CNN Türk muhabiri Ünal Kaya’nın aktardığına göre, CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye meclis üyeliklerinde, bazı isimlerin
akrabalarının listelere yazıldığına ilişkin bilgiler edinince listelerde genel başkan yardımcıları,
milletvekilleri ve il başkanlarının herhangi bir akrabasının olup olmadığının
incelenmesi yönünde talimat vermiş.
Böyle isimlerin tespiti halinde bu kişilerin istifasını isteyecek ve liyakate dayalı isimler listelerde yer bulacakmış.
Böyle isimlerin tespiti halinde bu kişilerin istifasını isteyecek ve liyakate dayalı isimler listelerde yer bulacakmış.
Sayın Kılıçdaroğlu bu açıklama kulağa hoş geliyor ama bana çok
inandırıcı gelmedi. Örneğin Ankara Çankaya kontenjan 2. veya 3. Sıra Belediye Meclis üyesi adayının sizinle veya çok yakınınız birisi ile akrabalık
bağı var mı?
Eğer var ise her halde uygulamaya oradan başlayacaksınızdır.
Ancak böyle biri listeye yazılmışsa sizin bundan haberiniz olmaması mümkün
müdür?
Hakikaten böyle bir aday var ise onun da istifası istenecek mi?
Ataşehir Belediye Başkan adayının eşi milletvekili ve aynı
zamanda Merkez Yönetim Kurulu üyeniz değil mi? Bu akraba kayırmacılığı yasağı, sizin
hısımlarınız hariç diğer Belediye
Meclisi üyeleri için mi geçerli? Belediye Başkanları için söz konusu değil mi?
Önce atadığınız son dakikada değiştirdiğiniz belediye başkan
adayları liyakatsiz oldukları için mi değiştirildiler. Eğer böyle ise, bu liyakatsiz
adayları zamanında nasıl atadınız?
Burada evvela ilan edip sonra değiştirdiğiniz insanları hangi
nedenle görevden alındıkları hakkında bir açıklama yapılmaz ise bu insanlar
şaibe altında kalmayacaklar mıdır? Örneğin İzmir Buca Belediye Başkanlığı için
önce bir isim açıkladınız, sonra hiçbir gerekçe göstermeden onu aldınız, yerine
bir mesai arkadaşınızın Avukatını atadınız; gelişen tepkilerden sonra şimdi de o
şahsı da istifa ettirmeye çalışıyorsunuz.
Bu Cumhuriyet Halk Partisi’ne hiç yakışmayan bir tutum.
Örneğin Ataşehir ve Maltepe Belediye Başkanları liyakatleri
nedeniyle mi tarafınızdan seçildiler, yoksa sizi buna zorlayan başka nedenler
mi vardı?
Örneğin Ataşehir Belediye Başkanı kendisi ile ilgili görevden alma işleminin
iptali hakkında ya da bu görevden alma işlemini gerçekleştiren kişi hakkında
kişilik hakları ihlal edildiğinden bahisle dava açabildi mi?
Açamadı.
O zaman neye dayanarak bu şahsı tekrar belediye başkan adayı
yaptınız ki Merkez Yürütme Kurulunda bu şahsın adaylığı üstüne büyük
tartışmaların yaşandığı söyleniyor.
Liyakat sahibi olduğu için mi bu şahsı tekrar belediye başkan
adayı olarak atadınız, yoksa bizim bilemediğimiz sizce malum başka bazı etkenler mi vardı?
Ayrıca, sizin iktidar tarafından görevden alınan belediye
başkanlarınız kendilerini görevden alan iradeyle yargıda hesaplaşmadıkları
sürece, siz görevden alınan AKP’li Ankara ve İstanbul Belediye Başkanları için
niye hesap sorulmadığını dile getirebilirimsiniz.
Maltepe Belediye Başkan adayınıza parti tabanında büyük tepki
olduğu; partililerin İstanbul’dan
Ankara’ya yürümeye başladıkları söyleniyor. O şahsın da istifasını isteyecek
misiniz?
Pek zannetmiyorum, zira o kişinin zaman zaman çizmeyi aşarak
tehditler savurduğu söyleniyor. Tabii buna ihtimal vermiyorum, Cumhuriyet Halk
Partisi Genel Başkanı bir partili tarafından tehdit edilemez, edilmemelidir.
Genel Başkan olduğunuz günden bu tarafa yaptığınız hatalar bir
tarafa ama şu son yerel yönetim adaylarını belirlerken ki tutumunuz hepsinin
üstüne tuz biber ekti.
Bu kadar yanlışlık hata ile yapılamaz. Tahmin ediyorum bunu
bilerek ve isteyerek yapıyorsunuz. Evvela partiyi köklerinden kopardınız, öyle
bir kopardınız ki; bölücü severler, AKP yanlıları “Artık Cumhuriyet Halk Partisinin
değiştiğini, ulusalcılıktan vaz geçtiğini” söyleyebilmekteler.
Bu sizi memnun edebilir ama partiye gönül vermiş milyonları çok
üzüyor.