Saygı değer sosyolog Profesör Dr Emre
Kongar, Cumhuriyet Gazetesinde 3 Kasım 2002 seçim sonuçlarını inceleyip
değerlendirdiği yazı dizisinin bir
yerinde 17 yıl içinde AKP’nin yapacaklarını dört madde halinde tek tek saymış.
1- Adalet ve Üniversite dahil, tüm devlette
“kadrolaşacak”
Tayyip Erdoğan önünde olmayan düğmelerini
iliklemeye çalışan, onunla “Çay Toplamaya” giden yüksek mahkeme başkanlarından,
talimatla karar veren yargı hakikaten oluşturuldu.
Ben burada olduğum müddetçe hapisten çıkamaz
denen Papaz, Türk asıllı Alman gazeteci bir baktık ki bir gecede hapisten
çıkmak ne denmek vatandaşı oldukları ülkelere uçmuşlar. Zira Merkel ve Trump
böyle istemişti.
Kendisine sorarsanız yargı bizde bağımsız.
2- Kendine “bağımlı bir sermaye” yaratmaya
çalışacak. Bu bağlamda hem yeşil
sermayeye hem de Anadolu sermayesinin bazı gruplarına destek verecek, bunları
güçlendirmeye çalışacak; yani ahbap çavuş kapitalizmi uygulanacak demişti. Aynen
de böyle oldu, Anadolu kaplanları denen işadamı grubuyla dinci sermayenin AKP
İktidarında olmaması gerektiği şekilde himaye
edilerek ne kadar geliştiği, hatta sınıf atladıkları ortada.
Bakın bu sermaye grupları mensuplarının nasıl
bir sınıf atlama çabası içinde olduklarını giyimlerinden kuşamlarından
kullandıkları binek arabalarından görmek mümkündür.
Bu sınıf atlayan grup kendi çocuklarını
yabancı dil eğitimi veren Kolejlerde yabancı okullarda okuturken, fakir
fukaranın çocuklarına da İmam Hatipleri layık görüyorlar.
Bunlardan biraz daha uyanık olanları,
kızlarını ve gelinlerini doğumlarını yapmak üzere iken ileride vatandaşlık
kapmada kolaylık olsun diye ABD’ye gönderiyorlar.
3- Milli Eğitimde ve medyada “Dinci Çizgi”
yi egemen kılacak ve bu yolla Türkiye’nin geleceğini etkilemeye çalışacak,
Aynen de böyle oldu. Laik eğitimden vaz
geçilip, “Dindar ve Kindar” bir nesil yaratmak için İmam Hatipler çok
yaygınlaştırıldı. 4-5 yaşındaki çocuklara Kuran Kursları açılıyor.
Medya deseniz içler acısı bir durumda,
normal gazetecilik yapan medya kuruluşu sayısı bir veya iki tane zor bulunur
hale geldi. Bazı günler iktidar yalakası gazetelerin başlıkları bile aynı
çıkıyor.
AKP iktidarı bunu çok yanlış yaptı. 2002 de
iktidara geldiklerinde sosyal medya bu kadar yaygın ve etkili değildi. Bugün
sosyal medya çok yaygın ve etkin bir hale geldi.
35-40 yaş altı nüfus artık anladığımız
anlamda TV seyretmiyor gazete okumuyor. İstediği yazarı sosyal medya üzerinden takip ediyor.
Youtup üzerinden yayın yapan görsel yayınlar incelenirse izlenme sayıları
100.000lerin çok üzerinde ve her geçen günde bu sayı artıyor.
4-Yukarıda belirttiğimiz üç amacın
gerçekleşmesi için “Kalkınma”, “gelişme”, “canlanma”,”büyüme” adları altında
ekonomiye para pompalayacak ve ekonomik dengeleri yeniden alt üst edecekler
demiş ünlü Sosyolog.
İlk üç maddenin gerçekleşebilmesi için
gerekli finans dünya da sıcak para bol ve ucuzken ilk üç madde finanse
edilebildi. Şimdi deniz bitti kara göründü. Gemi karaya ha oturdu ha oturacak.
Türkiye bu filmi bundan önce de görmüştü. 1950,
1965 ve 1983 de tek başına iktidara gelip, ne oldum delisi olan iktidarların
sonu hep hüsran oldu.
Elbette iktidarlar gelir giderler, bu
demokrasinin doğal bir sonucudur ama savurganlığın bedelini halk çok ağır öder.Aynen
bugün ödemeye başladığımız gibi,Türkiye gibi bir tarım ülkesinde emekli Pazar
yerinde hurda yiyecek toplamaya başlamışsa iş vahimdir. Çanlar sadece iktidar
sahipleri için değil, hepimiz için çalmaktadır.
Toplum geçmişte çekilen acıları
hatırlamaz, yapılan hataları değerlendiremezse aynı acıları çekmeye
mahkumdur.Tarihi doğru okuyamayan kuşaklar, gün gelir o tarihi başkalarından
dinlemek zorunda kalırlar.