleştirilemeyeceğini söylüyor. Dünya da bir tane demokratik ülke
yoktur ki, cumhurbaşkanı ve başbakanlar eleştirilemesin.
Can Dündar ve Erdem
Gül ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararı duyulduğu andaki AKP sözcülerinin bu
karar hakkında memnuniyet belirten sözleri ile, Tayyip beyin açıklamasından sonra
yaptıkları kararı yeren açıklamaları
demokrasi adına utanç vericidir.
Bu kafayla mı? Yeni
demokratik bir anayasa yapacaksınız.
Mümkün değil.
Buradan çıkacak olan
diktatörlüğün önünü açacak bir anayasa olur.
Şimdi anayasanın
kimliğini ortaya koyan ilk üç maddesi ile devrim yasalarının niçin özel olarak
korunduğunu anladık mı?
Bu korumayla şeklen hukuka uygun yollardan diktatörlüğe geçiş önlenmek istenmiştir.
Öncelikle birisinin
Tayyip bey’e egemenliğin kendisine değil, millete ait olduğunu anlatması lazım.