1960 lı yılların ortalarında da aynen bugün
olduğu gibi, CHP’nin değişmesi istenirdi.
Bugün değişilirse, AKP’den ve sağdan oy
alınacağı, o günlerde de AP’den ve küskünlerden oy alınacağı söyleniyordu.
Hani birileri hep Ecevit, Ecevit diyor ya
Ecevit’i iyi tanımaları ve bugün içine düştükleri yanlışı birde onun ağzından
anlatalım dedik, hani biz anlattık anlamadınız, belki ondan dinlerseniz
anlarsınız.
Tarih 29 Nisan 1967 Ecevit Karadeniz
Ereğlisi’nde konuşuyor.
“CHP,
hem Adalet Partisi’ne oy verenlerden hem de Cumhuriyet Halk Partisi’ne veya
demokrasiye küsenlerden oy almaya çalışsın diye düşünenler olabilir. Fakat bu
düşünceye uygun, tutarlı ve başarılı politika izlenemez.
Çünkü AP’ye giden oylardan çelmek için izlenecek tutum ile küsen oyları
kazanmak için izlenecek tutum, bir birinden yüz seksen derece ayrıdır.
Birincisi için izlenecek tutum, tavizci olacaktır. Atatürkçülükten taviz
verilecektir. Devrimcilikten, laiklikten taviz verecektir. 27 Mayıs’ı
kötüleyecektir. Halkı kurtarmaya değil, halkı aldatmaya çalışacaktır Birincisi
için (Yani AP’den oy çelmek) izlenecek tutum, CHP’yi CHP olmaktan çıkartır. Ama
ikincisi için, küsen oylardan bir kısmını alabilmek için izlenecek tutum, açık
sözlülüğe, dürüstlüğe dayanan bir tutum olacaktır. Devrimci, Reformcu
olacaktır. 27 Mayısçı olacaktır. Halkçı olacaktır, laik
olacaktır. Kısacası biri ortanın iyiden iyiye sağında, öbürü de ortanın
solunda olacaktır. CHP’nin geleneğine, tarihi ödevine, program ve kimliğine
uygun tutum, şüphesiz ikincisidir.” (Kemal Anadol, Filmi Geriye Sarınca,
Sayfa 134. Doğan Kitap)
Ecevit ikinci yolu seçerek, tutarlı ve dik
duruşundan sonra 73 ve 77 seçimlerinde
CHP Türkiye de birinci Parti olmuştu. 73 de AKP’nin 2002 de, 1977 de de
2007 de aldığı oyun aynısını aldı. O zamanki seçim sistemi, bugünkünden farklı
olarak temsilde adaleti ön plana
çıkarttığı için CHP tek başına iktidar olamamıştı. Ama iki seçim üst üste
birinci parti olmuştu.
1974 de de bugün Rumlara peşkeş çekilen,
Kılıçdaroğlu’nun ağzına almadığı Kıbrıs’a barış harekatı gerçekleştirerek, hem
Kıbrıs’a ve hem de Yunanistan’a demokrasi getirilmişti.
Bu konuşmayı CHP’nin şimdiki yöneticilerine,
laiklikten taviz verilerek, ikinci Cumhuriyetçilere, yobazlara, parti içindeki
Truva atlarına inanılarak bir yere gelinmeyeceğini anlamaları için yazdım.
Atatürkçülükten,
laiklikten, Halkçılıktan, Devrimcilikten, reformculuktan taviz vermeyeceksin,
açık sözlü ve dürüst olacaksın.
Atatürk’ün
resmini indireni ödüllendirmeyeceksin.
Sana alkış tutanın, “Bravo capitano” diyenin
kim olduğuna bakacaksın, dönekse, numaralı Cumhuriyetçiyse, CHP’nin içindeki
bölücülerin Truva atları ise, bunlara inanmayacaksın.
Bunlar Türkiye’yi başka noktalara çekmek
isterler ve karşılarında daima Cumhuriyet Halk Partisini görürler. Cumhuriyet
Halk Partisi onlar için hedeftir. Türkiye’yi değiştirmenin ilk aşaması
Cumhuriyet Halk Partisini değiştirmektir. Türkiye’yi çığırından çıkarmanın yolu
da Cumhuriyet Halk Partisini engel olmaktan çıkartmaktır. O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi’ni savunmak aslında Türkiye’yi
savunmaktır.