|
6 Şubat Per 23:29 (11 saat önce)
|
|
|
Suriye
politikasında "kardeşim Esad"ın bir gecede "katil Esed"e
dönmesiyle başlayan çelişkiler, tutarsızlıklar, anlamsız efelenmeler Türkiye'ye
her gecen gün daha ağır zararlar vererek devam ediyor.
Suriye
politikası dün gece İdlib'de Rusya
destekli Suriye ordusunun saldırısıyla onlarca şehit verilmesi üzerine iflas etti.
Rusya destekli Suriye ordusunun İdlib'e yönelik harekatlarını son dönemde
artırması üzerine bölgedeki gözlem noktalarımızın güvenliğinin tehlikeye
girdiği ve bu konuda iktidarın tedbir alması gerektiği haftalardır
söyleniyordu. İktidar kulak asmadı, önüne gelene düzeysiz cümlelerle saldırdı ve sonunda bedeli maalesef onlarca şehit ile ödendi.
Saldırılar
üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde, bunun Türkiye açısından
Suriye ile yeni bir miladın başlangıcı olduğunu söyleyerek, "rejim şubat
ayı sonunda gözlem noktalarının gerisine
çekilmez ise, Türkiye bunu bizzat yapmak zorunda kalacaktır" demişti. Bu
sözlere, dün gece Rusya destekli Suriye
tarafından ağır bir cevap verildi.
Hem
Adana mutabakatına dayanacaksın ve hem de ÖSO’ya destek olacaksın çelişkinin bu
kadarına pes denir. Tabii “monşerler” diye aşağıladığın gerçek diplomatları
Atatürkçü subayları değil de, kendi devşirme, kıymetleri kendinden menkul
yalakalarını dinlersen sonuç bu olur.
Artık
yapılması gereken, tüm partilerin bir araya gelerek, bu coğrafya da geleneksel
Türk dış politikasına dönülerek, mezhepçi dış politikadan vaz geçilerek “Arapların içişlerine karışmama, Araplar
arasında ihtilaflarda taraf olmama” ilkesi
hayata geçirilmelidir.
Adana
mutabakatına gelince bütünü itibariyle Suriye'nin PKK'ya destek vermemesi
üzerine kurulu olan ve bu çerçevede Suriye'nin yükümlülüklerini tanımlayan
Adana Mutabakatı Türkiye'ye bir müdahale yetkisi tanımıyor. Kaldı ki,
Mutabakat'ın işletilebilmesi için Suriye'nin meşru yönetimi ile temas içinde olunması
gerekiyor böyle bir temas olmadığı gibi bugüne kadar yürütülen saçma sapan Suriye
politikası nedeniyle, meşru Suriye yönetiminin Rusya’nın desteği ile bize bedel ödeteceğini peşinen kabul etmek
gerekir.
Hani o
Rus uçağını düşürmüştük ya, o zaman bu işleri bilenler, Rusya’nın bunun
rövanşını ağır ağır alacağını söylemişlerdi, işte yaşadığımız o.
Saymakla
bitmeyecek tutarsızlık ve çelişkilerin, sınır ötesi askeri operasyonlarda
verilen onlarca şehit yanında, Türkiye'ye şimdiye kadar çıkardığı
faturalar çok ağır oldu. Korkarız ki, Suriye politikası gerçekçi çizgiye
çekilmediği takdirde, daha ağır faturalar da ödemeye devam edeceğiz.
Bununla
da kalınmadı. Yanlış Suriye politikamız sayesinde Rusya, yüzyıllardır erişemediği
"sıcak denizlere inme" hayalini gerçekleştirdi ve kuzeyimizden sonra
güneyimizde de "komşumuz" oldu.
Bugün
için bunları tartışmanın artık bir anlamı da kalmadı içimiz , anlamsız bir yeni
Osmancılık hayali nedeniyle toprağa düşen kınalı kuzularımız, Memedlerimiz için
yanıyor.