13 Temmuz günü CHP İstanbul İl başkanı Murat
Karayalçın ile İlgezdiler, Kartal Adliyesine giderek kendileri hakkında suç
duyurusunda bulunmuşlar.
Bunun üzerine görüştüğüm bir CHP yetkilisi,
bu işlemi benim “Genel Başkan Ne Yapmalıdır” başlıklı yazım üzerine Kılıçdaroğlu’na
benim yazımdan da söz ederek başlattıklarını söyledi.
Duyarlılıkları nedeniyle kendilerine
teşekkür ederim.
Teşekkür ederim ama yapılan işlem yetersiz.
Öncelikle CHP Yönetiminin, bu Belediye Başkanı
ve Milletvekili olan eşinin, haklarındaki soruşturmalar bitinceye kadar
üyeliklerini askıya alması gerekirdi.
Geçmişte CHP’de bunun iki örneği var. Gaziantep
önceki Belediye Başkanlarından Celal Doğan ve Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz
Çapan’ın üyelikleri askıya alınmıştı.
Onun için Milletvekili ve Belediye Başkanı
hakkında öncelikle bu yöntemin uygulanması gerekir.
Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır. Bu
nedenle İlgezdi hangi yıl ne kadar vergi verdiğini açıklamak zorundadır.
Normal sıradan bir vatandaştan bu istenmeye
bilinir, ama hakkında şaibe oluşmuş bir siyasetçinin bunu açıklaması temiz
siyaset için şarttır.
Bayan İlgezdi, kartal Adliyesi çıkışında, 21
yaşından beri 657 sayılı yasaya tabii devlet memuru olduğunu, ama bu arada
mesai saatleri dışında da mesleğini icra ettiğini söylemiştir.
Bu mesai dışı çalışmalarından elde ettiği
paraları vergilendirmiş olması gerekmiyor mu?
Vergilendirdiyse hangi vergi dairesine ve
kaç lira vergi vermiştir.
Basında yer alan haberlerde, bazı dairelerin
Bayan İlgezdi’ye “HİBE” yoluyla
devir edildiği yer almıştır.
Bunlar doğrumudur, yalan mıdır?
Bunun için İlgezdilerin kendileri ile ilgili
Savcılığa suç duyurusunda bulunmanın
yanında, yazılanlar eğer gerçek dışı ise, gecikmeksizin bu yayın kuruluşları
hakkında tazminat davaları açmaları gerekir.
Eğer haklarında yazılanlar gerçek dışı ise,
yani kendilerinin söylemi ile “tertemiz” iseler yapılması gereken budur.
Geçtiğimiz günlerde facebook
sayfamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun kızının aldığı daire ile ilgili olarak aynen
şunu yazdım. “Kılıçdaroğlu’nun kızının aldığı ev konusunda bağrışın çağrışın önünü kesmek çok kolay. 1-Niye İlgezdilerin
rezidansından ev aldınız, 2-Hangi banka hesabından hangi hesaba kaç lira
transfer ettiniz,3-Paranın kaynağı kalem kalem açıklanır olur biter” dedim.
Bir kısım yardakçı troller çirkin
saldırılarda bulundular.
Benim yazdıklarıma benzer şeyleri Sözcü
Gazetesi’nin deneyimli yazarı Necati Doğru, Hürriyet Gazetesinden Ahmet Hakan ve
dünde Milliyet’te Melih Aşık da yazdılar.
Bir gazetede de, Kılıçdaroğlu’nun yine aynı
kızının Bilgi Üniversitesinde “Burslu” okuduğu
yazıldı.
Doğrumu değil mi bilinmez.
Biz yıllarca Tayyip Bey’in kızının iş adamı
amcaları tarafından burslu okutulduğunu eleştiri konusu yaptığımıza göre, Kemal
bey’in bu konuya da bir açıklık getirmesi gerekir.
Örneğin öğrenci sınavı burslu kazanmıştır.
Buna sadece bravo denir, yok öyle değilse bunun nedeninin açıklanması gerekir.
Meclis araştırmasından önce, yukarıda
belirttiğimiz basit açıklamalar yapılırsa, hem parti ve hem de Kılıçdaroğlu kendisi
rahatlar.
Nasıl davranılmasına dair örnekler var.
İşte sadece iki tanesi.
İsmet Paşa, Cumhurbaşkanı iken Sümerbank’ın
bir fabrikasından aldığı kumaş yıllarca sonra DP’liler tarafından eleştiri
konusu yapılınca, arşivinden çıkarttığı kumaşın bedelinin ödendiğini gösterir
faturasını Meclis’e sunmuştu.
10.
Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduğu
sırada, Sadet Partisi Konya Milletvekili
Lütfi Yalman’ın, Sayın Sezer’in şimdi oturduğu evi ile ilgili soru önergesi üstüne, banka hesaplarına kadar
dökerek, kendisinin ve öğretmen olan eşinin gelirlerini son meteliğine kadar
belirtip, kaç yıl kendi evinde ve lojmanda kira vermeden ve vergisi son meteliğine kadar ödenmiş kira
gelirlerini tek tek anlatılarak, üç çocuğunun sadece bir tanesinin orta
öğretim dönemi dışında devlet okullarında ve devlet üniversitelerinde okuduğunu
belirten bir basın açıklaması yapmıştı.
İşte devlet
adamları böyle davranır.
NOT: Bütün Müslümanların
ramazan bayramını en içten duygularla
kutlarım.