15 Şubat 2019 Cuma

31 MART ORTAK HEDEF YAPILMALIDIR



Cumhuriyet Halk Partisi  2010 öncesi dönem Genel Başkan yardımcılarından Yılmaz Ateş bir yazılı açıklama yaptı. Müsaadesini alarak onu siz değerli okuyucularımızla paylaşıyorum.
Açıklama şöyle:
“Cumhur ittifakını oluşturan  partiler, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere odaklanırken yönetimin adaylaştırma sürecinde parti içinde yarattığı tahribatla kamuoyunda tartışılması ve sürecin halen sonuçlandırılmamış olması, iktidar uygulamalarından memnun olmayan çevrelerde üzüntüyle karşılanmaktadır.
CHP  yönetimi, halkın sorunlarına çözüm olacak projelerle kamuoyu karşısına çıkmak yerine kişi odaklı muhalefet, toplumsal açılımlar yerine popülist kişi transferleri, partiyi bugüne taşıyan politika ve kadroları dışlamayı tercih etmiştir. 2010 yılından beri bu anlayışla girilen bütün seçimler kaybedilmiştir. İzlenen yanlış politika ve uygulamaların hesabının görülmesi talepleri, bir sonraki seçim öne çıkarılarak “Aman partiyi yıpratmayalım, zarar görmesin, iktidarın ekmeğine yağ sürmeyelim” Gerekçesiyle hep ertelenmiştir. Ertelemeler partiyi kimliğinden kadrolarından uzaklaştırmıştır.
Bu yönetimin işbaşına gelmesinde katkıları olan kadrolar dahil bu yanlış uygulamalara tahammül edemez duruma gelmişlerdir. İlçe, İl. Belediye Başkanları, Parti Meclisi üyeleri. Genel Sekreter görevlerinden, bir kısmı da partilerinden istifa etmişlerdir. Eski Genel Sekreter kamuoyuna “ Liyakat ve emek dikkate alınmadan, bireysel yakınlığa dayalı adaylaştırma yapılmıştır .“ Açıklamasını yapmıştır.
Parti Meclisi (PM)’nin onay vermediği isimleri Genel Başkan aday yapmıştır. PM, kurultaydan sonra en yetkili organdır,  Genel Başkanın  üstündedir. Demokratik kurumlarda hiçbir makam sınırsız yetkilerle donatılmamıştır, hiçbir makam tüzük ve yasaların vermediği yetkiyi kullanamaz.
Örgütlere gönderilen bir önerge ile üyeler tarafından “eğilim yoklaması” ile seçilen  Belediye ve İl Genel Meclisi Üyeleri’nin değiştirileceği ifade edilmektedir. Umarım böyle bir uygulamaya gidilmez.
Demokratik teamüller, , örgütler, emek, liyakat, temiz toplum özlemi parti içinde birliktelik sağlanmadan, ilkeleri belli olmayan yapay ittifaklar, popülist adaylar CHP’yi başarıya götürmez.
Başta Genel Başkan olmak üzere yönetim, partiyi ayrıştıran uygulamalardan vaz geçerek, adaylaştırma sürecini bir an önce sonuçlandırıp Türkiye’nin aydınlık geleceği için 31 Mart’ı, demokrasi güçlerinin ortak hedefi haline getirmelidir.”
Aklı başında hiç kimse bu açıklama içinde söylenenlere itiraz edemez.
Parti Meclisi’nin onay vermediği isimleri Genel Başkan aday olarak atamıştır. Genel Başkanın bu davranışı (Führerprinzip) Führer ilkesini yani diktatoryal bir anlayışın hayata geçirilmesidir.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı kendisi Kurultaydan sonra en yetkili organ olan Parti Meclisi’nin reddettiği adaylarını aday olarak atarsa bu bir diktatoryal anlayışın göstergesi olur. O zaman nasıl dönüp Tayyip Erdoğan’ın davranışlarının demokrasi ile bağdaşmadığını söyleyebiliriz ki.
Bugüne kadar parti ilkelerini benimsememiş, hatta kendi politik çizgilerini tarif ederken “Ben Cumhuriyet Halk Partili değilim ama Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekiliyim” diyen ya da partinin kurucusu Ulu Önder Atatürk’e “Kefere” diyebilen, 2010 Anayasa değişikliğin sürecinde  üyesi olduğu partide “YETMEZ AMA EVET” dedirtmek için çaba sarf eden kişilerin Cumhuriyet Halk Partisi’ne hiçbir katkıları olmadığı gibi gerçek partilerinde eksen kaymasından ötür, partiye karşı mesafeli durmalarına neden olmuştur .
Sayın Yılmaz Ateş’in yaptığı açıklamanın tamamına katılmamak mümkün değildir. Açıklama da yazılan her şey bire bir doğrudur,