İçinde bulunduğumuz,
koronavirüs tedbirlerinin arttırıldığı ve ‘kalabalık ortamlardan uzak durun’
uyarılarının yapıldığı günlerde CHP’de İstanbul İl Kadın Kolu Kongresi,
Çanakkale’de de Gençlik Kolları kongreleri yapıldı..
Koronavirüs’ün tüm dünyada etkisini arttırdığı ve Türkiye’de de vakaların giderek arttığı bu günlerde tüm
yapılan uyarılara rağmen CHP İstanbul İl Kadın Kolu Kongresi’nin ve Çanakkale
Gençlik Kolları Kongresi’nin yapılması tepkilere neden olduğu gibi Cumhuriyet
Halk Partisine de hiç yakışmamıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Adayı Aysun
Kılıçaslan Soku, yapılan kongrenin iptal edilmemesi üzerine adaylıktan
çekildiğini açıkladı.
Ama bu arada Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yürütme Kurulu 28-29 Martta
yapılacak olan olağan kongresini haklı ve çok doğru bir kararla katılımcıların
sağlıklarını düşünerek ileri bir tarihe erteledi.
Dünya bir salgınla boğuşurken. Kalabalık ortamlarda bulunulmaması salgının
daha Türkiye de görülmediği günlerde bile söylenirken, Cumhuriyet Halk
Partisi’nin İstanbul’da Kadın kolları, Çanakkale’de Gençlik Kolları Kongreleri
yapılmasını anlamak mümkün değildir.
İki kongrenin bu süreçte yapılması vahim hatadır. Özellikle İstanbul İl
Başkanı’nın bir Tıp doktor olduğu da düşünüldüğünde olay çok daha vahimdir.
Bu kongrelerin yapılması parti üyelerinin sağlıklı yaşam haklarının
ihlalidir.
Maalesef partinin kurultaydan geçmiş programını okumak içselleştirmek gibi
bir alışkanlık olmadığı için Partinin programındaki, sağlıklı yaşam hakkının
doğuştan kazanılan bir hak olduğunu, herkesin sağlıklı yaşam hakkına sahip
olduğunun savunulması gerektiğini bilerek ve ona göre davranılmamıştır.
Ama özellikle İstanbul İl Başkanı’nın parti programına aykırı beyanı ilk
defa da olmuyor. Bilindiği üzere, Sözde
Ermeni soykırımını kabul etmeyerek “Ermeni soykırımından” söz etmişti. Ayrıca
tek aday olarak kendisinin katıldığı İl Kongresinde de Siyasi Partiler kanuna
aykırı olarak, parti açısından sorun yaratacak şekilde, görselde, Ermenice, Arapça,
Arnavutça, Çerkezce, Kürtçe ve Zazaca dilleri kullanılmıştı.
Tabii İstanbul İl Başkanı partilisinin sağlığını korumak gibi
bir davranışta bulunmazsa, Çanakkale İl Başkanı da aynı şeyi yapar.
Okur yazarların partisi Cumhuriyet Halk Partisinde bunlar
olunca, insan din bezirganlarına söyleyecek bir laf bulamıyor.
Bu kongrelerin yapıldığı tarihlerde Olağan Kurultayın
erteleneceği yaygın olarak söylenirken, bu iki İl Başkanının tutumuna her halde
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi bir şeyler söyleyecektir.