CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, önceki Perşembe akşamı Halk Tv de Uğur Dündar’ın sunduğu Halk
Arenası programında, “Ben sokağa
çıktığım zaman milyonlarda sokağa çıkmalı” dedi.
Sokağa çıktığınız zaman halkın sizinle
beraber sokağa çıkması için önce lider
olmak, HALKTA UMUT YARATMAK sonra da tutarlı olup konjoktüre göre değil, ülke yararına
ve hukuka uygun konuşmak gerekir.
Diyarbakır’da başka, Ankara’da
başka, İzmir’de başka konuşmamak gerekir
Bu ülke halkının çok büyük bir
çoğunluğunun en büyük hassasiyeti, Anayasanın amir hükmü olan ülkesiyle
milletiyle bölünmezliği ilkesidir.
Daha çok yakın bir tarihte, siz değil miydiniz, aynen bölücüler gibi, ülkeyi
bölünmeye götürecek Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na, Türkiye’nin koyduğu
çekinceleri kaldıracağım diyen.
Siz değil miydiniz İçişler
Bakanının ve Başbakanının Baş Danışmanın “Bölgede
PKK egemendir” açıklamalarına gereken sertlikte tepki vermeden, bir arkadaşınızı basının önüne
çıkartıp ortaokul müsameresi kıvamında açıklamalar yaptıran.
İsrail Başbakanı Netenyahu’nun,
Orta Doğu projesinin sonucu olan, “Kürdistan
Devleti kurulursa ilk tanıyan biz
oluruz” açıklamasına, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry “Kürdistan’ın kurulmasının henüz zamanı değil” dediğinde, bunları sessizce dinleyen siz değil misiniz?
Gene John Kerry’nin “Türkiye İŞİD ile mücadele de Suriye’de ön
cephede olacaktır” dediği zaman, “Dur
bakalım efendi, benim vatan evladımın üstünden politikalar yürütmek hakkına
sahip değilsin” diyebildiniz mi?
Diyemezsiniz, zira uluslararası
hukukun aradığı meşruiyet şartları var mı, yok mu bakmadan “Kobani” tezkeresi
çıkartalım diyen sizsiniz.
Bu söyleminizle “Yurtta sulh
Cihanda Sulh” ilkemizi çiğnediğinizin farkında değilsiniz
Eğer biraz tarih okusaydınız, Atatürk’ün
ilk işlerinden birinin daha Kurtuluş Savaşı devam ederken, Harbiye Nezaretini adını “Müdafaa-i Milliye Vekaletine çevirdiğini
bilirdiniz.
Faşist olmakla suçladığınız İsmet
Paşa’nın da 1945 de bakanlığın adını Savunma Bakanlığı’na çevirdiğini öğrenirdiniz.
Yani CHP’nin geçmişinde vatan
savunması gerekmediği zaman savaşın bir cinayet olduğu inancının varlığını
bilir, bölücü Kürtlere ve ABD’ye sempatik gözükmek için “Kobani” tezkeresi
çıkartalım demezdiniz.
Kuzey Irak Kürt Yönetiminin silahlı
unsuru Peşmerge’nin “Habur’dan girip
Suruç’tan gösteriler yaparak çıkmasına” oy kaygısı sebebiyle sessiz kalmazdınız.
Başını sonun bilmediğiniz, ülkeyi
bölünmeye götüren bir açılıma destek veren siz değil misiniz?
Açılıma zarar verilmesin, açılıma
destek verilsin diyenlere, Milletin büyük bir çoğunluğunun artık tahammülü
kalmadığının farkında değil misiniz?
Bugüne kadar hiç halka çıkıp “eşe dosta peşkeş çekilen, ya da altında
rüşvet olduğunu ispat edeceğim bütün özelleştirmeleri iptal edip satılanları geri alacağım” diyebiliyor
musunuz?
Kaçak Ak-Saray’daki hukuksuzluğa
karşı o binayı yıkıp parasını bütün sorumlulardan, başta Tayyip Erdoğan’dan
alacağım diyebiliyor musunuz?
Diyemediğiniz gibi, bir
hukuksuzluğu bir başka hukuksuzlukla taçlandırıp Orta Doğu Teknik Üniversitesine
vereceğim diyorsunuz.
İlahi Sayın Kılıçdaroğlu, kimin
malını kime veriyorsunuz, orası büyük Atanın Türk Milleti’ne armağınıdır.
“Ben sokağa çıktığım zaman milyonlarda sokağa çıkmalı” buyurdunuz, Türkiye’de
arkasından milyonların sokağa çıkacağı liderler, ABD’nin, bölücülerin değil,
Milletin sesini dinleyen liderlerdir.
“Yeni bir Dünya kurulur, Türkiye orada yerini alır”, “Türkiye’nin afyon üretimine, Türkiye karar
verir”, ya da Kıbrıslı soydaşlarımızın mal ve can güvenliğini korumak için
uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan uluslararası meşruiyeti olan bir
hakkımızı kullanmamızı engellemeye çalışan o tarihteki ABD Dışişleri Bakanı Kissenger’in temsilcisine “Görüşme bitti çıkabilirsiniz” diyebilen liderler milyonları arkalarından
sokağa dökerler.
Siz bu davranışlarınızla
milyonları sokağa dökemezsiniz ama, CHP Genel Başkanlığından istifa ederek, hem
CHP’nin ve hem de Türkiye’nin kurtuluşunun önünü açabilirsiniz, o zaman milyonlar
sizi “Erdem sahibi adammış, yapamadığını
anlayınca bıraktı gitti” diye anarlar.