30 Ağustos günü facebook’da gezinirken gazeteci
dostum, Mehmet Faraç’ın CHP İnternet
sitesinden "Atatürk’ün resmini kaldırmışlar" haberini okuyunca, buna
hakikaten inanamadım ve “Bir yanlışlık vardır” yazdım ama siteye de girdim.
Atatürk’ün partisinde, kurucusunun reminin
belli belirsiz hale getirildiğini gördüm.
30 Ağustos bu ülkenin hayatında çok önemli
bir tarihtir.
30 Ağustos 1922 CHP’nin kurucusu ulu önder
Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat idare ettiği Başkomutanlık Meydan Muharebesi
sonucunda, Türk Ordusunun kesin bir
zafer kazandığı tarihtir.
Yani bu tarih, Türk ulusunun makus talihini
yendiği gibi, mazlum milletlere örnek teşkil eden bir zaferde olmasına rağmen, Partinin
sitesinde bununla da ilgili tek satır yoktu.
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi tarihi
hakkında en ufak bir bilgileri olmayanlara öğretmemiz gereken husus,
Cumhuriyetin Kuruluşu’nun Cumhuriyet Halk Partisi tarafından başlatılmış olduğudur.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin temelinde
Atatürk, onun silah ve mücadele arkadaşlarının emekleri, kanları, alın terleri ve anti emperyalist düşüncenin kutsal harcı
vardır.
Onu Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve bu
Cumhuriyetin tarihinden silmek/unutturmak mümkün olmadığı gibi, kimsenin de haddi
değildir.
Atatürkçülük, emperyalist işgalcilere karşı
antiemperyalist kurtuluş savaşını başlatıp, sürdüren ve zaferle sonuçlandıran bir harekettir.
Elbette Ortadoğu haritasını yeniden çizmeye
çalışanlar, Türkiye'deki maşaları vasıtasıyla onu milletin gönlünden silmeye/unutturmaya
çalışacaklar ve bunun için Cumhuriyet Halk Partisi'ni de kullanmaya
çalışacaklardır.
Emperyalistlerin Atatürk’e ve
Atatürkçülüğe duydukları düşmanlığın
sebebi onun, "Biz Batı emperyalizmine
karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda
batılı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile Türk ulusunun
emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. Böylece bütün insanlığa
hizmet ettiğimiz kanısındayız…” sözlerinde yatmaktadır
Bugün Ortadoğu’da oynan oyunda Türkiye’ye
verilen görev emperyalistlerin maşası olmak değil midir.
Elbette bu anlayış çerçevesinde Cumhuriyet
Halk Partisi’ne biçilen görevde, Atatürkçülerin yeri olmayacaktır.
Bırakın AKP’nin egemen olduğu medyayı,
Cumhuriyet Halka Partisi’nin kendi internet sitesinde bile unutturulmak istenen
Atatürk "Tam bağımsızlık demek elbette siyaset,
maliye,iktisat,askerlik,kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük
demektir.Bu saydıklarımdan herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve
ülkenin gerçek anlamı ile bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir.Biz, bunu
sağlamadan ve elde etmeden başarıya ve
esenliğe erişeceğimiz kanısında değiliz” diyen kişidir.
Şimdi niçin Cumhuriyet Halk Partisi’nin
dizayn edildiğini, göreve getirilenlerin neye hizmet etmek için Atatürk’ü ve
Atatürkçülüğü unutturmaya çalıştıklarını anlatabildik mi?
Sanki kendisi de bugünleri daha o günlerde
görmüş gibi, “ Bir zaman gelir, beni
unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkar
edenler ve bana taan(kınayanlar) edenler çıkabilir. Hatta bunlar benim yakın
bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir” demiştir.
Evet onun kurduğu partiyi bugün yönetenlerin
arasından ona “Katil, katliamcı” diyenler
bile çıktı.
Onu inkar etmek için Cumhuriyetin söyle mi
olan “Tunçeliyi kullanmayıp, derebeyliğin, ağalığın, şeyhliğin söylemi
olan “Ben Dersimli……” diyenler bile
çıktı.
Genç Cumhuriyetin en büyük atılımları,
devrimleri yaptığı dönemi bile inkar ederek,bölücülere ve emperyalistlere
sempatik görünmek uğruna, “Bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi 1930 ların CHP’si
değildir” demek saygısızlığını bile gösterdiler.
Kim ne yaparsa yapsın, onu ne kadar inkar
ederlerse etsinler, biz Atatürkçüler, Cumhuriyet Halk Partisindeki bu işgale
son verip, Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü tüm ezilen ulusların ve özellikle
Ortadoğu uluslarının bayrağı haline getireceğiz.