Tayyip Erdoğan, Muhammed Ali’nin cenaze merasimine
katılmak üzere, cümbür cemaat, devlet kasasından ABD’ye gitti.
Giderken de cenazede konuşma yapacağı söyleniyordu,
oraya gittiği zaman konuşma listesinden çıkartıldığı söylendi; yanında götürdüğü Kabe Örtüsünden bir parçayı tabutunun üstüne örtelim dedi, ona da
olmaz dediler.
Bunların olmamasının nedeni, cenazeyi bir şirket
organize etmiş de, onlar olaya ticari gözle bakıyorlarmış da, falan filan.
Eğer hakikaten Tayyip bey öyle kendisinin ve
yandaşlarının düşündükleri gibi “Dünya Lideri” olarak kabul edilseydi, o
ticari şirket, Tayyip Bey’i her karenin içine alırdı.
Almadığına göre demek ki alıcısı yok. Yani “Dünya lider”liği kendinden ve yakın çevresinden menkul.
Niye gidiyor oraya? Özel davet mi aldı? Anladığımız
kadarı ile böyle bir özel davette yok, ben geliyorum, bir de bana konuşma
ayarlayın demiş ve gitmiş, daha doğrusu cümbür cemaat, damat torun falan
gitmişler.
Diyanet İşleri Başkanı Tayyip Bey’in şahsi imamı mı? Çanta gibi yanında
Amerikalara götürülüyor. O’nun da merasimde Kuran okuması isteniyor ona da “yok,
olmaz” diyorlar.
Tayyip Bey’den başka katılan devlet ve hükümet başkanı
var mı? Ben duymadım. Tabut’a bile yaklaştırmamışlar, tabutla arasında polisler
var.
Yani oraya kim gitse kendisiyle aynı muameleyi
görürmüş. Ne hale düştüğü zaten suratından anlaşılıyordu.
Tayyip Bey’in
çevresinde kendisine doğruları korkmadan söyleyebilecek kimse yok
mu?
Anlaşılıyor ki yok.
O da Muhammed Ali’yi bizim gibi televizyonlardan,
gazetelerden tanıyor. “Canım müteveffa
ile bir merhabamız vardı” denecek kadar bile ilişkisi yok.
Dünyaca ünlü kendi sporcusunun cenazesine Obama bile
katılmıyor. Gerekçe de kızının diploma töreni. Diploma töreni bir gün, cenaze
merasimi üç gün.
Katılan bizim tek bildiğimiz siyasetçi eski Başkan
Clinton, ama görsel medyaya yansıdığı kadarı ile Muhammed Ali’yle arkadaşlıkları var.
Bazı şeyleri görüp anlamak için âlim olmaya lüzum yok,
vasat zeka da olmak yeter.
Etrafına bakacaksın, Dünyadan ve hatta İslam aleminden bile katılan olmadığına göre
oraya gitmeyeceksin.
Gidersen bu muameleyle karşılaşırsın. Bu olay bana Obama’nın
beysbol sopalı fotoğrafını anımsattı.
ABD yönetimi, o organizasyonu yapan şirketin
yetkililerinin kulağını bile bükmüş olabilir.
Zira önce konuşacaklar listesine konmuş, sonradan
yoksun denmiş. Eğer böyle de olmuşsa tam da benim düşündüğüm gibi olmuştur.
Şimdi ben kime acıyorum biliyor musunuz? Bizim
ABD’deki diplomatlara, büyük bir ihtimalle fatura onlara kesilecektir. Neden
gereğini yapmadınız diye.Sanki adamların bir kusuru varmış gibi, kendisine
yapılan muamelenin tek sorumlusu onlarmış gibi.
Uyguladığı yanlış
açılım
politikası yüzünden her gün şehit cenazeleri gelirken, katılınılacak cenaze
Muhammed Ali’nin ki miydi?
Altı aylık anne adayı karnındaki yavrusuyla ebediyete
göçtü. Onun cenaze merasimi Muhammed Ali’ninkinden daha mı az önemliydi?
Hani hep analıktan, doğurganlıktan söz ediyor da …….
Bu ülkede son bir yılda yüzlerce şehit cenazesi
kaldırıldı, bu cenazelerden birinin tabutunu üstüne bile Kabe Örtüsü koymak düşünüldü mü?
İşin sadece gösterişindeler. Elbette her ölüm acıdır,
Muhammed Ali’nin ki de, ama benim içim bizim şehitlerimiz ve
vatandaşlarımız için yanıyor. Çünkü ben
onları kelle diye niteleyemiyorum.
Cümbür cemaat seyahatin masrafı üç aşağı beş yukarı iki milyon liracık.
Yazık değil mi milletin parasına? Yetim hakkı değil mi
o para?
Tayyip Bey’in kişiliği hiç önemli değil, ama kendisi
şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, ona yapılan muamele T.C Devletine yapılmıştır. Yani
hepimize yapılmıştır.
Ha unutmadan, Louisville’de örtemediğiniz “Kabe Örtüsü” nü artık önümüzdeki günlerde
açılım politikaları sayesinde gelen
şehitlerden birinin tabutunun üstüne koyarsınız.
Ne işin vardı Louisville’de Tayyip Bey.
.