AKP’nin yanlış
açılım politikası nedeniyle her gün şehit cenazesi geliyor.
Dünya da basın
özgürlüğü sıralamasında acınacak haldeyiz, yargı bağımsızlığını kimse ağzına
bile almıyor, ekonomi dibe vurmuş, dış politika rezalet, çevremizde tek dost
ülke kalmamış, bir Cumhurbaşkanı var, hiçbir anayasal, yasal sınır tanımıyor,
aynen cunta yönetimleri gibi, “benim dediğim gibi anayasa yapın” diyor. Çocuk
tacizi artık kanıksandı, bu listeyi daha da uzatmak mümkün.
Ama bütün bunların müsebbibi
AKP iktidarının oyları artıyor, MHP ve HDP’nin oyları düşüyor, en iyi
niyetlerle CHP’nin oyları sabit kalıyor.
Doğrumudur
yalanmıdır bilemem, ama Kemal Bey’in bazı kişilere Partinin oylarının %18-19’larda olduğunu söylediği, anlatılıyor.
Böyle bir şeyin söylenmemiş olduğunu ve
oyların sabit kaldığını düşünsek bile durum vahim.
CHP’nin geçmişi
inkar edilerek, temel değerlerinden uzaklaşılması, ırkçı bölücü Kürtlerden,
Atatürk düşmanı yobazlardan, Türk Milliyetçiliğinden nefret edenlerden yapılan
transferlerin partiye hiçbir getirisi olmamış demek ki.
HDP oyları düşerken,
ortalarda dolaşan rakamlara bakıldığında, bu oylar AKP’ye gittiğine göre,
partiye transfer edilen Kürtçü bölücü Kürtlerin ve her gün HDP milletvekili
ağzıyla konuşan devşirmelerin, CHP’ye bir katkısı olmadığı ortada.
MHP oyları düşmüş
oradan da CHP’ye gelen oy olmamış, bu çok doğal çünkü bütün ulusalcı söylemler
terk edildiği için, kentli MHP’li de CHP’ye gelmemiş.
Bu tablo doğru
okunduğunda CHP’nin artık hiçbir şekilde umut olamadığı anlaşılıyor.
Her konuda olduğu
gibi, ama özellikle de siyasette umut olabilmek için önce tutarlı olmak, sonra
da CHP’nin o laik, halkçı, devrimci niteliğini ön plana çıkartmak gerekir.
Güneydoğu Anadolu sorununa çözüm önerirken, bölgede ki
feodal yapıyı yıkacağız, iktidara geldiğimiz gün orada toprak reformu yapacağız
diye biliyor musun?
Diyemiyorsun,
diyemezsin, çünkü ağaların, beylerin egemen olduğu HDP’nin kuyruğuna takılmış
gidiyorsun. O zaman o yörenin ağalar, beyler tarafından sömürülen köylüsü niye
sana oy versin.
Ülkenin Ege’deki 17
adası Yunanlılar tarafından işgal ediyor CHP bu konuyla hiç ilgili değil.
Biz, “Yeni CHP’yiz”
demekle ilerici olunmaz, Tayyip Erdoğan’da “Yeni Türkiye” diyor. İlerici mi? Ne
gezer, ülkeyi orta çağ karanlığına sürüklüyor.
AKP’yi 17-25
Aralık’tan başlayarak haklı olarak yolsuzluklara
batmakla suçlamak için öncelikle tutarlı olmak gerekir. Tutarlılık nasıl
sağlanır? Tutarlılık, kendi Milletvekillerinden oluşturduğun komisyonun,
Beşiktaş Belediyesi için verdiği raporu, kamuoyuna açıklayıp gereğini yaparak
sağlanır.
AKP iktidarını,
devletin bütün olanaklarını seçim zamanında kendi yararına kullandığını
söylerken, Ataşehir Belediye Başkanı’nın, Belediyenin bütün imkanlarını ön
seçimde karısının lehine kullanmasına sessiz kalırsan, senin AKP iktidarını
eleştirme hakkın kalır mı? Toplum seni inandırıcı bulur mu?
Dokunulmazlıklarla
ilgili Anayasa değişikliği için Anayasaya aykırı ama buna rağmen evet diyeceğiz
demek, hukukun üstünlüğünü savunan CHP’nin Genel Başkanı’na yakışır mı? Bu
söylemin “anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz” diyen kafa yapısından ne
farkı kalır?
Anayasaya aykırı
olduğunu iddia ettiğin, anayasa değişikliğine “evet” deme konusunu kimseyle tartıştın mı?
Bu da Ekmelettin
İhsanoğlu konusunda olduğu gibi senin tek başına aldığın bir karar mı?
Olmuyor Kemal Bey
olmuyor, bu iş seninle olmuyor. Bu partinin entelektüel derinliği olan, partide
ciddi bir ONARIM yapma yeteneğine
sahip, Genel Başkana değil LİDER’E ihtiyacı
var.